Hayırlar Ola / BxB Texting ✔️

38.

Çağrı gelmeden önce hemen şurubu içip masanın üzerine geri koymuştum. Kucağıma çıkmasını sanırım kaldıramazdım.

Çağrı'nın telefonu çalmaya başladığında yattığım yerden doğruldum.

Kalkacağım sırada Çağrı'nın odaya girmesi ile hasta mooduna geri dönmüştüm.

Bana bakmadan çalışma masasının üzerindeki telefonunu alıp sırıtmaya başlaması ile kaşlarımı çattım

"Efendim?"

"..."

"Ne zaman geleyim?"

"..."

Gözlerimiz buluştuğunda gülümsemeye başladım.

Beni bırakmazdı değil mi?

Dudaklarını ısırmaya başladığı zaman bakışlarımı dudaklarına indirip yutkundum.

"Aldınız mı? Daha okulun bitmesine çok var... Rüzgar'a haber vereyim o zaman"

"..."

Rüzgar'ın ismini duyduğumda sinirle iç çektim. Her yerden çıkıyordu...

"Sadece ben mi geleyim? Tamam anladım. Ben de seni seviyorum."

"..."

Gülümsemesi yüzüne yayıldığında sinirle patladım.

Rakiplerim çoğalıyordu amına koyayım. Üniversite sınavındaki rakiplerden daha çok vardı şu an.

-Bir sevmediğin o kalmıştı.

Ağzımdan çıkan şeyle gözlerimi büyüttüm.

Bunu demiş olamazdım değil mi?

Çağrı'nın gözleri koyulaşmaya başladığında yar**ğı yediğimin resmiyetiydi.

"Tamam, Hakan baba, annemler gelince söylerim. Yarın da hazırlanırım."

".."

Baba mı demişti o?

Ya da ben mi yanlış anlamıştım?

Bu aralar kendimi çok sorgulamaya başlamıştım. Sanırım deliriyordum..

İkizler burcu olmak çok zordu...

"Tamam söylemem baba. Rüzgara da söylemem, Görüşürüz sizi çok seviyorum."

"..."

Telefonu kapatıp aniden üzerime gelmesiyle yatağa sindim.

Şu an yok olmak isterdim.

-Demin ne dedin sen Doğu?

-Baban mı var? İki annen var sanıyordum?

-Laf sapıştırma Doğu.

Köpek bakışları atmaya başladığımda gözlerini devirmesi ile doğru yolda olduğumu anlamıştım.

-Telefon da konuştuğun kimdi?

Yatağa oturmasıyla beni tekrar ateşim basması bir olmuştu.

-Babamdı... Neyse uzun mesele Doğu.

Bana melül melül bakmasıyla kafama yana yatırıp Onu izlemeye başladım.

-Çağrı çok güzelsin

-Ne?

-Bir kere öpebilir miyim?

Yüzündeki şaşkınlık belirtilerini gördükçe Onu öpme isteğimi bastıramıyordum.

Yatakta doğrulup yüzüne doğru yaklaştım.

Ne çekiliyordu ne de bana tek bir söz söylemek için ağzını açmıştı... Sadece yaptığım hareketleri hipnoz olmuş gibi izliyordu.

İstediğim mesafeye gelince durup gülümsedim.

Hem Evren öpmemi istemişti Onun dediğini yapacaktım.

Başka bir nedeni yoktu...

kafasını tutup kendime doğru çektim, dudaklarını dudaklarıma bastırdım.

İçimdeki patlamayı görmezden gelmeye çalışarak alt dudağını dişlerimin arasına alıp emdim.

Rüzgar'ın dediği gibi çilek tadı geliyordu ve bu sinirimi bozmuştu.

Ama bunu düşünmeyi bir kenara bırakıp önümdeki varlığı yemeye devam edecektim...

*******