|12|

6.5K 488 255
                                    

  
Öncelikle bölüm biraz amatörce olmuş olabilir ama çok uğraştım. Umarım beğenirsiniz.
   Bu arada YouTube'nin amk ya 67 milyon izlenmemizi sildi OFFFF




   Evden nasıl çıktığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Anahtarları, cüzdanımı ve telefonumu ne zaman aldım hatırlamıyordum bile. Pekala Jungkook'la harika bir ilişkim yoktu onunla konuşurken çoğu zaman kendimi koskoca bir karmaşanın içinde buluyordum ama dayak yediğini daha doğrusu canının yandığını duymak benim de canımı yakıyordu.

      Kendimi otobüs durağına attığımda çok hızlı nefes aldığımı farkettim. Şuan resmen saçmalıyordum çünkü 2 ay öncesine kadar onun dayak yediğini öğrenmiş olsam muhtemelen kahkahalarla gülerdim. Çünkü düşünün bir kere o Jeon Jungkook'tu. Soğuk duvarları yıkılmaz kalelerle çeviriliydi. Sevgiyi ve nefreti asla belli etmeyen biriydi. Genelde söz geçiren bir karakteri vardı kontrol altında tutmayı severdi.

Hatrı sayılır bir arkadaş grubu vardı ama bu onun daima donuk bir yüze sahip olduğu gerçeğini değiştirmezdi.
     Ben hiçbir zaman onun yakın çevresinde olmamıştım daima çekingen ve pısırık biriydim. Elbette hakkımı savunurdum ama duygularımı saklama konusunda berbattım. Çabucak üzülen, somurtan, gülümseyebilen biriydim.
Ben 4 mevsimdim. Jungkook ise yalnızca kış...
  
     En azından ben öyle sanıyordum.
1 ay önce bana attığı mesajla tüm bakış açımı değiştirmişti. Çok fazla sinirlendiğim-ki sinir krizi bile geçirmiştim- anlar olmuştu. Dürüst olduğuna gram inanmamıştım ama öyleydi. Hiçbir zaman yalan söylememişti. Tüm bunları daha önce de farketmiştim fakat şuan tokat gibi yüzüme çarpıyordu. Tüm yaşananları şakaya vurmasa daha iyi olur diye düşünmeden edemedim. Onun kişiliği bu olabilirdi belki yada beni kazanmak için rol yapıyordu.

    Otobüsüm geldiğinde kartı basıp arka koltuklara doğru ilerledim. Hastane çok uzak değildi elimdeki konuma baktım. Muhtemelen 30 dakika içinde orada olurdum.

Yazar bakış açısından:

  Hastanedeki odanın kapı numarasını öğrenen Taehyung hızlı adımlarla odaya ilerlemişti. Basit bir kavga diye düşündü genç çocuk. Muhtemelen Jungkook abartıyordur belki biraz ilgi istemiştir diye düşünmeden edemedi.

     Odayı bulduğunda çok yavaş bir biçimde kapıyı araladı. İçeride aynanın karşısına geçmiş kendi kendine pansuman yapan Jungkook'u gördü.
Doktor adayı olduğundan gerekli işlemleri biliyordu ve hemşireleri meşgul etmek istememişti. Sakince tentirdüyot sürdüğü pamuğu dudaklarına bastırdı ve acıyla kaşlarını çattı. Yüzü biraz dağılmıştı ama sorun yok diye düşündü. Daha kötüsü de olmuştu...

      Taehyung tüm bunları sessiz bir biçimde izlemişti.

Anlamlandıramadığı bir baskı vardı kalbinde. Burnunun yandığını kalbinin hızla attığını hissediyordu. İlk kez Jungkook'u böyle görüyordu.
   Kemikli elleri yüzündeki morluklara uğruyor acı derecesini ölçüyor kafasında kullanabileceği ilaçları tartıyordu. 'işte oldu' demişti Taehyung.

'bende yakalandım senin sihrine'

      Ve tam o anda ağzından bir hıçkırık kaçtı. Bunu duyan Jungkook Taehyung'u farketti. Gözyaşlarını tutamıyordu Taehyung. Jungkook şokla ona baktı ne yapacağını bilememişti.
Yüzü kusurluydu, bir miktar utanmıştı ama müdahale etmeliydi. Taehyung koşarak geldi ve sarıldı büyük olana.
     
"Aptal hani birşey olmamıştı? Senin birşey olmamış halin bu mu Jungkook".
  
Jungkook ne diyeceğini bilmeyerek sakince sardı güzelinin bedenini.

Maniac/ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin