İlk Tartışma

120 7 5
                                    

~Aras'dan~

Öğle arası yemekhaneye gittim. Acıkmışım. Yemeğimi aldım. Boş bi masa kestirdim gözüme oraya doğru ilerlerken çok taş bi kız gördüm lan kızın gözleri mavi saçları sarı öyle yani neyse kızı kesiyim derken bi kıza çarptım yemeği döküldü kızın. Kız bana biraz baktı inceledi sonra "Önüne baksana ya öküz" diye bağırdı. Sesi çok tatlı ince ve narindi. Masum bi güzelliği vardı etkilenmedim değil. "Pardon bilerek olmadı" dedim."Bi de bilerek olsaydı" diye tersledi bende ona karşılık "Fazla abartmıyomusun temizlenir şimdi" dedim. Histerik bir gülüş atıp

"Kolaysa temizlesene o zaman" dedi.

"Şaka yapıyorsun heralde"

"Ciddiyim" dedi. Aldık başımıza belayı. Yanından uzaklaştım. Arkamdan 'Öküz' nidaları yükseliyordu.Şimdi şu kızla uğraşamam. Gittim görevliden sarı bez aldım. Tekrardan yanına gittim ve bezi eline tutuşturdum.

"Temizle"

"Hatırlatayım öküzcüm. Burayı sen bu hale getirdin. Şimdi sen burayı temizleyeceksin."

"Başka isteğiniz hanımefendi."

"Çattık belaya."dedi ve bezi alıp temizlemeye başladı. Bir yandan da söyleniyordu.

"Öküz işte. Hem suçlu hem güçlü.Bem sanki gidip bez almasını bilmiyorum.Üstüm de battı. Nerde deli var beni bulur." İtiraf etmeliyim güzel kızdı.

"Kızım sus da motorun soğusun.Sen hic susmak bilmez misin"

"Gider misin başımdan artık Bay Bilmiş"dedi. Arkama bakmadan yürümeye başladım, hala söyleniyordu. Neyse ben artık başıma daha fazla bela almadan hemen şurdan çıkayım. Sınıfa gidip sırama oturdum. Mp4 müzik dinleyeyim. Cebime baktım.Lann! Mp4 yok nerede olabilir. Evde unuttum heralde. Bizde çareler tükenmez. Bari telefondan dinleyeyim. Iphone mu çıkarıp kulaklığımı taktım ve müzik listesini karıştırmaya başladım. Teoman' dan bir müzik açıp dinlemeye başladım.

~Asya'dan~

Üstüm hep batmıştı. Birden gözüm yerde kı mp4 e kaydı. Hemen açıp içinde ki fotoğraflara baktım. Iyy Bay Bilmiş mp4 ünü düşürmüş. Bari şuni buluyum da şunu vereyim. Koşarak gittim. Her tarafa baktım ama yoktu. Neyse bir gördüğümde veririm. Ne de olsa aynı okuldayız. Hemen tuvalete gidip üstümü temizlemeye çalıştım. Aklıma bana ait olan dolabımda yedek kıyafetlerimin olduğu aklıma geldi. Hemen gittim dolabımdan yedek kıyafetlerimi alıp değiştirdim. Bir anda cebimin titrediğini farkettim. Telefonum çalıyordu. Arayan babamdı. Açtığımda babam hemen konuşmaya başladı.

"Kızım fazla vaktim yok. Önemli bir toplantıya gireceğim. Bu akşam mifarliğe gidiyoruz. Geldiğimde annenle hazır olun."

"Ba-"

Dıııt dıııt dııt. Telefonu kapatmıştı. Babamı elbise tasarımı üzerine bir şirketi vardı. Her sezon tasarladıkları elbiseleri güzel bir ayakkabı, çanta ve takılarla kombiliyorlardı. Yaptıkları herşey çok hoşuma gidiyordu. Annemin ise güzellik merkezi vardı.

Herneyse ben ne yapacaktım ya. Ne misafirliğiymiş, birde beni dinlemeden kapattı. Akşam ben pijamalarımı ve pofuduk terliklerimi giyip bir Fatma Girik filmi izleyip, kartalın bebeği parçaladığı bölümde salya sümük ağlayacaktım. Of ya yine tribe girdim.

Bahçeye çıktım ve gözüm Eylül ile Öykü' yü aradı. Anlaşılan bahçede yoklardı. Birde sınıfa bakayım bari.

Tam tahmin ettiğim gibi Eylül sınıftaydı ama Öykü yoktu.Kesin yie doymak bilmeyen karnını doyurmaya gıtmiştir oburum benim. Dur bi dakka Eylül' ün yanında ki çocuk kimdi daha önce hiç görmemiştim. Gülüşerek konuşuyorlardı. Yanlarına gittim ve sonunda Eylül beni fark etmişti ki yanında ki çocuğu tanıştırdı.

Eylül beni farkettiğinde toparlanarak bana bakıp

"Tanıştırayım Asya yeni sınıf arkadaşımız Eren" Elini uzattığında elini sıktım

"Tanıştığıma memnun oldum. Bende Asya."  O da bana memnun olduğunu belirterek bu sıkıcı konuşmayı bitirdik. Eylül' e gelmesi için bir işarette bulundum ve dışarı çıktım.

"Kızım o ne öyle ya çocuğun içine düşecektin."

"Abartma istersen. Doğrusunu kabul istersen hoş çocuk"

"Ne yani şimdi sen bu çocuktan hoşlandın mı?"

"Kızım sen lafı nerenden anlıyorsun. Sana hoşlanıyorum demedim, hoş çocuk dedim."

"Off tamam ya.

Tam o sırada zil çaldı. Gersin geriye döndük. Eren başını telefona gömmüş gülerek birşeyler yazıyordu.Eylül ile sıramıza geçtik. Son saatti. Eve gidip kendimi yatağa atacaktım ama aklıma şu misafirlik tantanası geldi. Eylül' ün beni dürtmesiyle sıçradım.

"Kızım sana diyorum."

"Ne diyorsun Eylül."

"Bu çocuk kimle konusuyor acaba."

"Kimle konuşuyorsa konsuyor sanane."

"Asya sana ne oldu. Dalgınsın ve beni tersleyip duruyorsun."

"Benim ebeveynlerim tam bir sorunlu ya. Misafirliğe gidecekmişiz bir kelime bile etmeden yüzüe kapattı. Bir insana tuvalete girerken neden tuvalete giriyorsun diye sorulur mu yaa"

"Gerçekten şuan sana hak verdim dostum."

Tam o sırada hoca ve arkasından da Öykü girdi ve yeni gelen çocuğun yanına oturdu. Ders matematikdi.

"Kızım sen neredesin yaa."

"Siz gittikten sonra baktım doymamısım kantine indim tost felan yedim."

"Öykü çok merak ediyorum. Senin bu yediklerin nereye gidiyor."

"Eylülcüm ne yapayım benim metabolizmam hızlı."

Bu kıza hayrandım ya. Kız yiyor yiyor bir gram kilo almıyor. Eylül bu sırada Eren' i kesiyordu.Önüne dönmesi için onu dürttüm.

"Kesin uğultuyu" diye sesini yüksetti hoca.

Ders göz açıp kapayıncaya kadar bitmişti. Matematik dersini severdim. Sınıfın inek öğrencisi değildim ama tembel öğrencisi de değildim.Eylül ile Öykü' yü öptükten sonra hemen bir taksiye atladım. Eve geldiğim de annem çoktan gelmişti. Annem hazırdı ve benimde hemen hazırlanmamı söyledi. Bir şansımı deneyim bakalım.

"Anneciğim, bitanem, sultanım"

"Ne istiyorsun Asya."

"Anneciğim ben bugün gelmesem olmaz mı"

"Hayır Asya. Baban kesinlikle senin de gelmeni istiyor. Hem seni evde yalnız bırakamayız."

"Off anne off"

"Annene off deme."

Hemen yukarı çıkıp dolaptan hafif bol, kısa kollu, beyaz bir thirts, siyah bir dar bir pantalon ve siyah bağcıklı, topuklu bir bot giydim. Hafif makyaj yapıp tam çıkıyordum ki annem babamın geldiğini söyleyerek hazır olup olmadığını sordu. Aşağı inip arabada bekleyen babamı daha fazla bekletmemek için dışarı çıkıp araba bindik. Babamı öptükten sonra yol almaya başladık.

Sonunda gelmiştik. Güzel bir bahçesi bulunan iki katlı bir villanın önüde durduk. Kapını önüne geldiğimizde zile bastık. Kapı açıldı. Kapı açıldığında donakalmıştım.

ARKADAŞLAR BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONUNA GELDİK. YORUMLARINIZI BEKLİYORUZ. YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ. YENİ BÖLÜM HAFTAYA :)

Dört Mevsim AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin