[Eğer bir savaşa beraber gireceksek beraber ölmeliyiz sayın Burjuva]
. . .
"Todoroki'nin dediği gibi hepimiz bir kaç saat içinde akarsunun kenarından geçeceğiz ve bir aksilik olmazsa batıdaki devleti bitireceğiz"
Kral sözünü bitirip kılıcını yerine takarken Kirishima onun yanında oturup planları dinliyordu. Fakat odanın sağ köşesinde başında siyah örtüyle sinsice planları dinleyen bir serf köylü vardı. Ve eğer o hainse Katsukinin devleti sona ererdi.
"Hey Katsuki.. şu başında siyah örtü olan onu odadan çıkartmalısın.. iyi birine benzemiyor" dedi Kirishima fısıldayarak.
Bakugou ise sırıtıp zaten onu fark ettiğini o yüzden yanlış plan anlattığını fısıldadı. O an Kirishima gerçekten onun yenilmez bir kral olduğunu anlamıştı. "Pekala millet dediğim gibi yapıyoruz şimdi dağılın"
Herkes odadan çıkınca Bakugou sandığın üstündeki mumu tekrar yaktı. Ardından haritasını sandığın düz zeminine açtı. Kirishimaya işaret verip yanına gelmesini sağladı. "Evet?"
"Şimdi sana özel bir şey diyeceğim ama bunu birine deme"
Kirishima kafasını olumlu şekilde sallayıp yavaşça sandığın yanına oturdu. "Akarsu diye karar verdim ama sen ayrı gideceksin.. sana beyaz atımı vereceğim ve şu yoldan yani karanlık ormandan geçeceksin. Orada genelde kimse olmuyor... seni akarsudan geçirirsem tehlikeye girersin."
Kirishima kaşlarını çatıp yerinden kalktı. "Senyör Katsuki.. neden bir burjuvayı bu kadar önemsiyor?"
Aslında Kirishima sadece onu kışkırtıp onlarla beraber gitmeye çalışıyordu. Ama bu cümle kralın kendine gelmesini sağlamıştı. "Seni iki dakikada öldürebilecek birine sen nasıl bunu söylüyorsun benden 5 kat aşağıda olan Burjuva?"
Kirishima kenarda asılı olan yayı sırtına taktı. Oklarını omuzuna geçirip krala baktı. "Pekala... ne dersen onu yapacağım ve kurallardan vazgeçmeyeceğim. Oldu mu?"
Kral kafasını sallayıp kızılın gözlerine baktı. "O Yay bana özel bir tüccar tarafından ince ve kopmaz ipten yapıldı ona iyi bak" dedi ve haritayı eski yerine koyup odadan çıktı.
Çünkü yüzyıl savaşlarının başladığı bu çağda.. içinde olduğunuz bu devlet savaşa hazırlanmalıydı. 2 saate gideceklerdi.
. . .
"Devlet kapılarını açın! Senyör'ün ordusu yola çıkıyor"
Herkes meydanda toplanıp onlara şans diliyordu. "Efendim.. atınız neden siyah? Hildegaeart nerede?"
Bakugou tebessüm edip arkasında beyaz ata binip kızıl saçlarını geriye atan kızıla baktı. Ok ve yayı onunla uyum içindeydi. "Bu savaşta Hildegaeart olmayacak benim beyaz atım ona emanet Todoroki" dedi ve Kirishimayı işaret etti.
Kirishima uzaktan onu izleyen kişilere bakıp gülümsedi. Ardından Bakugou'nun dediği gibi arka taraftan ormana daldı. "Umarım yaşarsın Burjuva" diye mırıldanıp beyaz atın sislerde kayboluşunu izledi.
"Efendim gitmemiz gerek vakit geldi."
Kral, Baş Şovalyesini onaylayıp siyah atını ileri doğru sürdü. "Gidiyoruz."
Herkes atlarıyla devletten ayrılırken kadınlar ve çocuklar içeride kaldılar. Bakugou bu emiri onları düşündüğü için vermişti. Ama sonuca bakarlarsa hepsi öleceklerdi.
Hızla at süren Senyör arkasından gelen büyük ordusunu umursamayıp rüzgara karşı gelen saçlarının geriye gitmesini izliyordu. At sürerken özgür gibiydi.. ve ilk defa beyaz atı olmadan bir savaşa gidiyordu. "Efendim! Akarsuya geldik Kirishima ile orayı geçtikten sonra buluşacağız" dedi Todoroki atıyla Kralın yanından geçerken.
"Pekala iyi bir savaş olsun ortak"
Diye mırıldandı."İyi bir savaş olsun Bakugou"
. . .
Ormanlık alandan çıkıp Akarsuyu aştıklarında Kirishima'nın etrafındaki büyük orduyu gördüler. Genç kızıl atının üstünde okunu çekmiş onlara karşılık vermeye çalışıyorlardı. Bakugou gördüğü bu görüntü ile donup kaldı.
Kirishima.. ölecekti.
Kesinlikle ölecekti.
Ve bu onun hatasıydı,
"Bakugou üzülmenin sırası değil Kirishimayı onların arasından çıkartmalıyız" dedi Todoroki baltasını çıkartırken.
Bakugou sırıtıp arkasındaki orduya döndü. "Ne duruyorsunuz o kızılı kurtarın" diye emir verdiği anda Katsukinin devleti yüzyıl savaşına girmiş bulundu.
Kirishima atının üstünde herkese ok sıkarken bir açık gördüğü anda rakipten kaçıp attan indi. Ardından Bakugou'nun yanına gelip onunla savaşmaya başladı.
Kirishima ile birbirlerine dokunmadan sırt sırta savaşıyorlardı.
Meydan kan gölüne dönmüştü. Ve iki tarafında adam sayısı git gide azalıyordu. Bakugou kılıcını o kadar uzun saattir kullanıyordu ki artık metali gözükmüyordu sırf kanla kaplıydı.
"Hey Burjuva sana kural 7 yi söyleyeceğim!"
Kirishima arkasında savaşan krala göz devirdi. "Söyle bakalım senyör"
"Ölürsem benim cesedimi yak"
Kirishima yayını gevşetip kül saçlı oğlana baktı. Ona doğru yaklaşan adamı umursamadan sadece ona baktı. "Asla senin ölmeni kabullenmem" dedi ve ona doğru atlayan adamın kafasından bir ok geçirdi.
. . .
Savaş devam ederken, siyah sarı bayrağa sahip olan taraf üstünlüğü sağlamış ve rahat bir nefes almıştı.
"Hey burjuva iyi misin?" Dedi Bakugou son adamı kılıcı ile öldürürken..
Kirishima yayını havaya kaldırıp kazandıklarını ilan edip tebessüm etti. "Elbette iyiyim"
Yerde ölü gibi yatan başka bir senyör zorlukla okuna ulaştı. Karnından geçmiş olan kılıcı umursamadan yayı gerip lanet krala nişan aldı...
O Kralın mutlu olmaya hakkı olmadığını düşünen paralı senyör oku sakince bırakıp onun kalbine gitmesini sakince izledi.
Ve gözlerini kapattı.
Ama mutlu öldü,
Ok Katsukinin kalbine saplanmıştı sonuçta.. . .