10. Bölüm

60 2 11
                                    

Müziği şimdi açmayın istediğim yerde uyarı koyacağım <3

3 gün sonra

Abim ortalarda yok, Evan mesajlarımı görmüyor ve ben ruhsuz bir şekilde cips yiyorum.

Sinirlerim çok bozuk hiç açmayın.

Evan yazmıyor abi!

Abim öldü mü kaldı mı belli değil!

Ben mutfakta yaşıyorum , tuvalette yaşıyorum.

Üzüntüden hastalanmış dakka başı yiyor, gidip onları kusuyor , sonra e gitti her şey diye bir daha yiyor ve tekrar tekrar kusuyordum! Doymuyorum! Açım! Ve kusmaktan bıktım!

Üç günde iki kilo aldım ,kendimi kırmızı halıda yürüterek alkışlıyorum..

Şimdi ise kıpkırmızı burnumla ve elimdeki lays paketiyle adını bile bilmediğim sadece gözlerimi meşgul ettiğim bir film seyrediyorum.

Aniden kapı çaldı. Ve ben gitmeye üşendiğimden sinirle paketi fırlatıp ayağa kalktım. Ayaklarımı yere vura vura indim. Çocuk gibi tepki falan vermiyorum! Ayaklarım ağrımış onları şey ediyorum. Yoksa gıcıklığına değil yani..

Nerden geldiğini bilmediğim bir trip atma duygusu ile burnum havada 'kırmızı burnum' bir şekilde kapıyı açtım.

Karşımda görmeyi beklediğim kişi Uraz değildi. Daha çok abim veya üç gündür beni yalnız bırakmayan kankiştolarımı bekliyordum.

Gerçi onlar ne kadar kankişto bilmem!

"Selam." dedi içten ve sıcacık bir gülümsemeyle.

"Gel."dedim.

"Sorun ne?"

"Acıktım! Tamam mı acıktım! Tek sorun bu! Yiyorum sonra gidip kusuyorum. Kusmayı sevmiyorum dolayısıyla yemek yiyemiyorum! Yani AÇIM!"

"Tamam güzelim kızma. Sana çorba yapacağım birazdan."

Çemkirmeme karşı içten davranan Uraz beni şaşırtmıştı.

"Ne çorbası?"

"Baya çorba malzemeleri aldım, çorba yapacağım."

"İyi. Geç hadi Uraz kapıda beklemekten yoruldum!"

Atarlı tepkilerimi sunmaya devam ederken sabırla nefes aldı. Ardından içeri geçti.

"Ben mutfağa gidip çorba yapayım sen de takıl içeride."

"Tamam."dedim ve gidip battaniyemin altına girdim.

🌸🌸🌸

Yaklaşık bir saat geçti ve Uraz içeriden seslendi. Kalkıp mutfağa gittim ,sofraya oturdum.

"Bak bakalım tadına. Ama dilini ısırma."

"Vay! Çok iddialı."dedim gülümseyerek.

"Yediğin zaman anlayacaksın."

Havaya kalkmış kaşlarımı indirdim ve çorbadan bir kaşık alıp içtim.
Harbi güzel olmuştu. Bayaa güzel olmuştu. Ama bunu Uraz'ın bilmesine gerek yoktu. O yüzden sanki normal bir çorbaymış gibi davranmaya karar verdim.

"Ee nasıl hanımefendi?"

"Normal."

Bana tuhaf tuhaf bakınca devam ettim.

"Normal çorba işte."

"Yalan söylediğin şu tipinden belli. Kaseyi yiyeceksin birazdan."

EVANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin