Koyu Karanlık

192 9 0
                                    

Lily başındaki ağrıyla gözlerini hafifçe açtı ve etrafı incelemeye başladı. Şu ana kadar hiç gelmediği bir yerdeydi ve her yer toz içindeydi. Etrafına baktığında iki çapulcuyu hiç zorlanmadan seçebildi, çünkü siyah saçlı çocuğun Harry adlı çocuk olabileceğinden şüpheleniyordu. Sirius Remus olduğunu düşündüğü karaltıya "Hey burası senin mekan değil mi?" Diye fısıldadı, aldığı cevap bıkkın bir homurtuydu. Zümrüt yeşili gözleri etrafta gezindi ve diğer zaman yolcusunu aradı ama onun yerine onlara gözlerini dikmiş yetişkin bir Sirius gördü. Yüzünde anlaşılmaz bir ifade vardı. Sanki acı çekiyormuş veya özlüyormuş gibi bakıyordu. Yanında huzursuz bir kıpırdanma hissetti ve zümrüt yeşili gözler bu sefer sağ tarafına döndü ve kuzgun karası saçlı çapulcuyu buldu.
Yetişkin Sirius'a sanki onu çözmek istermiş gibi bakıyordu ama daha çok aritmansi ödeviyle boğuşuyormuş gibi gözüküyordu. Odanın onlara uzak köşesinden gelen mırıltılar zaman yolcularının dikkatini çekti. Aynı James'e benzeyen çocuk -adı Harry'di galiba- yanındaki kabarık saçlı kızla tartışıyor gibi gözüküyordu.
"Harry yarın birinci görevin var ve sen uyanık kalmaya çalışıyorsun, HEM DE BÜTÜN GECE! Peki ne için? Hiç tanımadığımız insanlar için!" Hermione bunları söyledikten sonra öfkeyle solumaya devam etti Harry ise hala sakince oturuyor ve Sirius'a bakıyordu. Ondaki acayip hareketler dikkatini çekmişti. Hem o öğrencileri görüp bir anda şömineden çıkması, onlara rahatsız olmuş-hayır özür diler- bir şekilde bakması... Ama Harry'nin en çok canını sıkan o çocukların yüzlerini hala tam görememiş olmasıydı. Şu an da loş ışıktan hala tam anlaşılmıyordu. Peki Sirius niye onları Bağıran Baraka'ya getirmişti, aklından ne geçiyordu ve bu çocuklar kimlerdi? 
Em sonunda sessizlikten sıkılan genç Sirius "Eeeee ne yapıyoruz şimdi?" diye sordu. Remus ona baktı ve "Senin bir anda pelerinin altından çıkman yüzünden buradayız bence sus." dedi sanki elinde olsa onu bir güzel vuracak gibi. James yetişkin Sirius'a döndü ve " Eeee Sirius nasılsın görüşmeyeli?" diyerek sohbet açmaya çalıştı. (Ve yazar da yazarken iyice saçmaladığını düşündü...)

'Görüşmeyeli' derken ne demek istiyordu ki? Harry merakla yerinde kıpırdandı, bu yabancılarda ona tanıdık gelen bir şey vardı ama çözemiyordu. Bakışlarını Hermione'ye çevirdi, onun tepkilerini merak ediyordu ne de olsa hafızası Harry'den daha güçlüydü. Kaşlarını çatmış ve gözlerini açmıştı Hermione, sanki böyle daha rahat duyabilirmiş gibi.

Sirius (yetişkin olan) yabancılara gözünü dikmişti. Aslında hiçte yabancı değillerdi, bir insanın arkadaşları nasıl yabancı olabilir ki? Sakince Harry'ye döndü ve "Hermione haklı Harry yarınki görev için dinlenmelisin. Neyin karşına çıkacağını bile bilmiyoruz." Harry ofladı ve ağır bir baş hareketiyle Sirius'a kabul ettiğini belli etti. O sırada James sıkılmış bir ses tonuyla "Ahh Pati senin yetişkin halin bayağı sıkıcıymış. İnşallah ben senin gibi değilimdir." diye dalga geçti. " Ne olur biraz ağırbaşlı olsan Potter? Bak Ne güzel Sirius değişmiş." "Sen iste ben de değişirim ki Lily."

Hermione keskin bir nefes aldı ve bütün dikkatleri üzerine çekti.

Eveeet muhteşem bir saçmalama örneği okuyorsunuz şu an. Her neyse iyi günleeeeer.

Kum Saati ⏳- Zamanda İleri GidişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin