Şebnem gözlerine inanamıyordu.Selim ve Hülya ha.Evet tamam bu kadının Selim'in peşinde koştuğunu biliyordu.Ama Selim...Onun kendisine karşı bir şeyler hissettiğine emindi.Nasıl olur da Hülyayla öpüşürdü.Gözleri doldu.Yılların Şebosu.Bir erkek için hem de hiç değmeyecek birisi için.Arkasını döndü ve hızla uzaklaştı.Aslında kendi salaklığıydı.Nasıl olup da böyle bir ahmağa karşı bir şeyler hissetmişti.Nasıl olur da hayatında ilk kez içi bunun gibi biri için kıpır kıpır olmuştu.İstemiyordu artık.Selim'i de şirketini de.Hiçbirini istemiyordu.İlk iş olarak o şirketten ayrılacaktı.Ama çöş Şebnem noluyoruz ya dedi biran.Ee babaların şahına verdiğin söz ne olacak.Gerçekten ne olacaktı?
Şebnem istemeye istemeye de olsa yine minilerinden birini giydi.Süslendi püslendi.Şebo kalitesine yaraşır bir şekilde giyindi.Belki de hayatının en zor günü olacaktı.Dün gece Selim'i o halde görmesine rağmen gözlerinin içine bakmak zorunda olması.Yine onunla şirkette dip dibe olmak zorunda olması.Aslında zor olan kırık kalbinin parçalarını toplayıp o ikisini şirkette görmeye yine dayanmak zorunda olmasıydı.
Her zamanki gibi dimdik bir şekilde şirketten içeri girdi.Ah girişteydi işte.Yüzsüz yüzsüz aptal aptal sırıtmaya başladı Şebnem'i görünce.Şebnem sanki kimse yokmuş gibi sanki bir hayalet varmış gibi hızlı adımlarla geçti yanından.Selim çok şaşırmıştı.Anlam veremedi biran.Belki de görmedi beni diye düşündü.
Bugün şirket için çok önemli bir gündü.Sonunda İstanbul'un en büyük ikinci şirketlerinden biriyle anlaşma imzalanacaktı.Şebnem her zamanki gibi masasındaki yerini aldı.Ajandasını çıkardı ve yapılacaklar listesine baktı.Altı kazınarak çizilmiş bir şekilde şirket yetkilileri karşılanacak yazıyordu.İçinden harika diye geçirdi.Tam da günü.Birden birisi kapıyı tıklattı.Şebnem usulca başını kaldırdı.Selimdi.Yine tüm uyuzluğuyla karşısında duruyordu.Şebnem bakışlarını önündeki ajandaya sabitledi.
"Buyrun Selim Bey?" Selim gerçekten şaşırdı.Belki Şebnem'in ses tonundan hissettiği o yabancılıktan belki de gözlerini görememekten kaynaklanan bir şaşkınlıkla
"Merhaba.Imm şey şirket yetkilileri birazdan burda olur.Her şey hazır mı diye bakmaya geldim."
Her şey hazır mı diye bakmaya gelmişmiş.Şebnem yine kafasını kaldırmadan.
"Hazır Selim Bey." Selim yavaş yavaş Şebnem'in masasına yaklaşmaya başladı.O sırada Hülyayla Harun Bey içeri girdi.
"Şebnemciğim her şey tamam mı yetkililer giriş yapmak üzereler."Şebnem başını kaldırdı.Gözleri biran Hülyanınkilerle karşılaştı.Sakin ol dedi içinden.Sakin ol bugün önemli.Ayağa kalktı.
"Evet Harun Bey her şey hazır."
"Peki o zaman biz aşağı inip karşılamaya gidiyoruz onları.Sen dosyalarla birlikte toplantı odasına geç."
"Peki Harun Bey." Selim son bir kez daha Şebnem'e baktı.Belki gözleri kavuşur diye.Ama Şebnem elinde dosyalarla toplantı odasına doğru yürümeye başlamıştı bile.Harun Beyle Hülyaysa kapıya doğru yönelmişlerdi.
"Selimciğim hadi gidelim." Neden böyle davranıyordu ki Şebnem?Tamam araları hiçbir zaman öyle süper değildi ama bir şeyler vardı bu sefer.Farklı bir şeyler.Ve bu her neyse ötekilerinden farklıydı.Ani bir hareketle Şebnem'in karşısına çıktı.Çarpışmanın etkisiyle Şebnem'in elindeki dosyalar etrafa saçıldı.Evet şimdi olmuştu.Şebnem sinirli bir şekilde gözlerini Seliminkine dikti.Evet sonunda olmuştu.Bu çabası işe yaramış ve sonunda gözleri Şebneminkilerle buluşmuştu.
"Siz gidin baba ben hemen geliyorum."
"Tamam acele et ama." Hülyayla Harun Bey hızlı adımlarla odadan çıktılar.
Şebnem eğilmiş dosyaları toplamaya çalışıyordu.Uyuz diye geçirdi içinden.Selim de eğildi.
"Siz gidebilirsiniz Selim Bey.Ben hallederim."Yine başını önüne eğmişti.Yine kaçırıyordu bakışlarını işte.Selim ani bir hareketle Şebnem'in dosyalara uzanan elini tuttu.Şebnem kafasını kaldırdı.
"Şebnem neler olduğunu söyleyecek misin?"
"Pardon?!"İçinden yüzsüz diye geçirdi.Gerçekten de yüzsüz.Seçimini yapmamış mıydı.Hülyayı istiyordu işte.Daha hala ne diye peşindeydi.Selim usulca yanaştı.
"Şebnem,yüzüme bile bakmayacak kadar ne yapmış olabilirim acaba söyler misin?"Şebnem hışımla elini çekti.Kalan bir iki dosyayı da yerden aldı.Ayağa kalktı.Selim anlam veremiyordu.Neler olmuştu ya da oluyordu.O da ayağı kalktı.Şebnem toplantı odasına doğru yöneldi.Selim ani bir hamleyle belinden yakaladığı gibi kendine çekti Şebnem'i.Kokusunu duyabiliyordu.Nefesini hissedebiliyordu.Şebnem gözlerini gözlerine dikti bu sefer.Hala ne istiyordu.Ne yapmaya çalışıyordu Selim.O sırada koridordan ayak sesleri gelmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçak Gelinler Senaryo
RomanceArkadaşlar burada kendi izlemek istediğim şöyle olsaydı keşke dediğim senaryoları paylaşıyorum.13.bölümden itibaren şebsel açısından keşkelerim...