13.Bölüm Alternatif Senaryo-3

581 25 5
                                    


Selim Hülyayla birlikte yavaş yavaş Şebnemle Emreye yaklaşmaya başladı.Şebnem Emre'nin elini belinde hissetmeye başlamıştı.Bu his onu rahatsız etse de Selim'e inat Emre'nin usulca kendine çekmesine bir şey dememişti.Sonuçta her oyunun bir kuralı vardı.Her oyunda bir kaybeden bir de kazanan taraf vardı.İki taraf da kazanamazdı.Madem bu bir oyundu ki bu zamana  kadar birbirlerine oynadıkları oyunlardan biraz farklıydı o zaman birkaç taviz vermesi gerekecekti.O da elini Emre'nin boynuna doladı.Bu sırada kendilerine yaklaşan Selim ve Hülya'yı fark etmemişti.Selim biraz daha yaklaştı.Emreyle Şebnem' e doğru

"Ne dersiniz Emre Bey eşleri değiştirelim mi?Asistanım işinde iyi olduğu kadar dansta da iyi mi gerçekten görmek istiyorum."Emre uzunca bir kahkaha attı.

"Bence gayet iyi ama bu kadar ist..."Şebnem lafını kesti.

"Bence bu konudaki değerlendirmeyi Emre Bey yapmıştır Selim Bey.Hem Hülya Hanım size gayet güzel eşlik ediyor benden daha iyi ayak uydurur size."Yüzüne yine o zafer kazanmış gülümsemesini yerleştirdi.

"Aaa lütfen ama Şebnem Hanım işinizdeki marifetlerinizi gerçekten pistte de görmek isterim."Emre elini Şebnem'in belinden yavaşça çekti.

"Şebnem Hanım sizinle dansa devam etmeyi çok isterdim ama gördüğünüz üzere patronunuz sizi deneme konusunda bir hayli ısrarcı."Şebnem istemeye istemeye elini Emre'nin boynundan ayırdı.

Selim bir hamlede Hülya'yı Emre'ye doğru itti.Hülya biraz bozulmuştu yine o çarpık gülümsemesini takınmıştı.Emre Hülya'yı hafifçe belinden kavradı ve dans etmeye başladılar.Bu sırada Şebnem boşta kalmıştı.Selim bir hamlede Şebnem'i kendine çekti.Elini nazikçe beline doladı.Şebnem istemeyerek de olsa kollarını Selim'in boynuna doladı.Ve bu iki inatçı keçinin dansı başladı.Aslında aklı selim herhangi bir kişi bu ikiliyi bir süre gözlemlese bunun danstan ziyade bir soğuk savaş olduğunu görebilirdi.Sadece gözlerine bakmak yeterliydi aslında.İkisininki de ateş saçıyordu.

"Hayırdır Selim İnan partnerinizi neden bıraktınız?Oysa çok tatlı bir çift olmuştunuz."Selim yüzüne yine o sırıtışını yerleştirdi.

"Noldu Şebnem Hanım pek bir ilginizi çekti.Kıskandınız mı yoksa"Hee geberdim kıskançlıktan yataklara düşücem diye geçirdi içinden Şebnem.

"Ben mi?!İlginç halbuki piste sonradan damlayan sizsiniz.Bazılarının aksine odun olmayan bir erkekle dans etme şansına erişmiştim.Aaa pardon tabii şu an sizle dans ettiğimi hesaba katmazsam."Selim Şebnem'i biraz daha kendine çekti.Şebnem Selim'in teninin sıcaklığını hissedebiliyordu.Ne kadar inkar etse de bu hoşuna gitmişti.

"Bakıyorum da bayağı çabuk kaynaştınız Emreyle.Askerliği beraber yaptınız zannedersem."

"Bundan sana ne?Seni ne ilgilendiriyor?!"Şebnem sinirlenmeye başlamıştı.Utanmadan bir de hesap mı soruyordu.Kendi istediğiyle gönül eğlendirirken kızların gazozuna ilaç katan Nuri Alço misali karakaplı defterine sürekli birilerini eklerken bu ne cüretti?Şebnem hışımla Selim'i itmeye çalıştı.Ama bu pek mümkün görünmüyordu.Genç adam Şebnem'in tabiriyle kaslı kollarını Şebnem'e sıkı sıkı dolamıştı.

"Bırak beni!Bırak dedim sana."Selim zafer kazanmış bir edayla gülümsedi.

"Bu dans ben ne zaman istersem o zaman biter küçük hanım."

"Sen kendini ne zannediyorsun?Kimsin sen ya?Kim?"

"Şebnem,sen ne yapmaya çalışıyorsun ya?"Selim de yavaş yavaş sinirlenmeye başlamıştı.

"Daha 2 gündür tanıdığın adamla dans etmeler falan.Saçma sapan tavırlar,ilkokul bir seviyesinde trip atmalar falan."Yüzsüz diye geçirdi Şebnem içinden.

"Senden nefret ediyorum duyuyor musun beni sayın veliaht prens.Sana bakınca sadece bir mide bulantısı duyuyorum."Bu laflar Selim'i iyice hırslandırdı.Şebnem'in belini iyice sıkmaya başladı.Biraz daha yaklaşsalar köprüdeki iki keçi misali alınları birbirine çarpacaktı.İkisi de çok sinirliydi.

"Sen mi benden nefret ediyorsun?Hahhahhaa.Bence bu dediklerini al farklı kaydet ilerde fıkra diye anlatırsın.Ama ben sana söyleyeyim ben asıl senin bu çocukça hareketlerinden saçma sapan ukalalıklarından o bitmek bilmeyen özgüveninden nefret ediyorum."

"O zaman niye hala dibimdesin?Neden rahat bırakmıyorsun beni?Bak işte."Eliyle aralarında epeyce bir mesafe açılmış olan Hülya'yı gösterdi.

"İstediğin kadın orda.Git onun yanına Selim!Rahat bırak beni!"dedi Şebnem titreyen bir ses tonuyla.

"Madem bu kadar nefret ediyorsun bana dair her şeyden neden düğün günü beni öptün Selim?Neden evlenmeyeyim diye bu kadar çabaladın?Ya konuşsana konuş!"

"Ben mi seni neden öptüm?Esas sen neden beni öptün Şebnem?Madem senin için bu kadar nefret edilesi bir insanım neden karşılık verdin Şebnem?"Selim'in sesi titremeye başlamıştı.Şebnem'in belini saran elleri biranlığına gevşedi.Şebnem fırsattan istifade kendini Selim'in kollarından kurtardı.Selim'e sert bir bakış attıktan sonra yavaşça yanından uzaklaşmaya başladı.Selim son bir hamleyle Şebnem'i tuttu,kendine çekti ve öptü.Aslında başlarda Şebnem de kendini öpüşmeye kaptırmıştı.Fakat biran sonra aklından Şebnem sen napıyorsun diye geçirdi.Gerçekten napıyordu.Bunca şeye rağmen bu adama neden karşılık veriyordu?Selim'i sertçe itti.Ve büyük bir hışımla tokadı bastı.

"Sen napıyorsun ya napıyorsun sen?!X O X mi oynuyoruz?Önce ben sonra Hülya şimdi tekrar ben!!!"

Selim afallamıştı.Hülya mı demişti Şebnem.İyi de Hülya'nın kendisini öptüğünü nerden biliyordu?O gece o da mı ordaydı?Ordaysa orda ne işi vardı?Kim çağırmıştı onu oraya?

Kaçak Gelinler SenaryoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin