Ta ki bir sabah arabalarımızın ikisini bulamayıncaya kadar. Arabalarımızın ikisi yoktu ortalıkta hepimiz şaşkın şaşkın birbirimize baktık. Aramızda tek kelime geçmedi. Size daha bahsetmedim dimi grubumuzun komutasını da Kaan abi aldı. Daha önce onu hiç bu kadar kızgın görmedim. Yola devam dedi. Her neyse yola devam ederken gece yine tırların içine veya üstüne çıktık. Ben tırın içindeydim tıpkı birçok kişi gibi ve tırın üstünde duran Emine ablanın çığlığını duydum kulak tırmalayıcıydı. Daha sonra ben ve ve birkaç kişi silahlarına sarılıp çatıya çıktığımızda iki erkek gördük birinin suratında alnından çenesine uzanan bir yara vardı diğeri ise adeta çakma bir Dany Trejoydu. Kaan abi onları gördüğünde dona kaldı ve silahını yere bırakıp onların yanına koştu. Üstüne mi atlıdan derken adamlarda koştu ve bir anda sarıldılar. Ne olduğu ne ben ne de kimse anlamıştı. Sadece dakikalar sonra hepimiz ateşin etrafına oturduk. Sohbet başladı ben ne olduğunu hala anlamamıştım. Yanımdaki Tarık abiyi dürtüp sordum oda anlamamış ve neler olduğunu anlayamadan Kaan abi o iki abiyi bizle tanıştırmaya başladı. Yarası olanın ismi Tarkan diğerininki ise Serhat. Aşağıda kaçırılmış arabalarımızı gördüm Kaan Abinin siniride daha iyi durumdaydı. Şimdilik herşeyime iyi gidiyordu olaydan yarım saat sonra aşağı kasaya inip Tarık abiye Serhat abiye yatak hazırladım. Yataktan kastımsa yere birer tulumla birer battaniye işte. Bende uzandım ve hastaneye girdiğimde gördüğüm annemle babamın cansız bedenlerini tekrar düşünmeye başladım ve tekrar ağladım Barış (hastaneye birlikte gittiğim en ama en yakın arkadaşım) benden çok ama çok daha şanslıydı çünkü o annesiyle babasının kadavra halini görmedi. Ama sürekli onu çoğu gece ağlarken duyabiliyordum. Evet oda kim bilir ailesini ne kadar özlüyordur. Sürekli birbirimize teselli veriyorduk ama gerçek şu ki eski yaşamlarımızı unutmamız gerekiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALGIN
Science FictionZombili dünya düşünmek bile istemiyordum. Fakat artık bende zombili bir dünyada yaşıyorum hemde bir grup askerle hem kendi elektriğini üreten araçlarımız tanklarımız ve tırlarımız var o kadarda fena sayılmaz yaa. Tabiki her an ısırılıp ölme ihtimali...