(...)
''Hiç düşündün mü ?'' dedi ortadaki ateşe bakarak.
''Neyi '' dedi Steve yüzünü Jenny'e dönürdü.
Jenny gözünü ateşten ayırmadan ''İnsan neden bir türlü tatmin olmaz hep ama hep daha fazlasını ister asla durmak bilmez?'' dedi.
''Buraya askeriyeye geldiğimden beri tek düşündüğüm şey bu ama daha bir cevap bulamadım.''dedi Steve.''Sen neden burdasın ? Başından beri soracağım ama ters bir cevap almaktan korkuyorum.Burada olmak zorunda değilsin.Çoğu generale göre olmamalısın da.'' dedi.
''Peki sana göre burada olmalı mıyım?'' diye sordu Jenny.
''Olman gereken yer burası'' dedi Steve ona bakarak.''Sen buraya aitsin, bir çok kişi bunu kabullenemiyor. Ama ben sana açık açık söylüyorum sen bir kadın olarak Amerikan Ordusuna aitsin.Ve gerçek bir vatan seversin.Generaller ne derse desin yüzbaşılar istediği kadar seni ezmeye çalışsın sen harika bir askersin ne kadın olman ne de başka bir şey bunu değiştiremeyecek.İnan bana'' Steve Jenny'nin ateşte parlayan gözlerine doğru baktı .
Jenny bunu fark edip Steve baktı. Steve devam etti:'' Ayrıca sen benim en iyi arkadaşımsın.''
Jenny gülümseyerek cevap verdi.''Sen de benim öyle ve şimdi koğuşa gitmezsek General Altman sabah canımıza okuyacak.''
Steve etrafa bakarak herkesin gitmiş olduğunu fark etti. Diğer askerler gitmişti.Gecenin bir yarısı ateşin başında sadece ikisi kalmıştı.Koğuşlara girdiler ve kimseye fark ettirmeden yataklarına yattılar.
SABAH 05:15 AM
KALKIN !!! KALK KALK HERKES KALKSIN SİZİ UYKUCU PİS BUDALALAR !!
Jenny ilk başta koğuş sistemine uymakta zorluk çeksede artık çok rahat ve normal bir şekilde kalkıyordu.Üstündeki örtüyü attı ve ranzadan aşağıya indi. Yaklaşık 2 aydır burada kalıyordu. Kışladaki 2 kadından biriydi. Diğeri ise Peggy Carterdi.Peggy genelde taktikler için General Altman'a yardım ederdi. Peggy ile Jenny'nin arası kışladaki 2 kadından biri olmalarından ötürü gayet iyiydi.
Jenny koğuştaki tek kızdı. Ama bu ona zorluk çıkarmıyordu. Savaş halinde olunduğu için kimsenin onun ile ilgilenecek zamanı yoktu. Tabiki de arada sarkanlar oluyordu ama Steveden çekiniyorlardı.Sonuç olarak o bir süper askerdi.Ayrıca Jenny'nin de en iyi arkadaşı.
Jenny yüzünü yıkayıp üstünü giyindi. Dolabında bir şeyler karıştırırken Steve geldi.'' Günaydın. Dün çok geç yattık uyanamazsın sanıyordum.'' dedi gülerek. '' Açıkçası ben de öyle ama artık alışmışım fark etmiyor kaçta yattığım.'' dedi Jenny. Koğuş koşuya çıktı. Steve ve Jenny onları takip etti.
'' HADİ KIZLAR BÜYÜKANNEM BİLE SİZDEN İYİ KOŞAR.HADİ '' diye bağırdı General Altman.
Jenny soluk soluğa kalırken Steve hiç zorlanmadan koşuyordu. Jenny'e bakarak ''Birileri yoruldu'' dedi alay ederek.
''Çünkü o birileri süper asker değil'' dedi Jenny sırıtarak.'' Ve o birileri tam 20. turu bitiriyor.''diye ekledi.
Koşu bitti . Günlük tırmanma antremanlarına geçtiler.İlk önce ipe tırmanma denge refleks ve koşu yeteneklerini test eden parkurun başında sıraya girdiler.Jenny her seferinde bu parkurda çok zorlanıyordu. Ve bu günden dünden kalan yorgunlukla zorlanacağı kesindi , ipe tırmanmaya devam etti ve arkasından Steve geliyordu.Jenny dengesini kaybedip tam düşecekken Steve onu belinden kavradı. Gözleri birbirlerine kenetlendi. Yaklaşık bir kaç saniye öyle durduktan sonra. Jenny kendine geldi ve hiç bir şey olmamış gibi teşekkür bile etmeden devam etti. Steve ilk önce ne olduğunu anlamadı ve parkuru sonlandırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel With A Shotgun
Science FictionI'm an angel with a shotgun, fighting til' the war's won, I don't care if heaven won't take me back. I'll throw away my faith, babe, just to keep you safe. Don't you know you're everything I have? ..and I wanna live, not just survive, tonight Ö...