~4 Tesadüf~

448 28 17
                                    

2 Ay Sonra ~

Yine her zamanki gibi kütüphaneyi kapatmış, eve gidiyordum ki aniden esen rüzgar, neredeyse bedenimi buza çeviriyordu. Olduğum yerde bir kaç dakika rüzgarın hafiflemesini bekledim. Rüzgâr etkisini kaybedince yeniden yürümeye başladım.

Sessiz ve serin sokakta benim botlarımın sesinden başka, tok bir bot sesi yankılanınca ürpermedim desem yalan olur. Ben hızlandıkça arkamdaki adım sesleri de hızlanıyor, yavaşlayınca da yavaşlıyordu.

En sonunda durdum, ve derin bir nefes alarak arkama döndüm.

Bu yüzü unutmak için çok çaba sarf etmiştim ancak unutamamıştım. Onun karizmatik yüzünü kim unutabilirdi ki? Bana yaşattığı psikolojik baskı, onun yakışıklı olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Dudakları aralandı ve hafifçe gülümsedi, "Beni özledin mi?" sesi sakin ve kısık çıkmıştı.

Ellerim titremeye başlayınca bunun rüzgarla bir ilgisi olmadığını anladım. Korkuyordum. Her ne kadar blöf yaptığını bilsem de bana dediği şeylerin düşüncesi bile beni korkutup tüylerimi diken diken etmeye yetmişti.

"Cezaevindesin sanıyordum. Nasıl çıktın? Kaçtın değil mi?"

Bana doğru bir kaç adım attı.

Ona, ondan korkmadığımı göstermek için kıpırdamadım.

"Cezaevine hiç girmedim ki Bahar."

İsmimi nereden bildiğini sorgulamayı aylar önce bırakmıştım. Ancak cezaevine hiç girmemiş olmasını sorguluyordum.

"Yalan söyleme. Haberleri duydum, okudum. Hatta bizzat karakola gelip sordum, yakalamışlardı seni."

Bir adım daha attı bana doğru, şimdi aramızda yalnızca 4 adım kadar bir mesafe kalmıştı.

Sert esen rüzgar, dalgalı saçlarını bir sağa bir sola savurup duruyordu.

"Ee Bahar, yokluğumun üzerinden 2 ay geçti. Özledin mi beni? Yoksa unuttun mu?"

Fısıldayarak, "Unuttuğunu sanmıyorum, bir heyecanlandın beni görünce." dedi.

Aralık ayının ortasında olmamıza rağmen ısınan ve kızaran yanaklarım onu daha da eğlendirmiş gibiydi.

Ama yanaklarımın sinirden ısındığını ve kızardığını bilmiyordu.

"Benden etkileniyorsun!"

Sağ elimi havaya kaldırdım ve sadist herife doğru salladım ve bu sefer ben ona doğru bir adım attım, "Senden etkilenmeyi bırak, tiksiniyorum be ben! Katilsin sen, katil!"

Kafasını yavaşça yana eğdi ve ellerini kaldırarak ısınan yanaklarımı örttü. Geri çekilmeye fırsat bile bulamamıştım, yüzümü sıkı sıkı tutuyor, bir an olsun ellerini gevşetmiyordu.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen? Derhal bırak beni."

Yüzünü yaklaştırdı ve nefesini yüzüme üfledi.

Bir tarafım iğreniyor, diğer bir tarafım ise etkileniyordu.

"Uzak dur benden sadist herif!"

Ellerini aniden yüzümden çekti ve beni hafifçe ittirdi. Onun hafif bir dokunuşu beni 2 adim geriye göndermişti.

"İsmim sadist herif değil! Berker! Sana bunu daha kaç defa söyleyeceğim aptal!?"

Bana aptal mı demişti? Demişti.

"Bana aptal diyemezsin ve sana sadist herif dediğim için beni suçlayamazsın çünkü öylesin! Şimdi uzak dur benden, Berker."

Onu arkamda bırakarak yürümeye devam ettim. Bir yandan da bot sesi duymak için kulak kabartıyordum. Ancak ne bot sesi, ne de başka bir ses duydum.

Bırakmıştı, gitmeme izin vermişti.

Polislere kaçtığını söylemeli miydim?

Hayır,  öylemeyeceğim.

Nasıl olsa bir daha çıkmaz karşıma.

***

İşte hikaye tam da burada, baharın berkeri polise söylememesiyle başlıyor djskdkkddkdmmd

tanıtımda yazdıklarımı hatırlayın!

O da bir kaç ay önce tanıştığı gizemli adam, Berker'den başkası değildi. Onu gördüğü an polise ihbar etmeliydi genç kız...

Ve o gün, bütün hayatı değişti.

***

BURAYA CEVAP YAZIN LÜTFEN

KISA AMA SIK BÖLÜMLER Mİ (HAFTADA 3 OLABİLİR)

YOKSA

UZUN AMA AZ BÖLÜM MÜ (HAFTADA 2 VEYA 1)

SEÇİN PLS BU KISAYDI MESELA

Kader Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin