-9.BÖLÜM- -SAVAŞ VE BARIŞ -

29 18 0
                                    


...İNSAN BARIŞMAK İÇİN VARDI...VEYA SAVAŞMAK İÇİN VARDIR...

Bazı doktorlar vardır. Kalbi duran hastaları masada bırakır. Bazıları onların hayatını kurtarır. Ben hastayım, teşhisim Eunwoo, doktorlar ise Mj, Jinjin, Moon Bin, Rocky ve Sanha...

"Ece"

Uyandıktan sonra tekrar uyumuştum dün geceki söylenenleri düşündükçe uyumak ve acıyı içime atmak istiyordum hatta keşke o onları söylerken uyuyor olsaydım. Tekrar uyandığımda saat 1di. Üstümü çıkardım ve yeni bir şeyler giyindim sonra da aşağı sessiz adımlarla indim ama o beni ne olarak görürse görsün "Arkadaş, dost ya da başka bir şey" ben onu seviyorum ve bu davranışlarım da hiç değişmeyecek. Onu aradım acaba neredeydi odada yoktu bu sefer Sanha söylemeden ben ona sordum. "O nerede" hafif bir gülümsemeyle hatta gülümsediğini belli etmeyen bir bakışla "Bahçede" dedi. Hemen paltomu aldım giyerken bir yandan da kapıyı açıyordum. Salondan ise minik minik fısıldaşmalar geliyordu. Kapıdan çıktım ve hemen arka bahçeye koştum. Kafamı evin uvarından uzattığım zaman onu gördüm arkası dönüktü ve kafasını gökyüzüne çevirmişti elleri ceketinin cebindeydi. Gülümsüyordum istemsizce önce yavaş adımlarla sonra adımlarımı hızlandırarak ona yaklaştım. Artık koşuyordum neredeyse kollarımı açtım ve ona arkadan sarıldım bir an afalladı ama sonra durdu yerinde ama kafasını çevirip bana bakmadı. Bende onun önüne geçtim bu sefer ve sıkı sıkı sarıldım bir iki saniye sonra oda bana sarıldı. "Özür dilerim" dedim fısıldayarak. Yüzüne baktım hafif bir gülümseme vardı yüzünde. Bilmiş bir "bakış atıyordu sanki bana ve bu çok hoşuma gitmişti. "İnsanlar seni korumak istedikleri zaman karşı çıkma bil ki o insanlar sana değer veriyor." dedi oda fısıldayarak. Bende gülümsedim "Eğer karşı çıkmazsam benim değer verdiğim insanlar zarar görür" dedim. Gülümsedi hatta az kalsın kahkahalara boğuluyordu. "Bana değer mi veriyorsun" diye sordu. Bende şaşırmıştım ellerimi yukarı kaldırdım "Hadi ama bunu bana soramazsın tabi ki de hepinize değer veriyorum ben" dedim güldü. Gözlerini yere eğdi. "Sana zarar gelmediği sürece biz iyi olacağız" "Sizin zarar görmenizi istemiyorum" dedim. Kızgın kızgın baktı bana pes edercesine. "Seni Seviyorum Seni Aptal Kız ve bu yüzden senin zarar görmemen gerek" dedi. Dün gece söyledikleri ile bunların alakası yoktu ama dün gece sadece arkadaş olduğumuzu söylemişti hatta ben ona yakın olabilen bir kızmışım "Keşke beni anlasan keşke sevdiğimi senin yüzüne söyleyebilsem keşke bunu uyanıkken yapabilseydim keşke seni ne kadar düşündüğümü, sevdiğimi, ilk gördüğüm günden beri en yakın arkadaşım kardeşim dostum ve ilk defa bu kadar yakın olduğum kız olduğunu bilsen sen benim için her şeysin hiçbir kız bu kadar yakın arkadaşım olamamıştı keşke seni korumaya çalıştığımı fark etsen" sözleri tekrar aklıma geldi. Ama bu sözlerde de çelişki vardı keşke anlasan sevdiğimi ve sonra ilk günden beri en yakın arkadaşım kardeşim ve dostum diyordu ve şimdi de seni seviyorum diyordu ama olsun söylemişti belki o an kafası karışıktı bende gülümsedim "Bende seni seviyorum hem de çok bu yüzden senin de zarar görmemen gerek" dedim. Ellerimi tuttu ve kendi kalbinin üzerine koydu "O zaman ikimizde söz verelim ikimize de bir şey olmayacak" dedi bense kızardığımı hissediyordum bu çok makul bir şeydi " Söz" dedim güçlükle ve bana sarıldı tabi o an sonsuza kadar sürsün istedim ne var ki bizimkiler başından beri bizi iliyormuş biz sarılınca "OoooooO" sesleri yükseldi arkamızdan hemen birbirimizden ayrıldık. "Yaa" dedim ve içeri geçtik. Aslında eunwoo'nun söyledikleri kafamı o kadar karıştırmıştı ki anlamıyordum. Bir yandan gece söyledikleri bir yandan şimdi söyledikleri ama her neyse şimdi bunu kafama takmayacağım çünkü çok yoruldum ruhen yoruldum ve dinlenmeye ihtiyacım var

(Ertesi gün)

"Eunwoo"

Kaç gündür gereksiz olaylarla uğraştığımız için şöyle eğlenceli bir şeyler yapamadık. Acaba bugün Lunaparka gider miyiz? Gitsek fena olmaz çünkü. Düne gelince konuştuklarımızı düşündüm. Bir de gece eceyi yatağa yatırırken onun kulağına söylediklerimi farklıydı. Gece ya uyumuyorsa ve beni duyuyorsa diye düşündüm ya beni o şekilde sevmiyorsa söylediklerimi değiştirdim gece daha doğrusu hissettiklerimi ama dün konuştuk dün asıl hissettiklerimi söyledim yine de gece acaba uyanık mıydı? Bu sorunun yanıtını öğrenmenin tek yolu ona sormak bunu da yapamayacağıma göre... Uf sıkıldım cidden. Saate baktığıma bayağı geç olmuştu. Pijamalarım ile aşağı indiğimde herkes oturmuş bir şeyler yapıyordu. Mj ve rocky televizyon izliyor, Moonbin ve Jinjin konuşuyorlardı, Sanha ve ece ise telefondan birbirlerine bir şeyler gösteriyorlardı. Odaya girdiğimi gördüklerinde alkışlamaya başladılar ben ne olduğunu anlamaya çalışırken "HAPPY ŞUGA HAMNİDE, HAPPY ŞUGA HAMNİDA SARANGHE DEAR EUNWOO, HAPPY ŞUGA HAMNİDA" dediler hep bir ağızdan sonra "İYİ Kİ DOĞDUN EUNWOO, İYİ Kİ DOĞDUN EUNWOO" dediler ama doğum günüm değildi. "İyi de benim doğum günüm bugün değil ki" dedim. "Senin doğum gününü yoğunluktan dolayı kutlayamamıştık hatırlarsan 30 Martta bayağı işimiz vardı bizde bu ayın 30'u olsun dedik ve bugün ne istersen onu yapacağız" dedi Mj. Şöyle bir düşündüm aradığım fırsat buydu "Lunaparka gidiyoruz o zaman" dedim. Hep bir ağızdan "Tamam" dediler. Saat yaklaşık 10 civarıydı kahvaltı ettikten sonra yola çıktık radyoda ben bir ceviz ağacıyım şarkısı çalıyordu. Ece "Cem karacanın şarkısı bu ritmi insanın en sinirli olduğu zamanlarda bile insanı güldürebiliyor öyle bir şarkı" dedi. Yaklaşık 20 dakika sonra gelmiştik bile. Sanha Geldik" diye bağırdı. Hepimiz arabadan indik. Ece bana düşünen bakışlarla bakıyordu. "Ne oldu?" dedim "Biz 7 kişiyiz hep beraber gezersek çok kalabalık olur" dedi. Kafamı salladım. "3'e ayrılsak" dedi Mj. "Olmuyor" dedi Sanha. "O zaman bir grup 3 iki grup 2'li olsun" dedi Rocky. Tam o sırada siyah takım elbise giyinmiş 2 kişinin bizi izlediğini gördüm tedirgin olmuştum. "Ben Ece ile siz Mj ve Sanha bir grup geri kalanınız Bin Rocky ve Jinjin bir grupsunuz" dedim. Hızlıca verilmiş bir karardı. Jinjin güldü. "OoooooO beyaz atlı prens" dedi. Aldırmadım onlara. "Bize uyar sana uyar mı ece" dedi Sanha oda kafasını evet anlamında salladı. Herkes ayrıldı ve herkes farklı yerlere gidiyordu kafamı çaktırmadan arkaya çevirdim ve adamlara baktım üç kişi olmuşlardı. Biri bizim arkamızdan geliyordu diğer ikisi diğer iki grubun arkasından gidiyordu işte o an jeton düştü TAKİP EDİLİYORDUK. Ecenin elini tuttum ve hızlı adımlarla başka yöne yöneldim aynı şekilde o adam da hızlanıştı üzerinde "Aynalar Diyarı" yazan bir yere girdik. Ece şaşkın gözlerle bakıyordu. "Ne oldu" dedi içeri girdiğimizde. "Anlatacağım" dedim kısık bir sesle "Ama önce diğerlerini bulmamız gerekiyor" dedim her yerde ayna vardı ve aynalardan birini eceye gösterdim. Aynada bir adamın yansıması vardı ve biz onu görüyorsak muhtemelen oda bizi görüyordu. Onu sarstım "Eğleniyor gibi görün" dedim. "T..amam, AAA eunwoo bana baksana ne kadar komik duruyorum" diyordu Tatlım benim korkmuştu tabi ki onu kurtaracaktım tabi ki de

amam,  AAA  eunwoo bana baksana ne kadar komik duruyorum" diyordu Tatlım benim korkmuştu tabi ki onu kurtaracaktım tabi ki de

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GNLK(askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin