5

157 24 49
                                    

Buz aldım ve tekrar Chaeyoung ' un yanına döndüm.  Onu kaldırdım ve sınıfına götürdüm. Çantamdan tentürdiyot, yara bandı ve sargı bezi aldım. Tekrar yanına döndüm. Buzu verip kafasına tutması gerektiğini söyledim. Bende bacağındaki yaraları tentürdiyot ile temizleyip sardım.

Ch: Ah! Acıyor!

Gm: Az kaldı güzelim.

Buzu elinden alıp oraya da yara bandı yapıştırdım. Sonra tam kendi sınıfıma dönecekken birisi beni itti. Burnumu da yere vurdum. Sanırım kanıyor ama umrumda değil. Hemen ayağa kalktım ve ona döndüm.  Sırıtıp sınıfıma gittim. Çantamdan pamuk alıp lavaboya gittim. Burnumdaki kanları temizlerken Ji Woo geldi. Şu an onu görmediğimi sanıyor.  Neyse gözlerimi kapattı.

Jw: Ben Kimim?

Gm: Ji Woo.

Yanıma geldi ve klasik olarak:

Jw: BURNUNA NE OLDU!?

Gm: Hiç birşey.

Jw: Yaa Geumsong nasıl bu kadar umursamazsın?

Gm: Kolay. Takmıyorsun.  Bu kadar yani.

Jw: Diyecek birsey yok sana.

Gm: olmasın zaten.

Jw: 😑😑😑😑😑

Gm:😎😎😎

Derken de kanı temizlemeyi bitirmiştim.  Ji Woo ile lavabodan çıktık. Tam sınıfa girecekken Ji Woo bağırmaya başladı:

Jw: SEN NEDEN BÖYLE BIRISIN!? BIZ SENI ESKISI GIBI YAPMAYA CALISIYORUZ!  AMA SEN!? BIZ SEVMIYORSUN!

Gm: YETER BE! BEN ESKISI GİBİ OLAMAM! NEREDEN CIKARDIN SENI SEVMEDIĞIMI!? BENI SEVMIYORSAN GIT! SENDE BIRAK! HERKESDEN BIR DARBE ALDIM ZATEN! Sende bırak beni...

Baktığımda ağlıyordu.  Arkasında Boan-Won vardı ve gülüyordu. Onu kolundan tuttuğum gibi arka bahçeye götürdüm.

Gm: Ji Woo' ya ne söyledin?

Bw: sadece onları sevmediğini ve nefret ettiğini söyledim.

Sınırlı orayı terk ettim.  Sınıftan çantası aldım tam çıkacakken Cha Na, Cheonsa, Moon, Light, Ji Woo ve Sun Hee karşıladı beni. ( Sun Hee: --Chimin--)

Cn: Gerçekten mi?

Lg: Hiç mi sevmedin bizi?

Ce: Neden yalan söyledin?

Mn: Yalancılardan nefret ederiz.

Sh: Cevap versene!

Gm: Hah! Olayları öğrenince Özür dilemeyin benden. Pişman olacaksınız. Ama o zaman ben Affetmeyeceğim.

Ce: bi saniye sen bi olayı anlat?

Gm: O gerizekalımalözürlübeyinsizsalak Ji Woo ' ya yalan söyledi.  Sizi ben candan çok seviyorum. siz benim yaşama sebebimdiniz ama artık herhangi bir sebebim yok yaşamak için.

Ce: Kendine birşey yapma!  

Gm: çok geç.

Diyip eve gittim. Lavaboya girdim ve elime jiletimi aldım. Tam bir kesik atacakken kapı çaldı.  Onlar gelmişti.  Kapıyı açtım. Iç eri girdiler.

Ce: Bak unniesinin gülü ve o jileti bana? Konuşalım hm?

Gm: Hayır.

Tam gözlerinin önünde bir çizik attım kendime.

Gm: Bu senin için unnie.

Bir çizik daha.

Gm: Bu senin için light

...

Artık gözlerim kapanıyordu.  Ama hangi ara ambulansı aradılar bilmiyorum. Görevliler beni sedyeye yatırırken ben ise bilincimi çoktan kaybetmiştim.

Sun hee

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sun hee



Love Yourself - Min Yoongi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin