Kızıl Ötesi 1: Açlık ASKIDA

kayıp

Yine Migren ağrım başlamıştı. Alarm sesi ile yatağımdan hafifçe doğruldum. Saate hızlı bir bakış attığımda sabahın 7'si olduğunu fark ettim.

Hapımı yutarken banyoda yüzümü yıkadım aynadaki yansıma mı incelerken gözlerimin altı hafiften çökmüştü gece gördüğüm kabuslar yüzünden pek fazla uyuyamamıştım.

Duman grisi gözlerim bundan etkilenmiş gibi görünmüyordu. Gözlerini ana annenden aldın tatlım derdi annem sıklıkla her zaman vurgulardı bunu.

kısa bir duş aldıktan sonra aşağıya indim yemek masası sessizdi babam önündeki dolu tabağa odaklanmış bir şekilde sus pus tu"günaydın"dedim
Yavaşça başını kaldırarak gülümsedi "annem nerede "diye sordum çatalıma uzanırken

"geldim!"annemin Çığlık gibi andıran sesi kulağımı tırmalasada tepki vermedim "günaydın" dedi neşeli bir sesle ben ve babama bakarak, konuşmadan önce boğazımdaki yumruyu geçirmek için birkaç kez yutkunmam gerekti "bugün yatılı-"babam ifadesiz bir suratla "pazartesi günü gideceksin alina"

Pazartesi mi? başımla onaylarken düşünceliydim."az daha unutuyordum!"diye bağırdı annem."bugün küçük bir parti vereceğim "dedi kocaman gülümseyerek babam iki elini kaldırdı" o zaman ben gidiyorum"
Annemin yanağından öpmeyi ihmal etmedi.

Başımı boş bardağımı çevirdim nereden çıkmıştı ki bu parti?

Annem pek böyle şeylerle ilgilenmezdi. babam gittikten sonra "anne parti falan istemiyorum "dedim itiraz,dolu bir sesle. iki elini kaldırarak alınmış gibi yaptı "annene Yardım et minik kuşum, mutfakta tonlarca işimiz var... Misafirler saat beş gibi gelicekler !"
Dedi fazladan gereksiz bir heyecanla teslim olmuş gibi yaparak
"Tamam anne sen kazandın "yanıma gelerek sımsıkı sarıldı bana" hep kazanırım "ardından gülmeyi de ihmal etmedi.
günün geri kalanı dopdolu geçti yorgun ve bitkin dim. misafirler şimdiden salonu doldurmuşlar dı bile. gelenlere annem gibi kek ve içecekler ikram ediyordum.tek istediğim kendimi odama atmak ve saatlerce uyumak tı.

"Alina!"annemin gür sesine yavaş ritimli şarkının arasından duymam zor olmamıştı mutfağa geldiğimde "efendim anne"dedim"marketten 2-3 şey alman lazım canım. Kala kala leynar yok ortalıkta.halbuki bugün gelecekti!"

Annemin elindeki parayı cebime sıkıştırırken "ben halledeceğim" diyebildim çıkmadan önce bir kez daha sımsıkı sarıldı "dikkatli ol "dedi endişe dolu bir sesle karanlık sokağa hızlı bir bakış attım.

"Hemen geleceğim"dedim rahatlatıcı bir sesle gülümserken "dikkatli ol tatlım tamam mı?"gitmemi istemiyor gibi duruyordu.annemin yanağına ıslak bir öpücük kondururken "telaşlanma Anne beş dakikaya evde olacağım"derken kocaman gülümsedim endişeli ve telaşlı olması
Normaldi.

Bir ay üst üste iki vaka yaşanmıştı iki genç kızın kaçırılma vakasıydı farklı yerleri seçiyor, özellikle tenha olmasına dikkat ediyorlardı. Tıpkı bir örümceğin ağına düşürmesi gibi.
İrkilsemde , belli etmedim ve kapıyı arkamdan kapattım hızlı adımlarla markete doğru ilerledim. Kapıyı iterek annemin istediği malzemeleri kasadan ödeyerek dışarı çıktım.

Karanlık ve cansız sokakta ilerlerken kasada anahtarımı unuttuğumu fark ettim.

oraya tekrar git ve anahtarı al!