Sıkıcı Bir Tatil Sonu

51 1 0
                                    

Yine bir tatil sonu.3 ay tatil yine aynı geçti.Yarı sıkıcı yarı eğlenceli.Eğlenceli kısmıda ailemle geçirdiğim zamanlardı. Bazen de arkadaşım Ceylin gelirdi, ben onlara giderdim o kadar. Sıcak havadan dışarı çıkmak bile istemiyordum. Bugün tatilin son günüydü ve bu sene karma denen şey (bütün şubelerin karıştırılıp yeniden sınıf oluşturma) yapılıcaktı. Çok kötü birşey çünkü ben Ceylinle aynı sınıfta olmak istiyordum. İçim içimi yiyordu, yarı yarıya bir ihtimal var. Ya aynı sınıftayız, yada değiliz. Bu durumu hiç sevmedim, hemen Ceylin' i aradım ve karma olacağını ona söyledim. O çoktan unutmuş bile. Üzüldü ve dışarı gelmemi söyledi, anneme söyleyip dışarı çıkıcaktımki annemin gür bi sesle bana seslendiğini duydum:
-Kızım unuttun mu?Daha okul için hiç alışveriş yapmadık. Baban bir saate gelir sonra da alışveriş merkezine gideriz.
Annem telaşla yanıma geldi ben ise hala ayakkabı giyiyordum çünkü gitmeye kararlıydım. Hemen annemin yanağına tatlı bir öpücük kondurup:
-Begüm Sultan sen hiç telaşlanma. Uzun sürmez,yarım saate dönerim.
-Peki ama sadece yarım saat,diyerek vurguladı.
Hemen aşağı indim ve gözüm yan villaya kaydı. Satılık yazısı kaldırılmış. İçimden:
-Vay canına! Aylar sonra villayı alan oldu demekki, bu sefer bana iyi bir arkadaş olsun lütfen diyerek kendimi ümitlendiriyordum.
6 ay öncesine dönelim.
Nazlı diye bir kızları olan Öztürk ailesi aslında ilk başta çok iyi bir aileydi. Evlerine ilk gidişimizde çok iyi davrandılar bize ama sonrası ise bir facia. Kedileri bizim bahçeye gelip köpeğimizin hırçınlaşmasına sebep oluyordu. Sadece bu da değil mangal yakıp eğlenebilirler ama közünü gelip bizim bahçeye neden atarlar Allah aşkına? Olayın devamıda var, köz tam sönmediği için bizim bahçe alev almış eğer Çağla ufak ateşleri görmeseydi etraf alev alıp yerle bir olucaktı evimiz. Sonra Nazlı çok kıskanç ve bencil bi insandı. Daha fazlasıda var ama ben sadece özet geçtim.
Şimdiki zamana dönelim.
Geç kalmadan Ceylin'in yanına hızlı adımlarla yürüyordum. Zaten Ceylin'in evi birkaç sokak aşağıdaydı. Hemen yanına gittim ve bizim hep oturduğumuz bir park vardı. Oraya gittik ve temiz boş bir banka oturduk. Ceylin bana gözlerini kırpıştırmadan bakıyordu. Birden:
-Yaa kanka! Ben sensiz bir sınıf istemiyorum.
-Bende sensiz bir sınıf istemiyorum kanka. Hem zaten yarı yarıya ihtimal var. Belki de aynı sınıfta olucaz, diyerek onu teselli ettim
"Haklısın"dedi ve bende sözünü bitirir bitirmez bizim yan villaya birilerinin geleceğini söyledim. Şaşırdı çünkü o da biliyodu aylar geçtiğini. Sonra zamanın nasıl geçtiğini unutup 25 dakika geçtiğini gördüm. Birden "Eyvah!"dedim. Ceylinle sadece yarım saatimin olduğunu ve aradan tam 25 dakika geçtiğini söyledim. Tam bir hayat-memat meselesi gibi. Maratonlara katılsam ilk 3'e girerdim o derece koşuyordum. Eve geldiğimde soluk soluğa kaldım.
Annem şaşkın bir ifadeyle:
-Kızım n'oldu? Arkanda at sürüsü mü vardı? Bu halin ne?
-Anne sen bana tam zamanında gel dedin, bende zamanında geldim işte, dedim.
Annem gülmeye başladı ve ardından:
-Aferin o zaman sana, dedi gülerek.
İçeri girer girmez kapı çaldı ve babam geldi.
Babam hemen elini yüzünü yıkayıp masaya oturdu. Çağla babama:
-Baba yarın okullar açılıyor, okul alışverişine gidecek miyiz?
-Evet kızım,yemeklerimiz bitsin geç kalmadan alırız,dedi.
Yemeklerimiz bitti hemen hazırlanıp arabaya bindik. Gereğinden fazla malzeme aldığımızın farkındaydık ama kalemlere ve defterlere karşı ayrı bi tutkum var. Kardeşim Çağla benim kadar almasa da ben çok fazla alıyordum. Bütün ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi aldık.Biraz alışveriş merkezinde gezip eve döndük.Yol boyunca aldığımız şeyleri açmayı bekliyordum. Eve geldiğimizde yan villada nakliye arabası vardı ve eşya yerleşiyordu.Merak etmiştim aslında akşamın bir saatinde niye yerleşti- rirler ki?Sabah gündüz gözüyle rahatça yapılır. Arabadan inerken bahçedeki oğlana gözüm kaydı. Hemen eşyalarımı yatağın üstüne atıp perdeden aşağı baktım. Bu sıcak havada ceket giymiş, birde hava olsun diye kapışonunu takmış. Bahçede neye bakıyodu öyle dememe kalmadı kafasını çevirip bana baktı. Hemen perdeyi kapattım ve annemlerin yanına gittim. Annem ve babamda yeni taşınan komşularımız hakkında konuşuyorlardı.Annem:
-Yarın veya ertesi gün tanışalım olur mu Cem?
-Tabi hayatım,yarın onları davet edebiliriz şimdi yerleşme telaşesi vardır, yorulmasınlar.
-Haklısın canım, dedi.
Konuşmaları bittiğinde lafa ben girdim:
-Anne, baba ben yatmaya gidiyorum. Yarın malum okul var.
-Tamam kızım iyi geceler.
-İyi geceler bitanem.
Anne ve babamı öptükten sonra yukarı çıktım, üniformalarımı askıya astım, pijamalarımı giydim yatağa yatacakken tekrar bir bakma isteği geldi baktığımda orada yoktu, ön taraftaydı. Onu görebiliyordum.Işığımı kapatıp gece lambamı açtım ve yarının olmasını iple çekiyordum.

Göremediğim Yan KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin