Aklınızda kalan ilk anlar nelerdi ? Cevapları duyar gibiyim...
Sabahın esintisi,camın kenarından gelen hafif bir soğukluk ve uğultulu bir rüzgar sesi. Yatağımdan çıkmak istemiyordum. Sıcaktı başka bir sebebi yok aslında.
Ta ki annemin "hadi açelya,geç kalacaksın kızım" diyişini duyana denk. Mecburen kalktım sıcak yatağımdan. Uykumu açmak için banyonun kapısına doğru ilerledim. Kapının kolunu açacak gücüm yoktu yeni uyandığım içindi sanırım. Ellerimi ve yüzümü yıkadım,dişlerimi fırçalayıp odama gidecektim fakat; Annem "açelye saçlarına acaba artık bakım mı yapsan? " dedi. Ve tabiki asla saçlarıma bakım yapmazdım aslında nasıl bakım yapılır biliyordum ama doğallıktan ve rahatlıktan yanaydım.
Aynada kendime baktım elime tarak ve birde siyah lastik tokamı aldım. " Aman " diyerek tokamla saçlarımı ev topuzu şeklinde yapıp odama gittim.Odamda ki aynama baktığımda "işte şimdi oldu" dedim içimden. Bir tek gözlüğüm eksikti.
Okul için hazırlanmak sabahları erken uyanmak kadar zordu benim için. Diğer kızlar gibi değildim. Hele ki deren kadar hiç degildim.
Deren kendimden bile çok güvendiğim arkadaşımdı. Deren o kadar güzeldi ki gülüşü,saçları,bakışı yani anlayacağız benden çok daha güzeldi. Ahh evet bende kendini asla beğenmeyen kızlardanım ne yazık ki.
Umut ve annem yine birbirlerini dinlemeden bağırışıyorlardı bu beni strese sokuyordu. Aslında alışmıştım. Umut her sabah tostunu yemeden evden çıkmazdı , sanırım bağırış sesleride bu yüzdendi. Umut demişken benim küçük elmalı turtamdır o , hmm yani erkek kardeşim. Benden yaşça küçük olmasına rağmen davranışları ve otoriterliği sanki 20 yaşında ki bir genç gibiydi.
-Sanırım hazırlanma vakti geldi de geçiyor kızım.
-AH ANNE !
-Özür dilerim yavrum ama böyle oturmaya devam edersen geç kalacaksın.
-Anne sana sessizce gelme demiştim!Beni takmamıştı bile.
- Okula gitmek istemiyorum,benim için boş bir zaman kaybı! Diye bağırdım.
-Mecbursun açelya , diye bağırdı annem.Neye mecburdum ki,neden mecburdum, kafamda binlerce soru vardı.
Durupta soramazdım neden diye biliyordum çünkü gitmem gereken bir tıp fakültesi beni bekliyordu. Peki ya daha düşüğü olsa ne olurdu ki veya neler olurduAh neyse kafamdan silmeliyim bu tür düşünceleri. Mavi hırkamı bulamıyordum koyduğum yerde.
-Anne, mavi hırkamı gördün mü?
Annemin bana vereceği cevabı beklemeden kirli sepetine koştum. Arkamdan yine sessizce gelen bir ses tonu "ah buldun demek, yıkanması gerekti" dedi.
- Ama neden?
Demek isterdim anneme,diyemezdim çünkü bana asıl neden diye soran annem olacaktı. Üzülmüştüm,hatta okula bile gitmemeyi düşündüm.
"Açelya deren geldi! " bağırışını duyana kadardı her şey.
Camdan bağırdım "çantamı alıp geliyorum" dediğimde gözümü alamadığım bir odak noktası oluştu deren aşağıda "hadi" diye seslenirken ben sadece onu izliylordum.
Batu benim bu hayatta ilk anımdı. Liseye başladığım ilk gün oldu her şey.AHH ÇOK GÜZELDİ !!
Sevgilim değildi,hiçbir zaman da olmadı. Olmayacaktıda çünkü gözü dışarda birisi ile asla yapamazdım. Ben böyle mutluydum. Ona yetişmek için
çantamı alıp koşa koşa evin merdivenlerinden indim. Anahtarı almamıştım, kapıyı çarpıp çıkmıştım sorun şurda ki üstümede giyecek bir şeyler almadığımı fark ettim.
Deren'e sarılmadan koluna girip hadi gidelim diyerek hızlı adımlarla ilerliyordum. Fakat fazla bir vakit geçmeden.
Deren;
-Yeter açelya, yavaş olur musun? Merak etme aynı sınıftayız. dedi.
Bu beni daha çok mutlu etti. Hızlı adımlarımı yavaşlattım. Deren buna mutlu olmuş gibiydi. Durağa yaklaşıyorduk ve Bade'nin yine geç kalmasından korkuyorduk.Bade,
Tabiki kendimden yine daha çok güvendiğim diğer arkadaşım.
Bade, deren ve ben gibi değildi. Deren ve ben hayallerimiz için çabalıyorduk. Bade ise 1 dakika sonrasını nerde ve nasıl geçireceğini düşünen birisiydi. Yani üniversite gibi bir hayal onun için olsa da olur olmasa da olurdu. Model olmak istiyor aslında. Bunun için lise bittikten hemen sonra bütün bildiği ajanslara sivisini bırakacaktı. Çok deli dolu bir yapısı vardır ve bir o kadar da güvenilir. Hani annelerimiz der ya özünde iyidir diye. Gerçekten de öyle biri özünde çok iyi.
Durakta bekliyorduk,tabiki yine beklemekten ağaç olmuş belki de meyve vercektik.-Arasak mı? dedim.
-Telefonum evde kaldı sen ara bakalım nerdeymiş hanımefendi! dedi sinirli bir şekilde deren.Telefonu elime aldığım gibi bir çılgın ses, KIZLAARR!!
dedi. Gelmişti.-Sonunda bade , bu sabah sizde bir şeyler var. Bir açelya bir sen ağaç oldum meyve verecektim. Diyince deren güldüm. Deren sinirli bir şekilde bana bakıyordu.
-Tamam ya ne kızıyorsun,dedim.
Sanırım bade özür dileyecekti ama derenin onada tepki göstermesinden korkuyordu.
-Hmm, kızlar size bir şeyler anlatmam lazım , diyince bade malum deren de dayanamadı.
Merakla bekliyorduk.- Bu batu dün gece , dedi ve sustu.
Deren bacağına vurmuştu badenin. Biliyorlardı üzülecektim ve bütün gün suratım asık olacaktı. Deren hiç sevmezdi benim o hallerimi, bade ise her zaman oluruna bırakmam gerektiğini söylerdi. Bade bana bakıyordu ve her zaman ki gibi, "saçmalıyorsun açelya" dedi. Bense yine daha önce ki duyduklarım gibi dün gece acaba kaçıncı ve hangi kız onun sevgilisi olmuştu diye yere bakarak yürüyordum. Ama badenin koluma vurması ile kendime geldim sanırım.-Neden vurdun.
-Önüne bak önüne hayali bırak,dedi.Batu,önümüzde kendi arkadaş grubu ile gidiyordu. Biz aslında batu ile sınıfta bile fazla konuşmazdık,sadece sınav zamanlarında aklına geliyordum sanırım. O bile mutlu ediyordu beni.
Kızlara, hızlı adımlarla yanlarından geçip gidiyoruz tamam mı? dedim. Onay vermeden yürüdüler. Geçtik gidiyorduk. Ama, duyduğuma ben inanamadım. Olduğum yerde kaldım.-AÇELYA!
Sesi geldi , batu mu seslenmişti ?Arkamı dönmeya korkuyordum. Tekrardan ayni ses geldi.-AÇELYA!! daha yüksek bir sesle söylemişti adımı. Arkamı dönmeye çalışırken,ellerimden akan ter ve titreyen bacaklarım. Zor oldu ama döndüm.
- Efendim,dedim.
-Günaydın,dedi.Sanki ben daha uyanmamıştım ve rüyamda batuyu görüyordum. Deren'in koluma vurması ile,
-Aa, sanada günaydın, diyerek önümü dönüp kızlara, hızlı olun ve ben şaka olmadığını söyleyeyin dedim.
Bade o kadar mutlu olmuştu ki belki kendisi bir gün gerçekten birisini sevse bu kadar mutlu olmazdı.-Ya evet sana günaydın dedi sana dedi açelya,dedi badecim.
Ama tabiki benim odun arkadaşım deren sadece "olabilir abartma bade" diyince badenin ve benim mutluluğumuz yarıda kalmıştı.
Okulun kapısına geldiğimizde deren ve bade kantine gideceğini söyledi. Bende sınıfa çıktım,sıram cam kenarında ve tamda okul kapısını görüyordu yani bahçeyi. Batu ve arkadaşları okulun önündeydi,kapıya doğru yürüyorlardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Çünkü bugün bir sınav yoktu ve batu bana günaydın dedi. İlginç bir davranıştı. Beklenmedik bir davranıştı. Kafamı sıraya koyup kızların gelmesini bekledim. Beklerken sınıfa kızların değil batu ve arkadaşlarınin girmesi benim için kötü olmuştu. Yanımda kızlar yoktu ve bana bir kez daha bir şey derse tutukluk yaşayacaktım. Demeye kalmadı.-Uykucu,diye fısıldadı kulağıma.
Kafamı kaldırdım ve hafif bir gülüş attım. Gülüşüme kendi gülüşü ile cevap verdi. Biz göz göze gülüşmüştük. Kulağıma eğilmişti. Batu yapmazdı böyle şeyler. Oysa ki bade dün gece batunun yeni bir kız arkadaş yaptığını demişti.
Batu neden böyleydi. Ne istiyordu ki?
Asıl kafama takılan şuydu bir kız arkadaşı varken neden?
Bu batuydu aslında yapabilir böyle şeyler önemsizdi onun için ama bana bu şekilde yaklaşması beni ürkütüyordu , biraz da mutlu ediyordu.Umarım ilk bölümü beğenirsiniz , gelecek bölümler en kısa zamanda karşınızda olacaktır. Teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dün, Bugün Ve Gelecek
Novela JuvenilBazen hayattan beklentilerimiz beklediğimiz gibi olmaya biliyormuş. İlk anlarımızın asla bitmeyeceğini düşündüğümüz zamanlarda , aslında düşüncelerimizi saf ve içtenlikle yaşıyormuşuz... Birden bire hayatı değişen Açelya düşüncelerine ve hissler...