Ayça, Ela, Defne ve Ege bu sene okula yeni gelenlerden. Ege Sinan'ın bir arkadaşı olduğu için Selim, Sinan ve Ege beraber takılıyorlar.
---------
İlk ders 10.00 daydı, şuan saat 8.52 ve ben hâlâ yataktan çıkacağım. Ela zaten hep erken kalkıyor nasıl başarıyorsa yat uyu kızım ne işin var sabah sabah evde dolanıyorsun! Neyse. O sırada Ela odama girdi.
"Kızım sen hâlâ kalkmadın mı?" dedi.
"Bilmem, kalkmış gibi bir halim mi var?"
"Kalk üstüne bir şey giy de gel iki lokma bir şey atıştırıp çıkalım."
O bunları derken ben kalkmış dolaptan kıyafet seçiyordum gerçi pek seçmek denmez. Bir eşofman ve bir sweet çıkardığımda Ela bana öldürecek gibi bakıyordu.
"Ne, ne var?"
"Sen benim bunları giymene izin vereceğimi mi sanıyorsun?" Dedi.
"Hayır. Ama..." derken sözümü kesti.
"Çekil şurdan sana düzgün bir şey bulacağım."
Beni dolabın önünden itiştiririp yüksek belli siyah kot pantolonumu çıkarttı sonra da kısa kollu üstünde "I'm not normal" yazan t-shirt ü çıkardı. Üstüne de oduncu gömleğimi giyicektim.
"Bunları giyip aşağı geliyorsun." Dedi hem tek düze hem de cana yakın bir sesle. Sonra mutfağa indi tekrar.
Ben de çabucak üstümü değiştirdim saçımı taradım ve krem sürdüm. Yüzümeyse biraz allık ve kirpiklerime maskara sürdüm sonra mutfağa indiğimde Ela da masaya oturuyordu hızlıca kahvaltı yaptık ve çıktık.
Yaklaşık yarım saat sonra okula geldik. Okul gerçekten büyük gözüküyordu 10 dk sonra ders başlayacaktı sınıfı sonunda bulabildik okul dört katlı bizim sınıf üçüncü katta ve koridorun sonunda cam kenarında en arkanın iki sıra önune oturduk. Şu okulun ilk günü tanışma faslından nefret ediyorum.
Ela "İlk ders sınıf öğretmeniyle olur sanırım" diyordu.
"Muhtemelen. İlk ders ne ki?"
"Almanca."
"Umarım çatlak bir hoca çıkmaz."
"Öyle deme ya."
Hoca sınıfa girdiğinde ben hâlâ arkamızdaki çantaların sahiplerini merak ediyordum.
"Ela, eğer arkamızdaki çantaların sahipleri gelmezse tenefüste arkaya geçelim." Dedim.
Ela "Bakarız." Dedi.
O sırada sınıfa bir kız girdi şımarık bir kıza benziyor. Hoca "Kızım neden bu kadar geç kaldın?" dedi hafif kızar bir sesle kız özür diledi sonra hoca da "Şaka yapıyorum kızım, geç otur bir yere çok geç kalmadın." Dedi güler yüzle. Kız boş yerlerden birine oturdu. Sonra sınıfa 2 çocuk girdi hocadan izin isteyip en arkaya oturdular sonra hemen peşlerinden biri daha girdi o da aynı şekilde geçti arkamıza oturdu. Onları dinlemek için biraz doğruldum sırada. En son gelen çocuk "Oğlum beni niye beklemiyorsunuz." Diyordu. Ama arkadaki ikilinin cevabını duyamadım belki de cevap vermemişlerdir. Çocuk önune dönünce ben de düzeldim.
Hoca kendini tanıtıyordu adı Ahmet'miş. Bizim almanca derslerimize girecekmiş ve tahmin ettiğimiz gibi sınıf öğretmenimizmiş. Açıkçası pek de çatlak bir hocaya benzemiyor.
Zil çalar çalmaz Ela'ya döndüm tam kantine gidelim mi diye soracaktım ki arkadaki çocukların başında 3 - 5 tane kız toplanmıştı bile neden bilmiyorum ama sinirlenmiştim.
Ela "Kantine gidelim mi?" Dedi.
"Hıhı, ben de kahve alıcam." Dedim.
Paramı aldığımda çoktan Ela ayağa kalkmıştı. Kantin bahçedeydi okula girerken görmüştük. Birer kahve aldık ve sınıfa çıktık yerimize oturduğumuzda gözüm o çocukları arıyordu. Gitmişlerdi. Hayal kırıklığına uğradım.
Ela'ya dönüp "Şu arkamızdaki üçlü senin de dikkatini çekti mi?" dedim.
"Hıı, biraz garipler ama bence abartılacak bir şey yok." Dedi.
Neyse dedim kendi kendime.
O gün her tenefüs bir yere gidip derslerde geri geliyorlardı.
Okul bittiğinde çıkışta o sınıfa geç kalan kızı gördüm, özel araba bekliyordu kızı ama bugün kimseyle konuşmamıştı bir kaç kişiyle konuşmayı denediğinde de zaten becerememişti.
"Şu sınıfa geç kalan kızla yarın bi konuşalım mı?" Dedi Ela sonra devam etti "Nasıl biri olduğunu merak ediyorum, kimseyle konuşamadı bugün."
"Olur, ben de merak ediyorum" dedim.
Eve vardığımızda bitik durumdaydım. Hayır bir de hiç bir şey yapmadan nasıl yorulmayı başarıyorsam.
---------
Bu bölüm bu kadar canlarım.
Umarım hoşunuza gitmiştir. Biraz sade ama olaylar sonradan gelişecek.
Yorum yapmayı ve bölümü oylamayı unutmayın. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. <3
