me

99 38 28
                                    

'gravity, minnie cover'

seo soojin

onun notaları eşliğinde, kalemimi sürtmeye başlamıştım beyaz kağıda. şarkı söylemeye başladığında, ellerim hareket edememişti. sesi öyle güzeldi ki... tertemiz, incecikti. sesi pürüzsüzdü. ona bakıyordum, çizmeyi bırakmıştım. incecik notalara ne de güzel yakışıyordu meleksi sesi. gözleri kapanmış, kaşları hafif çatılmıştı.

uzundu siyah saçları, kahkülleri onu ulaşılamaz gibi gösteriyordu. benimde kahküllerim vardı, ama onunkiler kadar sıkı değildi. mesela sesim nasıldı ben bile bilmiyordum. 

onu hayranlıkla izlemeyi bırakıp resme geri döndüm. boynumda ki morlukları bir şekilde kapatmıştım ama sırtımdakiler duruyordu. zaten görünmesi de imkansızdı. 

birkaç saat geçmişti, ben resmi bitirmiştim, o da şarkı söylemeyi. "soojin?" dedi kırık sesiyle. 

"o izler neydi?hiçbir şey anlayamıyorum. birisi sana zarar mı veriyor?" duyduklarımla telaşa kapılıp elimde tuttuğum su bardağını ağzıma götürmeye çalışırken üstüme dökmüştüm. sırılsıklam olduğum için şaşkın şaşkın birbirimize bakıyorduk. "hey dur, sana bir tişört vereyim." 

dedi ve gidip bir tişört getirdi, aldım ve etrafa bakmaya başladım. "ah şey, soldan ikinci oda benim odam. orada giyinebilirsin." gülümseyerek odadan çıktım ve bahsettiği odaya girdim. kapıyı kapatıp yatağın oraya gittim ve acıyan sırtıma aldırmadan tişörtümü çıkarttım. ama gözüme bir şey takılmıştı. yatak başlığının yanında, bir fotoğraf duruyordu. minnie ve yanında bir kız vardı. gülümseyerek sarılmışlardı. sevgilisi miydi acaba? tişörtü giymeyi unutmuşken kapı açıldı ve ben arkama bile dönemeden minnie sessizliğini korudu. nedeni belliydi.

benim lanet yaralarımı, ve kemer izlerini görmüştü.

benim lanet yaralarımı, ve kemer izlerini görmüştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


if i die young, soonnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin