GECE'NİN GÖLGESİ

2.BÖLÜM

Dimdik durmuş sanki arabanın bana çarpmasını bekliyordum elimle yüzümü kapatıp ne olacaksa olsun moduna girmiştim. Aniden araba fren yapınca yere düştüm yerde kıvranırken arabadan. Uzun boylu yakışıklı ve bir o kadarda güzel gözleri ile bana bakıyordu.

Bana doğru gelerek "İyimisin?"dilim de vücudun gibi kilitlenmişti okadar yakışıklıydı ki gözümü ondan alamıyordum. Ayağımın acısıyla

"İyi değilim galiba ayağım ağrıyor."

Elini saçında gezdirerek.

"Bir sen eksiktin zaten."

Diye mırıldandı. Sanki duyamadım ona dönerek.

"Yaklaşta elimi omuzuna atayım okula geç kalacam."

Bana dönerek şaşkın bir ifadeyle.

"Pardonda yeni tanıdığım birine neden yardım edeyimki?" gülerek

"Ha ha canım eğer beni kaldırmazsan seni polise veririm bana çarptın sonuçta kasten adam yaralama var burada."

Pflayarak beni arabaya koydu bana dönerek.

"Hangi okula gidiyosun?"

Ona dönerek

"Şu yakınlarda bir okul olacaktı."

Parmağımla o tarafı gösterdim bir bana bir de parmağıma baktı.

"Şaka mısın?"

Ne diyodu anlamadım ona dönerek

"Ne şakası?"

Okulun önüne geldikten sonra beni oradaki banklardan birine oturtu bana bakarak

"Gerisi sende zaten geç kaldım."

Değip arkasına bakmadan gitti arkasından bağırarak.

"Hey nereye gidiyosun?"

Beni orada bırakıp gitmişti gerçekten aptal bir çocuktu büyün beynini yakışıklılığına vermiş olmalıydı heralde. Daha yenili hislerim yerine nefret dolmuştu çünkü bacağım çok agırıyordu.

Topallıya topallıya müdürün odasını buldum. İçeri girdiğimde müdür oturmamı istedi koltuğa oturduktan sonra müdür.

"Sen yeni kız olmalısın Hazal demi?"

Başımı evet anlamında salladım.

"Sınıfın yukarı katta ders çoktan başlamış olmalı."

Gülümseyerek ayağı kalktım müdür topalladığımı görünce.

"Ne oldu sana kızım iyimisin?"

Biraz hatta çok acısada.

"Teşekürler hocam hafif bir burkulma." tebessüm ederek

"Tamam kızım sınıfına geç."

Odadan çıkınca sınıfımı aramaya başladım tam o anda zil çaldı.

Koridorun başında henüz ismini bilmediğim yakışıklı aptal ve arkadaşları vardı. Sınıfa girince herkez ayrı bir havada bir şeylerle uğraşıyordu bulduğum ilk sıraya oturdum zilin çalmasıyla herkez başıma toplandı kendi isimlerini söylediler herkez dağılınca yanıma yakışıklı aptal geldi. Bir elini arkadaki sıraya diyer elini benim sırama koydu ice yaklaştı iki elimi göğsüne koyarak sertçe itip.

"Ne yapıyosun sen?"

Tekrar yakalşarak tek kaşını kaldırdı çok yakışıklıydı.

"İzin verirsen sırama geçecem."

Utanıp kalktım...

"İnsan gibi desene."

Beni hiç umursamadan oturdu.

"Buna bak sen,aptal çokta meraklıydım sanki yanına oturmaya."

Tabiki bunu sesli düşünmüştüm bana bakarak gülümsedi.

"İstersen mektup yazayım."

Ne demişti şimdi bu anlamadım.

"Pardon?" Gülerek.

"Amma aptalmışsın sen."

Sinirle hocanın gelmesini bekledim.

Hoca gelince hocanın yanına gittim.

"Şey hocam yer yokta nereye oturabilirim acaba?" Hoca elini omuzuma koyarak

"Sen Hazal olmalısın?"

Hehe Hazalım...

Başımı sallayarak onayladım Hoca.

"Hazalcım, Kağan'ın yanı boş istersen oraya otur."

Sinirliydim çünkü Kağan çok gıcık biri.

Çantamdan kitabımı çıkarınca arkamdan kıpırdama sesi geldi Kağana bakarak.

"Neye gülüyorsun sen?" dahada gülerek.

"Hocanın yanında halini görmeliydin."sinirlenerek

"Ne varmış halimde?"

Gülünce o gülüşü filmlerdeki gibi ağrır çekme giriyordu gözümde.

"Hocanın yanında süt dökmüş kedi benim yanımda canavar."

Sinirli bir şekilde.

"Ne diyosun sen ha ben neysem oyum tamammı."

Gülerek "Ayağın iyi oldumu bari."

Çok önemsiyomüş gibi soruyo bide. "İyi canım sağol sen gittikten sonra iyi oldu."

Tam bir şey diyecekken hocanın seslenmesiyle ikimizde önümüzü döndük.