Zil çalınca ne yapacaktım bilmiyordum heralde kantine inip bir şeyler içecektim. Burası yanlızken hiç güzel değildi dediğimden beri sadece Kağanı tanıyordum oda tam arkadaş sayılmaz. Eski okulumda bisürü arkadaşım vardı keşke onlarda burda olsalardı.
Paramı alıp kantine indim kendime bir soda alıp bir masaya oturdum telefonumu çıkarıp Nisan'ı arayacaktimki biri telefonumu çekti kim olduğuna bakmak içi kafamı kaldırdım karşımda.
Uzun boylu, yeşil gözlü, sarı saçlı bir çocuktu karşımdaki sandalyeye oturarak "Eğer ben olmasaydım disiplini yegcektin" Ne yaptığımı soracakken "Telefon diyorum okulda oynamak yasak" gülerek telefonu saklamamı söyledi. Çok tatlı bir çocuktu American filimlerinden fırlamış gibiydi.
Elini uzatıp"Ben Aras."
Rlini sıkarak.
"Bende Hazal tanıştığıma sevindim." Gülerek
"Bende."
Gülünce o hafif penbe dudaklarının arkasındaki beyaz dişlerini öne çıkarıyordu. Masadan kalkarak
"Görüşürüz Hazal."
Gülerek el salladım galiba bir arkadaş edinmiştim çok mutluyum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN GÖLGESİ
Ficção AdolescenteBabasının işini kaybetmesi üzerine İstanbul'a taşınan Hazal hayatına Babasını dolanlandıran adamı aramakla geçirir. Ama unuttuğu bir şey vardır işte o kişi tam karşısında, aynı lisede birlikteler.Bakalım onları dolandıran adamı bulabilecekmi? Sevg...