Bismillahirrahmanirrahim
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu🥰🥰🥰
HUZEYFE'DENBugün sabah namazında kalktım hemen abdest alıp namaz kılmaya gittim. Bugün ilk defa atanacaktım. İmam olmuştum ve şansıma şehir merkezinde çok güzel bir cami, ayrıca çok güzel de bir lojmanı vardı. Aslında şu an oturduğum eve göre pek güzel sayılmazdı. Küçük ve rutubetli olsa da buna da şükürdü. Her zaman olduğu gibi Elhamdülillah, hamd olsun Rabbime...
Bugün iş çoktu. Taşınacaktım sonuçta. Her ne kadar bekar da olsam benim de eşyalarım vardı.
Eşyalarımı dün zaten kolilemiştim. Şimdi önce bir taksiyle sonra da otobüsle ilk görev yapacağım yere gitmem gerekiyordu. Öğle namazına yetişmek istiyordum. Hemen her şeyi bir saat içinde toparlayıp taksiyi çağırdım. Evet taksi çünkü sadece iki kolilik kişisel eşyalarımı aldım. Zaten başka bir şeyim de yoktu. Taksiyi çağırdıktan sonra hemen ev sahibine evin anahtarı gibi şeyleri verip beklemeye başladım.
Uzaktan taksinin geldiğini görünce bismillah deyip ayağa kalktım. Yanıma yanaşınca kolileri bagaja koyup şöföre terminale gideceğimi söyledim.
Terminale varınca hemen otobüse binip beklemeye başladım. Öğle namazına 4 saat vardı.
Elveda güzel şehrim Bilecik...
Otobüsten inince yine bir taksiyle evime gittim. Eşyaları hemen bırakıp abdest aldım. Ve koşarak camiye gittim. İlk defa sesli ezan okuyacağım için erken gitmiştim. Bir kaç kere prova yaptım ve saati geldiğinde "Bismillahirrahmanirrahim" deyip okumaya başladım.
Ezan bitince mikrofonu kapatıp içeri geçtim. Hiç takılmadan okumuştum çok şükür. Bir kaç dakika bekledikten sonra namaza başladım. Ne de güzeldi namaz. Ne de güzeldi kıldırmak. İçim ferahlıyordu...
Namaz bitince cemaatin dışarı çıkmasını bekledim. O sıradada üstümdekileri çıkartıyordum. Erkekler tarafındakiler çıkınca bende çıkayım dedim. Ama kapıdan çıkar çıkmaz merdivenlerden fazla dalgın inen bir kızı gördüm. Kim bilir neyi vardı. Yanına biraz yaklaşıp "Hanımefendi iyi misiniz?" diye sordum yere bakarak. Cevap yoktu. Bir kaç saniye daha bekleyip tekrardan aynı soruyu tekrar ettim. Sesim sanırım biraz endişeli çıkmıştı. Hala cevap yoktu. Bir daha kızın yüzüne baktım. Bu sefer sessizce göz yaşı akıtıyordu. Yanında arkadaşlarından biri de benim sorumu sordu: "Lamia iyi misin?" Demek ki adı Lamia'ydı. Lamia'nın anlamını biliyordum *Lamia: parlayan, parlak, parıldayan anlamını da taşıyordu* (Gerçeği günümüzde bir çok isim çocuklara konulurken anlamlarına bakılmıyordu. Halbuki her çocuk isminden bir parça ila alırdı... Örneğin: Aleyna ismi biz ne kadar özel isim desekte Arapça da sadece bağlaçtı.)
Arkadaşları onu sendelemeye çalıştılar ve o sırada cevap verdi: "Ben iyiyim kızlar. Hadi siz geç kalmadan mülakata gidin. Ben eve gitsem sorun olur mu?" Çok tatlı bir sesi vardı. Ama artık daha fazla harama bulaşmak istemediğimden dışarı çıktım. Nasıl olsa kendine gelmişti ve arkadaşları yanındaydı.
Hemen dışarı çıkıp bir masaya oturdum. Biraz sonra Lamia'nın arkadaşları çıkarken gördüm. Sonra da Lamia çıktı. Ben önüme döndüm ki hemen bir ses duydum. Arkamı döndüğümde Lamia yerde bayılmış yatıyordu. Hemen ambulansı aradım. Ona dokunmadan yanında bekledim. Tabii o sırada üzerimize üşüşen cami halkı... Ambulans gelince görevliler kadın olduğuna dikkat edilerek yapılması gerekenleri yapıp Lamia'yı hastaneye götürmüşlerdi.
Bölûm biraz kısa oldu. Kusura bakmayın🥺
=》Kitap hakkında ki saygı içerisinde düşüncelerinizi, eksikleri veya fazlalıkları yazarsanız çok sevinirim.🥰🥰🥰
=》Ve son olarak Hakkınızı helal edin. ALLAH'a emanet olun.😊😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAMİA
Non-FictionBen seni kurumuş çöllerin arasında açılan Ümitvari papatyalar kadar çok sevdim... =》 İki islam neferinin bir camide buluşmasını ve Lamia'nın rüyalarının gerçekleşmesini anlatmaktadır.