bölüm 54

41 1 0
                                    

Sınavdan çıktıktan sonra hemen arkadaşlarla buluşmaya gitmiştim.Herkesin sınavının nasıl geçtiğini merak ediyordum.Annem kapıda beklemiş sınav bitine kadar da gitmemişti.Tabi babam evde kardeşimle ilgileniyordu.Sınava girmeden önce de okunmuş lokum yemiştim.Okunmuş lokum nedir ya?Bari pirinç falan olsaydı.

Sınavım gayet iyi geçmişti.Umarım bu iyi geçiş sınav puanıma da yansımıştır.Çünkü mezuna kalmak hiç ama hiç istemiyordum.Bir sene daha mı okumak?Ölüm.Üniversite bile bana çok geliyordu.Ama iyi bir meslek sahibi olmam için üniversiteye gitmem gerekiyordu.Hayalim veterinerlik olduğu için zaten uzun bir yıl okuyacaktım.

Arkadaşları beklerken tabi o sıra ben,yemek yiyordum.Sabah kahvaltı yapmıştım lakin sınava girmek beni acıktırmıştı.Sınava girdiğim okul,buluşacağımız yere yakın olduğundan ilk ben gelmiştim.Simit yiyip çay içiyordum.Bu ikili kadar güzel bir şey yoktur.Neredeyse ömrümün tamamını bunlarla geçirebilirdim.

Karşımdaki sandalye çekilip biri oturunca kafamı kaldırıp kimin oturduğuna baktım.Cemal gelmişti.Çayımdan bir yudum alıp altlığa koydum.Simidimin kenarından koparıp sandalyeye iyice yayıldı.

"Sana da afiyet olsun Cemal."Simidimi ağzına götürürken hiç de içten olmayan bir gülümseme gösteriyordum.Yemeğimden alınmasından hiç hoşlanmazdım.Hele de izinsiz.O ise hiç umursamadı.

Aramızda sorun mu vardı?Çünkü bana hiç iyi bakmıyordu.Sanki ona bir şey yapmışım gibi bakıyordu.Birinden bir şey mi işitmişti acaba?Kim hakkımda bir şey diyebilirdi ki?Herkesle aram iyiydi.Kimseye bulaşacak biri de değildim.Aramızdaki bağın kopmasını istemezdim Cemal'le.Ne de olsa Boran'ın arkadaşıydı.Yani ne zaman arkadaşlarla takılsak o da olacaktı.

"Herkese selam!"Dilara'nın sesini işitince sandalyemden kalkıp ona sarıldım.Yanıma oturup o da simidimden bir parça almıştı.Harbi sinirleniyordum.Biri elimde kalacaktı."Hayırdır Cemal?Sınav kötü mü geçti?Ne bu ölümcül bakışlar?"Cemal'e döndüğümde göz göze gelmiştik.Dirseğini sandalyenin kenarına yaslamış oradan güç alıyordu.Gözlerimi üzerinden çekmemiştim.

"Yok bir şey."

"Ay,sen şimdi sağlıklı bir ilişkiden çıktığın için psikolojin falan bozuktur.Onu mu düşünüyorsun?"Bakışlarını benden çekip Dilara'ya çevirmişti.Gözlerimi devirdim.Umurumda değildi Cemal.

"Sağlıklı bir ilişki de olduğumu kim söylemişti ki?Beni zehirliyordu kendisi."

"Seni zehirleyen içtiğin şu zıkkımdır."Dilara'nın çenesinin yayı kopmuştu galiba.Çünkü Cemal'e karşı böyle bir üslupla konuşmak...Daha kimse başaramamıştı.Genel ruh hali sinirli olduğu için Cemal'in kimse üçüncü cümleden sonra onunla bir şey konuşmuyordu.Buna biz de dahildik.

"Sen çok mu konuşuyorsun Dilara?Galiba ağzını kapatmak için farklı yollara başvuracağım."

"Pislik yapma puşt!"Tuna'nın sesiydi.Baranla birlikte gelmişti.Biri Cemal'in sağına diğeri de solundaki sandalyeyi çekip oturmuştu.Baran önümde duran çayımı alıp bir yudum içti."Soğumuş."Elini kaldırıp garsona işaret yaptı.Niye her gelen yiyeceğime dokunuyordu?Birini bıçaklarsam şaşırmasınlar.Çünkü şu ana kadar durduğuma şükretmeleri gerekiyor.

"Ne konuşuyordunuz?"Baran bana bakıyordu.Cevap bekliyordu galiba.Omuz silktim.Sandalyeme yaslandım."Pek bir şey konuşmuyorduk zaten.Öyle havadan sudan sebepler."

"Ne zamandır Cemal'in ilişkisi havadan sudan sebepler oluyordu?"Dilara'ya döndüm.Kafamın üstünden buharlar çıktığına emindim.Şu an sinirli bir boğa gibiydim.Susması gerektiğini ne zaman anlayacaktı.Biri illa onu dövünce falan mı?Cemal oturduğu sandalyeden doğrulup düzgün bir pozisyon almıştı.Yüzünü ekşitip masaya doğru eğildi."Benim ilişkilerimi neden bu kadar önemsiyorsun ki?"

Aşaka | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin