bölüm 55

29 0 0
                                    

Bugün havanın güzelliğinden dolayı dışarıda piknik yapacaktık.Dün akşamdan börek ve mercimek köftesi yapmıştım.Dilara'da bir şeyler yapacağını söylemişti.Rahat olması için gri nike eşofmanımı üzerine siyah hırkamı giymiştim tabi hırkanın altında beyaz tişörtüm vardı.Piknikte voleybol oynarken rahat olmam gerekiyordu.

Yiyecekleri poşete koyup toplanacağımız yere gittim.Oradan bizi Baran alacaktı.Baran yılın ilk ayında 18'ine girdiği için ehliyetini almıştı.Babasından izin alırsa arabayı alacaktı.Umarım almıştır.Yoksa taksiyle gitmek zorunda kalırdık.Dilara,Cemal ve Boran durağın altında bekliyordu.Tuna,Baranla gelirdi büyük ihtimal.Karşıdan karşıya geçip durağın altına girdim direkt.Hava çok güneşliydi.Herkese selam verdikten sonra Boran'ın dudağına buse kondurdum.

"Öğğ,lütfen?"Cemal kursağını tutup kusuyormuş gibi yaptı.Tek kaşımı kaldırıp ona bakıyordum.Dilara,Cemal'in bu haline kahkaha atıyordu."Seni de az görmedik Cemal.Bahsetmeyelim istersen."Cemal doğrulup gözlerini kıstı."Benden bahsedeceksen senden de bahsedelim.Helya-"Boran ani bir hamleyle Cemal'ın ağzını kapadı."Kes sesini yoksa sikerim.Şakam yok."Cemal ellerini pes etmiş bir şekilde yukarı kaldırdı.

"Of,tadımız kaçsın diye gelmedik ya.Boşverin."Dilara'nın dediğine katılıyordum.Eskiler pek de umurumda değildi.Tabi konuşulursa dinlerdim.Önümüzde siyah bir araba belirince de Baran'ın geldiğini anlamıştık.Bir dakika tofaş'la mı gelmişti?Babasının arabasının audio olduğunu biliyordum.Baran arabadan inip kaputa yaslandı.

"Nasıl?"Ben beklemeden kahkahayı basmıştım."Nerden buldun lan?"Cemal arabayı inceliyordu."Bizim mahallenin abisinden aldım."Tuna penceresini indirip elini aşağı doğru sarkıttı."Lan sen atletle mi geldin?"Tuna harbiden atletle gelmişti."Oldu olacak karpuzumuz da olsun."

"Arka koltukta olacaktı."Şu an resmen eniştemle pikniğe gidiyormuş gibi hissettim.Kanatları da aldıklarına yüzde yüz emindim."Neyi bekliyorsunuz,binsenize."Boran ve Baran poşetleri alıp bagaja koydu.Arabanın kapısını açıp ileriye doğru kaydım.Sığamayacaktık bu yüzden üst üste gidecektik.

"Helya,ben senin kucağına oturayım."Dilara'yı başımla onayladım.Dilara bacaklarımın üzerine oturunca anında bir ağrı hissettim."Kız sen kilo mu aldın?","Yo,hatta zayıfladım.Sen kürdansın galiba.Taşıyamıyorsan beni."Bir şey demedim.Biraz camı aşağıya indirdim.Arabanın içi küflenmiş gibi kokuyordu.Sıcak basmış içeriyi.

Nerede piknik yapacağımızı bilmiyordum.Baran bizi nereye götürüyorsa artık.Tuna,radyodan Hayatı Tesbih Yapmışım şarkısını açmıştı.Önde kendisi coşuyordu lakin ben burada can çekişiyordum.Dilara'yı neredeyse 20 dakikadır taşıyordum ve bacaklarım uyuşmaya başlamıştı.Normalde bu kadar ağrı hissetmezdim ama şimdi hissediyordum.

"Baran biraz kenara çeksene."

"N'oldu?"

"Bacaklarım ağrımaya başladı."Baran sağda duracakken Cemal,"Durma,olum.Boran'ı kucağıma alırım Dilara'da buraya oturur."Dediğini yapmıştı.Dilara yanıma oturunca nasıl bir rahatlama hissi oluştu bende.Bacaklarım uyuşmuştu çünkü.Kendimi geriye doğru gerdim."Allah senden razı olsun Cemal."

"Lan elini kalçalarımdan çeksene."Boran sitem ediyordu.Çaktırmadan güldüm."Lan burada baba yapacaksın beni.Helya,anne olacaksın."Herkes gülmeye başlamıştı."Şş,sevgi pıtırcığım bana bi alt dudak ver bakayım."Cemal dudaklarını büzerek Boran'a yaklaştırıyordu."Yumruğumun tadına bakmak istiyorsun galiba."Cemal dudaklarını büzüp geri çekildi.

"Geldik zaten."Sonunda!Oturmaktan kıçım düzleşmişti.Baran arabayı park edince herkes kendini dışarıya atmıştı.Olduğum yerde vücudumu geriyordum.Etrafa bakınca cidden güzel bir yerdi.Havanın güzelliğinden herkes faydalanıyordu.Tüm herkes buradaydı.Etraf dumana bürünmüştü."Herkes eline bir poşet alsın."Bagajdan poşetleri alıp yürümeye başladık.Güzel bir yer arıyorduk.Hem de gölgelik bir yer.

"Tuna koş şurayı tut."Tuna hemen Boran'ın gösterdiği yere koşmaya başladı.Bizde peşinden gittik.Gölgelik güzel bir yerdi.Poşetleri masaya bıraktı.Çok fazla güneşe maruz kaldığım için başım ağrıyordu.Güneşe dayanamıyordum.Bu yüzden kış insanıydım.

"Ha siktir,hamağı unuttum."Baran,oturduğu yerden kalkıp arabaya doğru gidiyordu.Hamak çok önemliydi.Hamak,mangal,karpuz bu üçleme olmadan piknik olmazdı."Ulan eniştem değil mi bu?"Tuna'nın baktığı yere baktık hepimiz.Yere çömelmiş etleri pişiren birini gördük.Tuna adamın yanına doğru yürüdü.

"Vay vay kimler gelmiş?"Adam yüksek sesle konuşuyordu.Tuna'yla tokalaşmadan önce ona şakalar yapıyordu.Sonra bi kadınında elini öptü.Boran ve Cemal'de onlara doğru gidiyordu.Biz de Dilara'yla peşlerinden gittik.Eniştesi diye bildiğimiz adam herkesle tokalaştı.Bizi gördüğünde tanımadığından öylece baktı.Göz kırpıp Tuna'nın koluna vurdu.

"He bunlar mı?Bu Helya.Bu da Dilara.Arkadaşlarımız."Elimi uzattım.Tokalaştık."Arkadaşlarım diyorsun yani.Hadi hadi."Boran benden önce lafa atladı."İsmail Abi,kız arkadaşım."Boran beni gösteriyordu.Adını Boran'dan duyduğum İsmail Abi'ye gülümsedim."Hee,öyle desene"

"Ya onun kız arkadaşı.Ben tanıtırken kız arkadaşım mı diyeceğim?Onunki benimki de mi oluyor enişte?"İsmail Abi,Tuna'nın ensesine hafifçe vurdu."Ulan sıpa!Bir şey demedik."

Baran'da sonradan gelip fark etmişti olanları.İsmail Abi ısrarlar sonucu bizi masasına oturtmuştu.Tuna'yla etleri pişiriyordu.İkisi de atletliydi.İnanamıyorum ya.Biz de Tuna'nın yengesine yardım ediyorduk.Dilara salataya oturmuş ben de masayı düzenliyordum.Boran hamağın içinde uyuyordu.Baran'da karpuzu kesiyordu.Bizim yaşlarımızda olduğunu tahmin ettiğim İsmail Abi'nin çocukları da vardı.

Normalde bunu arkadaşlarla piknik yapmak için tanımlardı ama daha çok aile pikniği olmuştu.Etlerin piştiğini kokusundan alabiliyordum.Çok çok acıkmıştım.Sabah pek bir şey yememiştim.Normalde sabahleyin piknik yapmayı düşünüyorduk lakin Boran ve Cemal'ın ben erken saatlerde kalkamam dediği için olmamıştı.

Son tabağıda masaya koyduğumda bakışlarımı hamakta uyuyan Boran'a çevirdim.Ağzı açık bir şekilde uyuyordu.İstemeden tebessüm etmeme sebep olmuştu.Saçlarımın arasından parmaklarımı geçirip arkaya attım saçlarımı."Sevgili misiniz?"Soluma doğru döndüm.Kollarını birleştirmiş Boran'a doğru bakan kıza baktım."Hı hı."demekle yetindim."Boran iyi çocuktur."Yüzüme baktı."Ruhu yavşaktır."Dudağının sağ tarafı yukarı doğru kalktı.

"Ben Ahu.Bu da kardeşim Ata."Ata'ya döndüm.Baranla konuşuyordu.Aralarındaki sohbetin eğlenceli olduğu Ata'nın sürekli güldüğünden belliydi.Ona baktığımı sezmiş olacakki göz göze gelmiştik.32 dişini göstererek bana gülüyordu.Hoş çocuktu.Gülerken tatlı gözüküyordu.Kesinlikle bir sevgilisi vardı.Çünkü yalnız birine asla benzemiyordu.Ata'yla çıkmak için kaç kız can atıyordur."Tanıştığıma memnun oldum."Dedim Ahu'ya.

Ahu,"aslında biliyor musun seni sevdim.Çok hoş birisin.Dudaklarında dolgu var mı?"Gülmüştüm."Hayır,doğallar."Gözleri fal taşı gibi açılmıştı."Hadi canım!Benimde biraz üst dudağım olsa fena olmazdı."Evet girmiştik standart güzellik kurallarına.Resmen yemek yerken bile bu sohbete devam etmiştik.Bazen konudan konuya atlıyor sonra tekrar bu konuya geliyorduk.Sohbetimize Dilara'da katılmıştı.Yemekten sonra masayı toplayıp voleybol oynamak için filenin olduğu yere gittik.

Dilara,Ahu,ben ve Tuna beraber bir takımdık.Ata,Cemal,Boran ve Baran'da karşı takımdı.Herkes yerini aldığında serbest atış yapmak için yerimi aldım.2 sene voleybol takımında olduğumu biliyor muydunuz?Tabi takım kaptanıyla kavga edince atılmıştım.Topu Cemal karşılamıştı.Yerlerde sürünmeyle devam eden oyunu karşı takım kazanıyordu.Serbest atışı Boran atıyordu.Ortada ben vardım.Zıplayıp topu attığı için yerde sürünmek zorunda kalmıştım.Topu Cemal alıp Dilara'ya atmıştı.Fakat çok sert attığından Dilara'nın yüzüne gelmişti.

Dilara hemen yere yığılıp başını eğdi.Koşarak yanına gelmiştik.Elleriyle yüzünü kapatıyordu.Yüzünden ellerini çektim.Ağlıyordu.Başını omzuma koyup hıçkırarak ağlamaya devam etti.Sırtını sıvazladım."Gel buz koyalım oraya."Şimdi ben buzu nereden bulacaktım.Anca soğuk suyla yüzünü yıkayabilirdim.

"Dilara?Kusura bakma o kadar sert attığımı bilmiyordum.Özür dilerim."Dilara'nın şu an konuşacak hiç halinin olmadığına emindim.Kollarından tutarak ayağa kaldırdım."Hayvan!Biraz yavaş atsan n'olacaktı?"Baran,Cemal'in koluna yumruğunu geçirmişti.

Dilara'nın eve gitmek istediğini söyleyince hepimiz toplanıp evin yolunu almıştık.Yol boyunca Dilara tek kelime etmemişti.Cemal sürekli iyi misin diye sorular soruyordu.Kimse de yol boyunca konuşmadı.

Aşaka | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin