x2

411 33 18
                                    


"Algunas personas sienten la lluvia, otras simplemente se mojan. "

(Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır.)

*****
Saat gece yarısını geçeli neredeyse yarım saat olmuş,yağmur hafif çiseliyor yine dün olduğu gibi.

Bunalmıştım bu insan kalabalığından daha şimdiden,attım kendimi dışarı.
Kimse yok ben varım,bana eşlik eden şarkım,elimde şarkılarımı mırıldanırken mürekkebe boyadığım ajandam bir de bize eşlik eden dalgaları beton yığınına çarpıp çıkardığı sesler.
Uzun zaman sonra huzuru hissediyorum,kelimenin gerçek manasını anlıyorum tam şu anda.

Çiseleyen yağmur cemre halinde düşmeye başlıyor o sırada aklıma Atilla İlhan'ın şiiri geliyor,diğer sayfayı çevirip zihnimi karıştırmaya başlıyorum hatırladığım kadarıyla yazıyorum sözlerini.

"Elimden tut yoksa düşeceğim
Yoksa bir bir yıldızlar düşecek
Eğer şairsem beni tanırsan
Yağmurdan korktuğumu bilirsen...

Düşünüyorum,düşünüyorum,
düşünüyorum...

Yok gelmiyor aklıma,sonra omzumda bir el hissediyorum sonra kulağımdan uzaklaşan melodiler sonra ise şiirin geri kalanını tamamlayan boğuk bir ses.

"...Gözlerim aklına gelirse
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yağmur beni götürecek, yoksa beni

Geceleri bir çarpıntı duyarsan
Telâş telâş yağmurdan kaçıyorum
Sarayburnu'ndan geçiyorum
Akşamsa eylülse ıslanmışsam
Beni görsen belki anlayamazsın
İçlenir gizli gizli ağlarsın
Eğer ben yalnızsam yanılmışsam
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yağmur beni götürecek, yoksa beni...

Atilla İlhan severim."

Sonra izinsizce yanıma oturuyor,sesimi çıkartmayı bırak kımıldayamıyorum bile.

Ona çeviriyorum yüzünü,çehresine dalıyorum uzun sayılabilecek bir süre.

Siyah saçları,mavi gözleri,yeni traş edilmiş sakalları,keskin çene hattı.
Büyülenmiş gibiydim sanki.

Sonra önümdeki defteri alıyor,defterin arasına koyduğum kalemi tutuyor kemikli, ince, uzun parmaklarıyla.
Şaheser diye geçirmeden edemiyorum içimden.
Bu adam bir şaheser.

Yarım bıraktığım satırların devamını getirdikten sonra kalemi tekrar defterin arasına koyup bana uzattı.

Küçük bir teşekkür mırıldanıp defteri kucağıma koydum.

Ellerimi ceketimin cebine sokup tekrar yanımdaki çocuğa baktım.

"Kendimi tanıtmayı unutup öküz gibi oturdum yanına bir anda değil mi?
Afedersin Ayaz ben."

"Öyle demeyelim de biraz tuhaf bir an oldu diyelim."

İkimizde gülmüştük gözlerimiz birbirine odaklıyken.

"Alas ben de.Tesadüfe bak İsimlerimiz birbirinin neredeyse zıttı."

"Şey mi diyelim;zıt kutuplar birini çeker."

"Nerenin klişesi bu?"

"Bizim klişemiz olsun."

Yüzümde asılı kalan tebessümle gözlerimi tekrar uçsuz bucaksız denize çevirdim.

"Olsun."


......

Pekala biraz saçma oldu sanırım ama umrumda değil :)



CafunéHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin