GEÇ KALINAN GÜN

3 0 0
                                    

  Bir kaç saat sonra yataktan kalktım. Üzerimi değiştirdim ve duşa girdim. Sürekli bugün o arabada olanlar aklımdaydı. Sürekli istemsizce sırıtıyordum.
    Güzel bir duştan sonra aşağı kata mutfağa gittim. Akşam yemeği için bir şeyler hazırladım. Salata ve tavuktu bugünki akşam yemeğim. Yemeğimi yedikten sonra bir bardak kahvemi aldım ve bilgisayarıma gelen raporları incelemeye başladım.
   Birkaç saat sonra saat gece üç olmuştu ve bir mesaj aldım,
 
BUĞRA:
İyi geceler bitanem💕

Aynı şekilde ona akarşılık verdim.

AYLA:
Sanada bitanem❤️

Dedim ve saatin yeni farkına vardığımı ve yarın işe gitmem gerektiğini kafama kazıdıktan sonra toparlandım ve uyumaya hazırlandım.

    Sabah gözlerimi açtığımda hava çok aydınlıktı.Telefonumda 9 cevapsız çağrı vardı ve ikisi Ezel Hemşireden
yedi tanesi Buğra'dan. Neler olduğunu anlamadan saatin 12.30 olduğunu farkettim ve alarmımı kuramadığım anladım. Hemen yataktan fırladım 15 dakika içinde hazırlandım ve arabaya atladım. Direkt Buğra'yı aradım bana,

-Neredesin sen?
Dedi.

-Alarmımı kurmayı unutmuşum nasıl böyle bir hataya düştüm bilmiyorum geliyorum yoldayım.

-Tamam çabuk ol!

-Tamamdır.

Dedim ve telefonu kapattım. Hızlı bir şekilde arabayı sürdüm ve 10 dakika içinde hastaneye vardım. Hastaneye girer girmez acilde Buğra beni karşıladı.

-Yavrum neredeydin sen?

-Telefonda söylediğim gibi alarmı kurmamışım dün geç uyudum biraz raporlarla falan uğraştım.

-Anladım bitanem hasta olduğunu ve geçileceğini söyleyerek zar zor hallettim.

-Ya çok sağol gerçekten. Bende anlamadım nasıl böyle birşey yaptığımı daha doğrusu yapmadığımı.

Tabiki bunları yürürken konuşuyorduk bir anda beni temizlik odasına doğru çekti.

-Bugünde ne güzel gözüküyorsunuz. Nefesim kesiliyor Ayla Hanım.
Dedi ve kafamı eğip gülümsedim. Gözlerime doğru baktı ve dudaklarıma yapıştı. Orada bugünkü stresimi mükemmel şekilde atmıştım.
   Öpüşürken bir anda beni kucaklayıp duvara yapıştırdı ve o kadar sert davrandı ki yükselt sesle inledim. Bir anda çekilip gözlerime baktı ve,

-Bu ses beni mahvediyor.

Dedi bende,

-Şuan sende beni mahvediyorsun!!

   Dedim ve odada yirmi dakika kadar sürdürdü bu işi. Tam odadan çıkacakken omzundan tuttum ve yüzünü güzelce kontrol ettim. Sabah sürdüğüm glosu onun dudaklarından temizlemedim ve kendi dudaklarında dilini gezdirerek,

-Mükemmelsiniz!!!

Dedi ve bende,

-Hadi gidelim artık hastalar zaten bekliyor.

Dedim ve odadan çıkıp birbirimize görüşürüz dedikten sonra bir göz kırptı bana ve hastanede ki kendi odalarımızda hastaların başına doğru yol aldık.
  
  Öğle arası çoktan geçmişti ama iki saat randevum yoktu ve Buğra'yı çaldırdım.

-Efendim yavrum.

-Buğra sana bişey diyeceğim. Hiç randevu boşluğun var mı?

-Evet bu önümüzdeki bir saat. Ne oldu doymadın mı yoksa sen bana.

-Ya Buğra doyamamak bir yana bir kahve alalım diyecektim. Kafeteryada geçelim.

-Tamam yavrum geliyorum.

-Tamamdır bekliyorum kafeteryada.

Dedim ve telefonu kapattım. Odamdan ayrıldığımda merdivenlere yöneldim ve acile gözüm takıldı. Bir adamın kafasına pansuman yapılıyordu. Elleri dikkatimi çekmişti. Kasılma bir şekilde elleri titriyordu.
Koşarak acile gittim ve hemşireye,

-Neyi var?

Diye sordum.

-Merdivenlerden düşmüş. Kafasını çarpmış. Dikiş atıyoruz.

-Peki tomografi sonuçlarına bakabilir miyim.

-Efendim tomografi çekilmemiş.

-Nasıl ya?!! Ne demek çekilmemiş. Adam kafasını patlatmış ve tomografi yok diyorsunuz neden hiç ilgilenmediniz.

-Efendim Buğra Bey kontrol etti dikiş atın bana yollayın daha fazla kan kaybetmesin dedi.

Bende direkt arka tarafa geçip Buğra'yı aradım.

-Buğra acilde merdivenden düşüp kafası yarışan bir adam var ve tomografi istememişsin elleri titriyor.

-Kafasına dikiş atmasak damarlarda zedelenme var kan kaybı çok yaşanırdı. Dikişini atın ve bana gönderin dedim tomografi kağıtları da elimde hazır.

-Yavrum beni sakın yanlış anlama işindeki bilgini, ve yapacağın işi asla sorgulamıyor çünkü senin bu yoldaki başarını en iyi bilenlerdenim. Çünkü adam kriz geçirme aşamasında. Beyin kanaması bile olabilir.

-Biliyorum yavrum katiyen yanlış anlamam seni. Hemen geliyorum.

Buğra bir dakika içerisinde geldi ve hemşireye biraz yüksek ses tonuyla,

-Sen hala bir saattir bir dikişi bile atamadın mi?

Hemşire ise,
-Efendim daha yeni başladım.

Buğra ise,
-Ne demek daha yeni başladın bir saattir napıyosun adam kriz geçirme evresine giriyor. Nasıl bir hemşiresin sen!!!

Dedi ve elinden malzemeleri alıp on saniye içerisinde dikişi bitirdi ve hastayı hemen tomografiye götürdü.
Bende Buğra'nın işinin olduğunu ve hastasının ciddiyetinin olduğu anladığını anladım çünkü gözü hiçbişey görmüyordu.
Sonunda kafeteryada oturdum ve kahvemi yudumlamaya başladım.

  Tabiki aklım hala Buğra'daydı.....
 

KOMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin