ARYA ☝️Çıkmaz sokağım *
Mahkum olduğum labirent ;
Gözlerimi araladım da ilk olarak nerede olduğumu düşünmeye başladım. Bedenimdeki uyuşukluk kendini hissettirirken .Ben neredeydim , neler olmuştu.
Başımı hafifçe sağa doğru çevirdiğimde annemi başucumda görmeyi beklemiyordum .Boğazımda hissettiğim kurulukla öksürdüğümde annem başını telaşla bana doğru çevirdi ne olduğunu anlamaya çalışırken annemin sesiyle kafamdaki soruları bir kenara birakip anneme dikkat kesildim."Arya nasılsın birtanem, bizi çok korkuttun"
"Anne noldu bana , burda ne işimiz var en son eve geliyordum sonrasını hatırlamıyorum "
"Yolda gelirken bayılmışsın canım tansiyonun düştü sanırım hastaneden haber verildi banada çok korktum duyunca . "
Neler olduğunu niye hatırlamıyordum ? Düşüncelerime dalmışken, doktorun geldiğini annemin seslenişine kadar farketmemiştim. Annem doktora neyim olduğunu sorarken içinde bulunduğum durumu umursamadan başımı pencereye doğru çevirdim, cevabı pekte umurumda degildi.
Ağaçların yapraklarının hafifçe sallanışı. Rüzgarı hissetmeye başlayınca yavaş yavaş kendi dünyama çekilme başladım sanki, kıskandım bir an gökyüzünün özgür karesini.
Küçük bir kaç kontrolden sonra 1 saate kadar taburcu olabildim. Arabanın koltuğunu gömülürcesine sindiğimde , serumun etkisiyle yorgun olan bedenim gözlerimi kapatmam için yalvarıyordu sanki . Annemin açtığı müziğin sesi arabanın içini doldururken başımı arkaya yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım. Umarım bir an önce eve gidebilirdik tek istediğim yatağıma kavuşmaktı şuan."Anne babam nerde "
"Babanın toplantısı varmış tatlım yurtdışından misafirleri gelicekti o yüzden gelemedi ama akşam erken geleceğini söyledi"
Anneme hafif bir tebessümle karşılık verip tekrardan başımı cama çevirdim ne olursa olsun değişmiyecek diye geçirdim içimden değişmeyecek. Babamın öncelikleri herzaman işleri oldu tam bir işkolik sanki . O an anneme bir kez daha minnet duydum. Hayatımda ki tek güzel şeydi o.Ben Arya GEZİCİ 18 yaşında ,İzmirde yaşayan, babasının ilgisine , sevgisine muhtaç , yalnız ... kendini yeryüzünde küçücük bir su damlası olarak gören bir kızım .
Annemin sesiyle gözlerimi ağır ağır araladığımda eve geldiğimizi farkettim . Ağır ağır merdivenleri çıkarken aklıma bir anda Melis geldi tamamen unutmuştum onu.
Eve gelirken onunla konuşuyordum , fakat telefon birden kapandı .
Aklımdan nasıl çıkmıştı bu.
Adımlarımı hızlı bir şekilde odama yönelttiğim sırada
Annemin birşeyler yemen gerekiyor arya mutfağa demesiydi aynı hızla anneme döndüm"Anne birşey canım istemiyor gerçekten çok yorgun hissediyorum şuan uyusam söz veriyorum akşam yiyeceğim ."
"Off arya yemen laz...."
Annemin sözüne telaşla kesip,
"Anne gerçekten canım istemiyor gidip uyumak istiyorum lütfen"
"Peki git bakalım güzelce dinlen "
Annemin yanağına küçük bir buse kondurup hızla tekrardan odama yöneldim, bir an önce melisi aramam gerek.
Çalıyor ...çalıyor...çalıyor Off deliricem niye açmıyor ki?
Merak,korku,endişe bir anda bütün bedenimi ele geçirirken hızla telefonumu yatağım üzerken fırlattım.Kendimi yatağın ucuna bırakırken aynada kendimle bir anlık göz göze geldim...son zamanlarda fazla karışıktı kafam.
melisin içinde bulunduğu durum herşey büyük bir ağırlık misali üzerime gelirken ne yapıcaktım ne yapmalıydım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlık
Teen FictionBenim savaşım da galibiyet yoktu hangisi diğerini yok eder inanın bilmiyorum tek bildiğim alevler beni yok ederken buzlar varlığımı unutturuyordu. Ha birde suyun olduğu yerde ateşin hükmü ne kadar sürerdi sizce ? * yağmur damlası gibiydim düştüğüm...