Var olmaya başladım *
Ateşin olduğu bir yerde suyun hükmü ne kadar sürebilirdi ki ;
Her şey yağmur anıydı sanki.
Islandık, bazen gök gürültüsünden korktuk, bazen se ardın da gelen kasırgaya yenik düştük . Şimdi savrulma vaktimiydi ?
Bir ismi vardı yaşadıklarımın. Fakat şimdi ne bir isim , ne bir tanım .
Bulamıyordum.
Tanımlayamıyordum, ne oldu şimdi , yağmur dindi , gökyüzü sessizliğe büründü, şimsekler kayboldu .
Ne oldu şimdi ?
Neler bekliyor beni ?
Bu kadar kolay mıydı gitmek ? Bu kadar kolay mıydı sayfayı çevirmek, noktayı koyduğunuzu zannederken bambaşka harflerle, kelimelerle takrar başlamak yazmaya , yaşamaya.
Bu kadar kolay mı ?
Ne çok soru var beynimde cevaplanmayı bekleyen. Adım atabilirmiydim sorularımin üzerine bir perde çekip.
Görünmez olurlarmı o zaman ?Yorulan bedenim bir gidişe hazırlanıyordu.
Bir terkedişe...
Nasıl olucağını bilmediğim bir adım atmaya hazırlanıyorum sanki ! Eğer doğruysa yere sağlam basmam gerekiyor , güçlü basmam ...
Yeni cümleler ararken hayatıma dair elimdeki kalemi sıkı tutmam gerekiyor.Güçlü adımlarım doğup büyüdüğüm bu şehirde son kez geçti.
Bildiğim, hatta başka bir şey bilmediğim bu havayı son saatlerimde çektim ciğerlerime.
Bedenim son kez bıraktı kendini izmir boşluğuna.
Ben sadece anneme veda etmeyecektim, ben sadece evime veda etmeyecektim .
Altında büyüdüğüm gökyüzüne ,, çocukluğuma, ruhuma , kalbime , mutluluklarımın, hüzünlerimin haykırıldığı ! sokaklara.
Ben bana veda ediyordum .Tedirgin adımlarım annemin mezarına yaklaştıkça kendini alışılmış hissine bıraktı .
Oysa ikinci gelişimdi buraya .Tüm düşüncelerim, yapmam gerekenleri , herşeyi kapıdan girmeden önce dışarda bıraktım.
Sadece annem vardı şuan, binlerce insanın bulunduğu bu mezarlıkta, yüzlerce ruh , toprağın altına mahkum bırakılmış.Aslında kalabalıktık, tanımasak da birbirimizi kalabalığız yalnız değildik o an .
Bedenim bir an yürümeyi inkar etti sanki ,
Gözlerim karanlık mezarlarlıkta onlarca insanın üzerinde dolandı bir süre .Her bir mezar , her bir beden,
kimlerin hayatından gidenler kim bilir bunlar .
Kaç kişinin canı yanmıştır kimbilir gidişleriyle.
Tıpkı benim gibi.!Ayaklarımın altında ezilen yaprakların çıkardıkları seslerden başka bir ses gelmiyor kulağıma.
O kadar sessiz ki ! Bir an sanki her toprağın altında , başka bir haykırış varmış gibi geldi .
Çıkmak istiyorlar , buraya mahkum kalmak istemiyorlardı sanki.
Sevdiklerine dönmek, geçti demek istiyorlardır belkide^
Her şey bitti ben geldim deseler güzel olmaz mıydı diye düşünmeden edemedim .
Annemin ait olduğunu düşünmediğim bu yer, yüzlerce insanı almış , seslerini yok etmişti.
Yavaş tereddütlü adımlarla anneme yürüdüm.
İlk zamanki hislerim de hiç bir değişiklik yoktu ,
bağırmak istedim o an dünyaya "hani geçiyordu alışıyorduk zamanla" demek istedim . İlk geldiğimde her adımımda canım yanıyordu fakat şimdi canım yanıyor adım attıkça biraz daha titriyorum .
Ama bu defa bir kabulleniş var içimde ,
Gitmişti !
Gerçekten gitmişti...Kalbimde annemin yarattığı boşluk çaresizce dolmayı bekliyordu .
Çıkıcaktı sanki , bana gelicekti.
Kalbim göğüs kafesimin altında atmıyordu ,
Beynimde ,boğazımda karnımda, avuç içimde.
Tüm bedenim de çarpıyordu kalbim."Anne ben geldim "
Sesimin titremesi bedenime de yayılmaya başladı.
Bacaklarım artık taşımak istemiyordu bedenimi .
Gözlerim annemin mezarında dolandı , boynumu görünmez iki el sıkıyordu sanki ! Nefes alamıyordum.
Başımı gökyüzüne kaldırdım rahatlamak için, hava bulutluydu bu gün , yıldızları saklayan bulutlar, ayın ışığını gölgelemeye yetmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlık
Novela JuvenilBenim savaşım da galibiyet yoktu hangisi diğerini yok eder inanın bilmiyorum tek bildiğim alevler beni yok ederken buzlar varlığımı unutturuyordu. Ha birde suyun olduğu yerde ateşin hükmü ne kadar sürerdi sizce ? * yağmur damlası gibiydim düştüğüm...