Bütün herşey hayal ürünüdür.
Ertesi gün olduğunda, erkenden uyanıp daha doğrusu sabahlayıp çünkü annem ve babamı kaybetmiştim, şuan artık onlar benim yanımda değillerdi. O iki cani katili bulacağım, bunu annem ve babam için kendime yemin etmiştim. Cenaze işlemleri için annem ve babamın benim için biriktirdiği son parayı evden alıp çıktım. Cenaze işleri o gün bitti, ikisini de gömdükten sonra başlarında durup ağlayıp, dua edip, çiçek koydum, ve gittim. Hukuk büromu hemen açmak istiyordum çünkü bu 2 katili bulmak için can atıyordum. 2 gün geldi geçti. 2 gün boyunca hukuk bürosunu açtım, tabela, masa, sandalye tarzı şeyler alıp yerleştirdim. Bir tane de sekreter işe aldım. Ilk iş günüm bugündü. Sabah kalkıp hızlıca işe gittim. Dışardan baktım. Koskocaman bir tabelada Avukat Zeynep Korkmaz Hukuk Bürosu yazıyordu. Kendimi kaptırmıştım. Sonra dalgınlığımı atıp hemen içeri girip, büroma gittim. 1 saat sonra içeri bir adam girdi. Benle konuşmak için gelmiş. O an avukat olduğumu unutup neden geldiğini düşünüyordum. Söze direk uzatmadan başladı. "Selam, benim adım Burak. Bir cinayet davası var. 2 katil annemi ve kardeşimi öldürdü, bu yüzden dava açtım. Avukatım olmak gerekiyor sana güveniyorum" dediğini an aklıma annemi ve babamı öldüren 2 katil geldi. Sırf başkaları üzülmesin diye kabul ettim. Numarasını verdi, sonra çıktı, gitti. Heyecanlıydım ilk görevim olacaktı. Iki gün geçtikten sonra adam aradı, "yarın seni gelip alıcam" dedi. Ben tabikide yine avukat olduğumu unutup kızgın bir ses tonuyla "Ne münasebet efendim" dedim. Karşılık olarak mahkememiz var deyince aklım yerine geldi, tamam dedim ve telefonu kapattım. Ertesi gün öğle 12'de uyanmıştım. Telefonum tam 7 kez Burak tarafından cevapsız çağrı vardı. Hemen hazırlanıp Burak'ı aradım ve geldi, hemen hızlı bir şekilde mahkemeye gittik. Bana yoldayken 2 katilin de orada olduğunu söyledi, aklıma acaba bunlar benim anne ve babamın katiliyle aynı kişiler olabilir mi?
