₁the night we met ᱬ harmione ✓

012

bilinmeyen numara:
cho ile çıktığını duydum.
cidden mi?

harry:
hey, sakin ol.
onun gibi biriyle çıkmam.
sana sözüm var.

bilinmeyen numara:
oh, bu mutlu etti.
teşekkür ederim sanırım.

harry:
sayende insanlara daha farklı bakıyorum.
artık sevgilerini ayırt ediyor gibiyim.
asıl teşekkür etmesi gereken benim.

bilinmeyen numara:
sadece gerçekleri söylüyordum.
pekala, ödevlerini yaptığını umuyorum.

harry:
bazen senin ravenclaw binasından olduğunu düşünüyorum.
ve evet yaptım.
yine puan düşülmesini istemeyiz.

bilinmeyen numara:
evet, istemeyiz.

harry:
bir ipucu daha vermeye ne dersin?

bilinmeyen numara:
hayır derim.

harry:
ama lütfen.

bilinmeyen numara:
hâlâ hayır, seçilmiş çocuk.

----

Hermione, telefonunu sessize aldıktan sonra odasından çıktı ve Büyük Salona arkadaşlarının yanına gitmeye karar verdi. Harry ile sarılmalarından sonra doğru düzgün konuşamamışlardı.

Genç kız, yüzüne gülümseme takınarak Büyük Salon'dan içeri girdi. Onu ilk farkeden Ron'du ve Harry'i dürtmüştü. Harry'nin yüzüne bir gülümseme yayıldı ve ayağa kalktı.

Hermione yanlarına gelince Harry tekrar ona sarıldı ve kulağına, "İyi misin?" diye fısıldadı. Genç kız gülümseyerek geriye çekildi ve onayladı. Ardından Ron'a da sarıldı.

Üçü de oturduktan sonra sohbet etmeye başladılar. Derslerden konuştuktan sonra Quidditch'ten konuştular, ne kadar Hermione'nin ilgisini çekmese de. Bir anda söze katılıp sohbetlerini bölen şey, Pansy ve Draco'ydu. Ron, Pansy ile göz göze gelince kalbi yerinden çıkacak gibi oldu.

Pansy gülümseyerek sevgilisinin yanına gitti. Draco ise Harry ve Hermione'nin karşısına oturdu. Harry, "Burada ne yapıyorsunuz?" diye sordu.

Draco gülerek, "Maskeli balo düzenleniyor, Malfoy Malikanesi'nde. Katılmak ister misiniz?" diye sordu. İkili buna şaşırmıştı çünkü böyle bir teklifi beklemiyorlardı.

Harry tereddütle Hermione'ye baktı. Draco'nun ailesinin, safkan düşkünü olduğunu biliyordu. Katılmak Hermione için sıkıntı olabilirdi. Bu yüzden kararı ona bırakacaktı. Hermione, Harry'nin bakışlarını anlamıştı.

"Olabilir." dedi genç kız kendinden emin bir şekilde. Harry şaşırmıştı ama şaşkınlığını gizleyip bir şey dememeye karar verdi. Draco, Pansy ve Ron'a sataşmak için onlara odaklandığında Harry Hermione'ye döndü.

"Gitmekte emin misin? Biliyorsun..." dedi Harry. Devamını getirmek istemiyordu çünkü Hermione'nin üzülmesinden korkuyordu.

Hermione gülümsedi ve, "Eminim Potter." dedi. Harry emin olmak için bir iki saniye Hermione'ye baktı. Ardından gülümseyerek Ron, Pansy ve Draco üçlüsüne döndü.

Hermione, parmaklarıyla oynarken kararını aklından geçiriyordu. Günün sonunda oradan ağlayarak çıkacağından emindi. Harry, Draco'nun anlattığı şeye gülerken, Hermione'nin gülmediğini fark etti.

Ona döndü ve yüzüne en sıcak gülümsemesini yerleştirerek konuşmaya başladı. "Partiye benimle gelmek ister misin Hermione?" dedi genç adam.

Genç kız böyle bir şeyi beklemiyordu. Bu onu çok mutlu etmişti. Dışından sakin gözüküyor olsa bile içinde dans ediyordu. Gülümseyerek Harry'i onayladı.

Harry, Draco Pansy ve Ron üçlüsünün konuşmasına tekrar katılacakken duraksadı. Gözlüklerini düzeltti ve yanında oturan Hermione'ye döndü.

İkili, kendi arasında sohbet etmeye başladı.