Bela Aşk

4.BÖLÜM

    Evet siz yabancı değilsiniz hani demiştim ya "Doruğa ben gerçekten aşık mıyım yoksa gelip geçici bir heves mi diye " düşündüm taşındım bu bir heves değil di çünkü eğer duygularım gelip geçici bir heves olsaydı kalbim bu denli hızlı atmazdı , her an Doruğu görmek istemezdim ama aşk da diyemem gerçi aşk ne demek tam olarak onuda bilmiyorum ya neyse Doruğu tanımadan önce bana biriniz sorsaydınız "Aşk ne demek " ' Aşk da ne yeniliyor mu '  diye cevap alırdınız ama şuan sorsanız sizin karşınız da aralıksız iki saat edebiyat parçalayabilirim .

Bugün Doruk , ben , Eda ve Ege buluşacağız merak etmeyin size her şeyi olduğu gibi anlatacağım ama önce hazırlanmalıyım ki size anlatacak bir hikayem olsun :)

Hızla duşa girdim ve saçlarımı kuruttuktan sonra taradım . Makyaj yapmayı seven bir kız olmadığım için sadece kirpiklerime rimel sürüp bıraktım . Sıra ne giyeceğime gelmişti kararsızdım sonra düşünmekten sıkıldığım için siyah kot şort beyaz yarım tişört ve şortun bittiği yerde biten siyah kot ceket giydim beyaz spor ayakkabılarım ile de kombini mi tamamlayıp çantam ve telefonum ile birlikte evden çıktım .

Eda ile buluşup buluşma yerine birlikte gidecektik . Eda ile evimiz çok yakın değil di ama çok uzakta değildi sadece biraz yürümem lazımdı.  Yürürken de sıkılmamak için kulaklıklarımı takıp en sevdiğim müziği açıp yürümeye başladım . Yürürken beni kimsenin duyamayacağı şekilde şarkıya eşlik ediyordum .
"Öyle de güzeldi gözleri
Bıraksam içine bi kendimi
Tutuştur içine çek beni
Yavaş, yavaş "
Sesim çok çirkin değil biliyorum ama abartılacak kadar da güzel bir sesim yoktu ama ailem ve yakın çevrem sesimi çok beğeniyordu .

Sonunda Eda nın evinin önüne geldim . Eda da beni görünce evden çıktı ve bir taksi çağırıp buluşma alanına gittik .
İzmir de yaşıyorduk ve buluşacağımız yerde deniz kenarında çok güzel bir cafeydi .

Doruk ve Ege bizden önce gitmiş . Bizde onları görünce onların oturduğu masaya doğru ilerledik . Hepimiz içecek siparişi verdikten sonra sohbet etmeye başladık . Bakın demedi demeyin ama Ege ve Eda arasında bişeyler var . Neyse akşam Eda hanımı sorguya çekeriz . 

Konu konuyu açtı ve uzun uzun sohbet ettik birbirimizin ilgi alanları ile ilgili konuştuk ve böylece birbirimizi tanımış olduk . Aslına bakarsınız Doruğu pek fazla tanımıyormuşum . Doruğun çok geniş bir çevresi varmış ve çevresi Doruktan çok çekinirmiş çünkü sinirlendimi tam sinirlenirmiş .

Kafamda Doruğun sinirlendiği anı canlandırırken Ege birden Whatsapp grubu açalım dedi ve düşüncelerim bulut olup uçtu gitti . Ege numaramı istediğinde tam verecektim ki Doruk benim numaramı söyledi . Duydunuz değilmi Doruk numaramı hiçbir yere bakmadan söyledi . Benim benim benim numaramı . Ben bile hattı alalı dört sene olmasına rağmen bir iki ay önce ezberlemiştim. Ezber yeteneğim numara konusunda berbat doğrusu .
Ege whatsapp grubumuzu kurdu adını da "Çikolatalı Frappe " yaptı . Biliyorum ne alaka diyeceksiniz ? İlk başta bende ne alaka diye düşündüm sonrasında ise Eda'nın çikolatalı frappe içtiğini gördüm . Tabi bu da kafamdaki sorulara cevap oldu . Ege kesin Eda'ya aşıktı aşık değilse de hoşlanıyordu .

Evlerimize dağıldığımızda Eda'nın annesini arayıp Eda'nın bizde kalması için izin aldık . Annesi izin verince de Eda ile birlikte bize geçtik .

Tabiki Eda ile birlikte günün kritiğini yapmaya başladık .
Eda ya Ege ile Eda hakkında düşüncelerimi anlattım fakat hanımefendi bir türlü kabul etmedi . Tabiki bende masaya yazmak ile yetindim. 
"Bak Eda şuraya yazıyorum ki tüm düşüncelerim doğru "
"Bade sen beni bırakta gerçek aşka gel "
"Ha-haangi gerçek aşk ? "
"Doruk & Bade aşkı "

Eyvaaaah konu hiç beklemediğim bir yere geldi . Aslında bekliyordum da konunun buraya gelmesini istemiyordum . Sonuçta Doruğu seviyor gibi olduğumu bir ben bir de siz biliyorsunuz :) Eda zamanı gelinceye kadar bilmemeli .

"Edacım senin artık kendine gelmen lazım . Duyguları yanlış anlıyorsun biz arkadaşız siz manit olacaksınız "
"Evet Badecim siz hikayeye arkadaş olarak başladınız ama arkadAŞK olarak bitireceksiniz "
    Arkadaşk mı o da ne be . Iyyyyyy !!!

Günün kritiği sonrasında gruba girdik . Uzun uzun sanki kırk  yıldır arkadaşmışız gibi konuşuyorduk . Durun doğduğumuz günden beri arkadaş olmuş olsaydık bile kırk yıllık arkadaş olmuyorduk . Kırk yaşına gelmiş olsam bile benim kırk yıllık arkadaşım olmaz çünkü kimseyle doğduğum günden beri arkadaş değilim . Eda ile üç yaşında tanışmıştık yani kırk üç yaşında kırk yıllık bir arkadaşım olucak :) Durun durun sıkıldınız biliyorum . Neyse en son grup diyorduk . Grupta güzel güzel konuşuyorduk sonrasında saat gece yarısına yedi dakika kala Doruk "Neyse gençler size doyum olmaz ben sevgilime yazayım " dedi ve gitti o sıra ne hissettiğimi anlayamazsınız istemsizce göz yaşlarım dökülüyordu kalbim hiçbir zaman bu kadar kırılmamıştı Ege ve Eda "ne nasıl kim" diye merak üçlemelerini yöneltirken ben onların aksine hiçbirşey yazmıyordum . Sadece istemsizce ağlıyordum . Eda ağladığımı fark ettiğinde gelip bana sarıldı "Kanka sen daha iyilerine layıksın" klişesini yaptıktan sonra bana gelen mesaj ile ikimizin gözleride benim telefonuma kaydı ;
|Doruk kişisinden 1 yeni mesaj|
Hemen gidip mesaja baktım .
"Selam gelecekteki sevgilim"
Eda mesajı görünce  "Kanka lafımı geri alıyorum Doruk tan iyisini bulamazsın sen Doruğa layıksın " dedi ve gülerek koltuğa geçti . Doruğa :What dedin gülüm: yazmak istesem de "Pardon " yazdım .
Saat tam gece yarısı olmuştu Doruk
"00:00 güne seninle başladım hadi dilek tutalım " yazdı , bende ;
"Tuttum sen de tut " yazdım .
"Tuttum"
Sonra ikimizde birbirimizin dileğini öğrenmeye çalıştık ben ;
"Söylüyormusun gidiyimmi " yazınca söylemek zorunda kaldı .
"Senin dileğinin gerçekleşmesini diledim"
Hadi bakalım düşüyormuyuz bugünde neyse ben tabiki ona seni diledim yazamazdım . Sonraaa ne mi yazdım ;
"Ege ve Eda nın birlikte olmasını diledim " yazdım .
Sonrası ise normal havadan sudan konuşmalar falan ...

Bana benim dileğinin gerçekleşmesini dileyecek kadar değer veriyormuş demek ki .

Bakın işte bu kadar kısa sürede nasıl sevdiğimi düşünenlere gelsin böyle bir insan sevilmez mi ¿

_____________________________________________
Kaynak ;
İkiye On Kala : Bütün İstanbul Biliyor