Tam 15 yaşına basmıştı,liseye gitme vakti gelmişti. Okulun ilk günüydü, çok heyecanlıydı. Her zamanki gibi kimse yanında yoktu. Artık kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmişti.
Giyindi en güzel elbisesini , çıktı evden. Okulun kapısının önünde duraksadı çünkü çok heyecanlıydı. Nasıl içeri girdiğini kendi bile anlamadı. Sınıfa girdi,gördüğüne inanamadı. İlk defa böyle bir şey olmuştu. Öylece ona bakıyordu. Gözlerini alamıyordu ondan. Öğretmen içeri girdiğinde John hâlâ ona bakıyordu. Öğretmen kuvvetli bir ses tonuyla öksürdü. John öğretmenin geldiğini görmedi tabii o kızdan gözlerini alamaması normaldir çünkü kız çok güzeldi.
Öğretmenin öksürmesiyle yerine oturdu. Hâlâ ona bakıyordu o bakmasada. Öğretmen sırasıyla isimlerini sordu. Sıra John'u gelmişti. John gözlerini kızdan alamadığından her şeyi kaçırmıştı. Yanındaki onu dürtmeseydi belki küçük duruma düşecekti.
"Adın ne?"demişti yanındaki.
"John Machall"dedi John.
Oturup yine ona bakmaya devam etti. Yanındaki çocuk anlamıştı onun kızdan gözünü alamadığını. Kısık bir sesle"güzel bir kız değil mi?"dedi çocuk .
John şaşırmıştı döndü yanındakine , anlamıştı kıza baktığına. Utandı bir an ve sordu "merhaba, seninle tanışmadık ben John.
"Yoook , ben tanıştım ama sen benimle tanışmadın, dedi çocuk.
John çocuğun öyle demesiyle daha çok utandı.
"Ben Tom" dedi çocuk.
"Tanıştığıma memnun oldum"diye karşılık verdi John.
"Bende memnun oldum " , dedi Tom.
Sıra John'nun gözlerini alamadığı kızdaydı. Merak etmişti kızın adını döndü tekrar kıza. Kızın adı Martin'di.
Böyle birgün geçti, John eve gitmek istemiyordu artık. Biraz yürüdü, çok olmuştu dışarıya çıkmayalı. Yeni tanıştığı arkadaşı geldi yanına.
"Merhaba dedi, neden eve gitmiyorsun?" dedi Tom.
"Eve gitmemi gerektiren bir durum yok"dedi acıklı bir edayla. "Peki sen?"
"Benimki de aynı durum,ailem beni reddetti."
"Benimki de öyle denilebilir,ama bu konuda konuşmak istemiyorum daha fazla. Konuştukça bu dünyaya geldiğime isyan ediyorum",dedi John.
Çocuk sustu o da konuşmak istemiyordu. Biraz yürüdükten sonra ayrıldılar. John eve geldiğinde yukarıdan sesler geldiğini işitti. Kesin annesiydi çünkü çok olmuştu gelmeyeli. Yukarı çıkıp üstünü değiştirdi, aşağıya inip bir şeyler atıştıracaktıki annesi odaya girdi.
"Oğlum, seni çok özlemişim gel bir sarıl" dedi annesi.
John biraz durakladı ve sert bir sesle " yine ne için geldin yoksa dur tahmin edim paraya ihtiyacın var ve benden koparmaya geldin."
Ses çıkmadı annesi çantasını aldı tam çıkmak üzereydiki John " lanet olsun, bir daha da gelme buraya demişti".
John için yorucu birgündü , ilk defa annesine böyle laf etmişti. Ama üzülmedi ilk defa içinden geleni söylemişti. Gün geçtikçe kendine öz güveni geliyordu. Bir gün kendisine bu yaşatılanları ödeyeceğine söz verdi ama şimdi değildi çünkü şimdi yapması gereken çok şey var.
(Devamını da diğer bölüme artık :-) :-) )
6.BÖLÜM
Günlerden sonra, şiir yazma yeteneği geri geldi. Artık eskisi gibi yazmıyordu, devamlı şiirlerinde sevgi ve aşk vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALNIZLIĞIN EFENDİSİ
Fiksi Remaja1.BÖLÜM Bir sonbahar sabahıydı, uyandığında kendini yalnız buldu. Acaba herkes neredeydi. Bir an terk edildiğini düşündü . Kalktı odaları tek tek dolaştı ne yazıktı ki kimsecikler yoktu.Bu gibi durumlar her zaman başına geldiği...