[3. Şahıs
Yer: ABD, Washington D.C.
Tarih: önemli mi sizin için?]Amerika, kardeşi Kanada'ya sarılırken ağlamaya devam ediyordu. "Ben Türkiye'ye aşık oldum..."
Kanada canayakın bir gülümseme takındı ve abisinin saçlarını okşadı. "Bunu fark etmene sevindim." Amerika biraz gülümsedi ama sonra tekrar somurttu. "Ya beni sevmiyorsa?"
Kanada pozitifliğini bozmadan konuşmaya devam etti. "Eminim seviyordur." Dedi.
Amerika başını koyduğu dizin sahibine baktı. "Nasıl bu kadar eminsin?" Diye haklı bir soru sordu. Kanada ise göz kırptı ve eliyle ufuk tablosunu gösterdi. "Kuşlar söyledi."
Amerika gözlerini devirdi ve dizde biraz daha yayıldı. "Yalanını geometiriliyim. Ukranya, Azerbaycanla yaptığı dedikodusunu anlattı değil mi?"
Kanada kıkırdadı ve kelimeleri uzatarak konuştu. "Belki öyledir, belki kendim konuşmuşumdur~"Amerika ile Kanada başka konular konuşurken ikili kotlukta şekilden şekile girmeye devam etmişlerdi. Kuş saatinden duyulan tiktak, ağırlaşan göz kapakları, sessiz ortam ve koltukta konuşan iki kardeş. Güzel ve özlem duyulan bir ortamdı.
Kanada saate baktı ters oturduğu koltukla düz bir şekile geçti. "Saat geç olmuş. Desene evime dönemem." Dedi, normalde de dönmeyeceği hâlde. Amerika hint dizisi dramatikliği yapmaya karar verdi. "Oh hayır, bu çok kötü. İsterseniz evime buyrun beyefendi."
Kanada onun oyununa uyarak, genç ama fakir türk rolüne girdi. "Çok iyi niyetlisiniz bayım ama bu haram. Komşular ne düşünür sonra?"
Amerika ciddiyetle baktı ve Kanada'nın elini sertçe tutup kendine çekti . "Ne derse desinler, benim kalbim tüm hızıyla sizin için çarpıyor."Kanada etkilenmiş gibi yaptı. "Ayh, çok romantiksiniz bayım. Ve ateşli~" Amerika kırkırdadı ve eliyle tiki kız hareketleri yaptı. "Teşekkürler~" Kanada, bir elini Amerika'nın sırtına, diğer elini Amerika'nın baldır kısmına koymuştu ve onu yere doğru eğmişti.
İkisi değişik ve komik hareketler yaparken bir anda odaya Avustralya dalmıştı ve Amerika'nın üstüne atlayıp Kanada'yı itti. "Prenses beniiim. Git burdan prens! Raaaw!" Kanada köşede bulduğu sahte çiçekleri saksıdan koparıp Avustralya'ya doğrultu. "UZAK dur renkli saçlı prensesimden ejderha!" Kaşlarını çatarken bile gülümsemesi onu korkutucu yapamıyordu.
Avustralya, Amerika'yı televizyonun önündeki boş, gazete desenli sehpaya yönlendirdi. "Aslaaaarrww! Prenses benim! O bana sürekli yemek yapıp bakacak!"
Amerika tiz bir sessiz çığlık attı. "Kurtar beni bu ejderhadan yakışıklı prens~!"
Kanada asker selamı verip saldırı pozisyonu aldı. "Al gardını ejderha." Diyerek sahte çiçekleri ona doğrultu. Avustralya kahkaha attı ve o da saldırı pozisyonuna geçti. "Elinden geleni ardına koyma prens!"
İkisi birbirine doğru atladı ve yerde yuvarlanmaya başladılar. "Hadi prens! Hadi! Yaparsın sen." Diyerek tezahürat yapıyordu Amerika. Kanada ona göz kırptı ve havadan öpücük yolladı. Amerika havadaki öpücüğü tutup kalbine götürdü.
Avustralya, Kadana'nın altındayken kusma işareti yaptı. "Iyy, vıcık vıcık."
Kanada yerde yatan kardeşine eğildi. "Gösteririm ben şimdi vıcık vıcığı!" Ve hızla onu gıdıklamaya başladı. Avustralya kendini tutsada birsüre sonra pes edip gülmeye son gaz başlamıştı.Yeni Zelanda salona giriş yaptı ve birbirleri ile oynayan erkek kardeşlerine baktı. Amerika sehpada ikiliyi izleyerek gülüyordu. Kanada, Avustralya'nın üstünde onu gıdıklıyordu. Avustralya, Kanada'nın altında can çekişirken deliler gibi gülüyordu.
Gariban Yeni Zelanda'da olaya dâhil olmak için odasına gidip prenses tacını ve peri asasını alıp salona tekrar giriş yaptı. Onu gören Amerika ellerini salladı. "Selâm ufaklık."
"Selâm abi."
Yeni Zelanda koltukların üstünden zıplayarak, Kanada'nın boynuna atladı. "Sevgili kraldan uzak dur goblin!"
Amerika, gözlerini şokla açtı ve hemen onlara doğru koşup "son dakika peri ve kral, gobline karşı!!" Ve yine oyun değişmişti. Yeni Zelanda, küçük peri. Avustralya kral, Kanada goblin, Amerika'da sunucu olmuştu.
"Peri goblinin boynuna atladı ve onu yere sermeye çalışıyor. Bakalım serecek mi? Yoksa kral ezilecek mi?"
Avustralya kendini kurtarınca elinde kılıç varmış gibi onu havaya kaldırdı. "Kraliyet için!" Diyerek Kanada'nın üstüne atladı.
Kanada ikisi tarafından yere yatırılmıştı. Aniden yere çarpmak canını acıtsada sıkıntı olmamıştı. Amerika onun yanına çömeldi ve elini Kanada'nın saçlarında gezdirdi. "İyisin değil mi? Bücürükler canını yakmadı değil mi?"
Kanada eliyle onay işareti yaptı ve üstündeki ikizleri kolayca üstünden itip kalktı. Yeni Zelanda "Goblin kaçıyor!" Dedi. Kanada elini hızla sağa sola salladı. "Hayır, hayır. Ben goblin değilim. Lanetliyim."
Yeni Zelanda kafasını yana eğdi ve anlamaz bakışlar attı. Avustralya ise gözlerini kıstı. "Neden inanıyım ki?" Kanada bu soru karşısında etrafa baktı ve bir şey aramaya başladı. Gözlerini gezdirmeye devam ederken gözüne kitaplıktaki masalları gördü.
Ardından Amerika'yı tutup kendine çekti. "Ben lanetledim. Beni ancak gerçek bir öpücük düzeltir~"
Avustralya ve Yeni Zelanda birbirlerine baktı. "Uuuu, öpüşecekler~" Amerika gözlerini devirdi. "İlk öpücüğüm kardeşimden olacak değil." Kanada ise sırttı ve Amerika'nın yüzüne yaklaştı. "Kim demiş~?"
Amerika gözlerini kocaman açıtı, ama onun açısı ikizler gibi heyecandan değiş, korkudandı. "Hassiktir."
Kanada yaklaştı.
Yaklaştı.
Yaklaştı.
Yaklaştı.
Ve biraz daha yaklaşıp onu alnından öptü. Ondan sonra ağzından piuv piçuv gibi sesler çıkararak kendi etrafında döndü.
Yeni Zelanda ve Avustralya gözlerini sonuna kadar açıp sırıttılar ve elle tutuşup birbirlerine baktılar. "O harika bir prens." Dedi Yeni Zelanda. Avustralya onu onayladı ve "o doğruyu söyledi." Dedi.
Kanada göz ucuyla saate baktı. "Saat ikiyi elli geçiyor. Hadi yatın." İkizler somurttu ve sızlanmaya başladı. "Ama yaaaa."
Amerika büyük abi tavırı takındı. "Kesin tavtavayı yatağa hadi tıpış."
-
Saat 2:54[5 Nisan 2020]
![](https://img.wattpad.com/cover/201833352-288-k50249.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕆𝕐𝕌ℕ/AmeTurk/
FanficSiyasi ilişkiler ve çıkarlarla başlamış sahte bir arkadaşlığın aşk oyunu. [28 Eylül 2019]