Twenty (F İ N A L)

3.1K 164 17
                                    


Aylar ayları, yıllar yılları kovalıyorken Jeon ailesi fazlasıyla büyümüştü. Bu büyüklük sadece fiziksel değildi, manevi anlamda da büyümüştü Jeon ailesi. Jeon ailesi, iki güzel erkek çocuklarından sonra bir kız çocuğuna ve sonra alışıldık bir şekilde tekrar erkek çocuğuna sahip olmuşlardı. Aradan ne kadar yıl geçerse geçsin, Jeongguk ve Jimin arasındaki sevgi asla azalmamış aksine giderek artmaya devam etmişti.

Jeongguk'a eşi Jimin'i sorsalar, onu bulunması güç bir şey olarak adlandırırdı. Ama o yıllar önce bulmuştu bulunmayanı, onun yapmıştı ve dört tane güzel çocuklara sahip olmalarını sağlamıştı. Jeongguk'un arsızlıkları devam etmiş, eşinden her zaman daha fazlasını hissetmişti. Eh, Jimin de karşı koyamamıştı. Jeongguk her zaman eşini güzelce sevmelerine devam etmiş, her gece saçlarını okşamış, o uyurken gecelerce uyumamış ve onu izleyerek o çok sevdiği yüze öpücükler bırakmıştı. Bunlar hep uykusunda Jimin'i güldürmüş, Jeongguk'un eşine daha çok aşık olmasını ve kalbini hızlandırmasını sağlamıştı. Jeongguk eşini çok sevmişti, onu kalbinde saklamıştı.

Peki Jimin'e eşini sorsalar ne derdi? Anlatamam derdi, Jimin. Hiçbir şeye benzetemem onu, benim gözümden görmelisiniz derdi. Görseniz de benim kadar göremezsiniz derdi, ona özeldi Jeongguk'u. Çocukları, minik köpekleri, eşi, eşinin kalbi, eşinin gülerken kısılan gözleri, güzel gülüşü... Her şeyiyle ona özeldi Jeongguk'u. Kıskanırdı, eşine karşı doyumsuzdu Jimin. Onu sarmalamasına, sevişirken yanaklarını öpmesine, dudakları buluştuğunda hissettiren o titremeye... Her şeye doyumsuzdu. Eh, eşi de severdi bu doyumsuzluğu. Onu istediklerinden mahrum bırakmaz, onu bol bol sarmalar, sevişirken bol bol yanaklarını öperdi. Onun eşi bir tek bedenine dokunmazdı onun. Ruhuna, kalbine dokunurdu onun biricik Jeongguk'u.

Onların birbirlerine olan saf sevgilerini hiçbir şey bozamamıştı bu zamana kadar. Onlar hep birbirlerine yetmiş, birbirlerini yıldızlara ulaştırmıştı onlar. Onlar, bir tek birbirlerine olan aşklarına engel olamamıştı. Birbirlerine yenilmişlerdi, en güzel yenilgileriydi. Bu yenilgilerini çocuklarıyla süslemiş, her geçen gün birbirlerine aşık olmaya devam etmişlerdi.




Onlar güzellikleriyle sizi kutsarken, bu hikâyeminde burada bittiğini üzülerek söylemek zorundayım. Fazlasıyla ilgilenemedim, bu kitaba düzgün ilgi gösteremedim. Ama kitabımdaki bu başrolü çok sevdim ben. Umarım siz de çok sevmişsinizdir. Kısa ve aniden gelen final için kusuruma bakmayın ve bana kızmayın. Vope, Jikook ya da Yoonkook ikilisinden biriyle geri dönmeyi planladığımı söylemeliyim. Şu son günlerde kendinize her şeyden fazla dikkat edin ve moralinizi yüksek tutun. Sizi çok seviyorum, güzellerim!

If You Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin