«Tetikleyici Sahneler İçerir»
Jjong: Çok Güzelsin, Kim Kibum.
Yanında Olup Sana Sarılmak İsterdim...
Ama Yapamam.
Çünkü 953. Kişiliğim Senden Nefret Ediyor.
95. Kişiliğim Sana Sırılsıklam Aşık.
3. Kişiliğim İse Sadist Ve Sadece Vücudunu Mahvetmek İs...
Jonghyun Kibum'un Yukarıdan Seslenmesiyle Elindeki Tabağı Tezgaha Bırakmış, Merakla Çıkmıştı Merdivenleri Birer Birer. Ama Odalarının Kapısını Açıp Gözleri Eşinin Gözlerine Sabitlendiğinde Gülme İsteğini Tutamayıp Kahkahalara Boğulmuştu.
"Ki-Kibum Sen-AHAHAHAHAHAHAHAHA!"
Kapıya Yaslanarak Kahkaha Atan Eşine Kısık Gözlerle Bakmaya Başladı Kibum, Yardım Beklemişti. Fakat Jonghyun Kahkaha Atarak Eşine Bakıyor, Bir Şey Diyecek Gibi Oluyordu Ama Kahkahaları Ona Engel Oluyor, Adeta Ağlayarak Gülüyordu.
"KIM JONGHYUN GÜLME VE BANA YARDIM ET!"
Kibum'un Tiz Sesiyle Gözyaşlarını Silerken Başını Salladı Ve Hamak Yogası Yapmak İsterken Hamağa Karman Çorman Dolanan Eşine Yardım Etmeye Koyuldu. Sonunda Kibum Hamaktan Kurtulduğunda Jonghyun Eşinin Alnındaki Bandı Çekip Açık Alına Bir Öpücük Kondurmuş, Saçlarını Düzeltirken Yaramaz Bir Gülümseme İle Konuşmaya Başlamıştı.
"Biraz Dinlen, Terlemişsin."
"Duş Alacağım."
"Eşlik Etmemi İster Misin?"
Kurnaz Parıltılara Bakıp Başını İki Yana Salladı Kibum Gülümserken. Yarın Gidecekleri Yer İçin Yürüyeceklerdi Ve Kibum Topallamayı Kesinlikle İstemiyordu.
Omuz Silkip Yarım Bıraktığı Bulaşığa İndi Ve Kalanları Da Hızlıca Halledip Ellerini Kuruladı Jonghyun, Bugünkü Bulaşık Sırası Ondaydı Ve Oldukça Kısa Bir Sürede Bitirdiği İçin Kendisiyle Gurur Duyuyordu Siyah Saçlı.
"Akşama Ne Yiyoruz?"
Havluyla Saçlarını Karıştırarak Gelen Kibum'un Alnına Bir Öpücük Kondurup Temiz Kokusunu İçine Çekti Jonghyun, Misket Limonu Kokusu Kibum'a Ayrı Yakışıyordu Nezlinde.
"Bilmem, İstersen Dışarıdan Yiyelim?"
"Olur, Benim İçin Fark Etmez."
Kibum Havluyu Omuzlarına Bırakıp Bir Süre Sessizce Jonghyun'un Hareketlerini İzlerken Jonghyun Güzel Bedene Gülümsedi.
"Seninle Hayal De Olsa Evlenmek, Beraber Yaşamak, Beraber Uyumak Çok Güzeldi Kim Kibum."
Kibum Jonghyun'un Dediklerine Anlam Veremezken Hayalet Misali Silinen Silüetle Ne Yapacağını Bilememiş, Korkuyla Geri Çekilmişti.
"J-Jonghyun?!"
"Uyanma Vakti Kibum-Ah, Uyanmalısın."
Güler Yüzüyle Elini Kibum'un Yanağına Koydu Jonghyun, Gözlerini Kapattı İkisi De. Beyaz Ve Göz Alıcı Bir Işık Etrafı Kaplarken Boğazında Bir Acı Hissetti Kibum.
Gözlerine Vuran Güneş Işığı Yüzünden Hareleri Kısılırken Derin Bir Nefes Verip Doğruldu.
Beyaz Odada Gözlerini Gezdirirken Açılan Kapıyla Bakışları İçeriye Giren Bedeni Bulmuş, Hareleri Anında Yaşla Dolmuştu.
"Jonghyun..."
"Bugün Nasılsın Kibum?"
"Seni Gördüm Daha İyi Oldum..." Gülümseyerek Sevdiği Adama Baktı Kibum, Fakat Aklına Gelen Şeyle Durmuş, Bakışları Şaşkınlıkla Odada Gezinmişti. "Ama Neden Bu Beyaz Odadayız?"
Kibum'un Dedikleriyle Jonghyun Gülümsedi,
"Neden Evimizde Değiliz Jonghyun?"
Gülümsemesi Genişledi,
"Neden Beni Bırakıp Gidiyorsun Her Seferinde Sevgilim?"
Başını Yana Eğip Kibum'u İzlemeye Devam Ederken Elindeki Deftere Birkaç Kelime Yazıp Odadan Çıkmıştı Hızla, Kibum'un Arkasından Seslenişlerini Her Zamanki Gibi Umursamamış, Kapı Kapandığı Anda Derin Bir Nefes Vermişti Jonghyun.
"Hey, Jjong!"
Kendisine Seslenen Arkadaşı İle Gülümsedi Jonghyun.
"JinkiHyung, Nasılsın?"
"Ben İyiyim, İyiyim Ama Sen Biraz Yorgun Gözüküyorsun?"
