on bir

37 18 1
                                    

Yoongi: Hey Jungkook! Karnım zil çalıyor! Gidip markette
ne bulursan getirebilir misin bana?

Jungkook para işareti yaparak parayı veren yemeği
alır demek istedi.Yoongi'de parayı verdikten sonra
Jungkook'u yolladı. Az bir süre sonrada polisler kapının
önüne gelip Yoongi'yi götürdüler. Yoongi bilerek Jungkook'u
göndermişti.

Yoongi'yi alan polisler onu doğruca karakola götürdüler.
Sanki karakola gitmekten hiç rahatsızlık duymuyor gibiydi.
Getirdikleri karakolda onu rastgele bir hücreye attılar. Burası,
kas çalışanbirinin , Kucağında dört yaşındaki bir çocuğu olan
bir kadının ve aynı kitabı okuyan ikiz kardeşlerin bulunduğu garip
bir yerdi.Yoongi girdiği andan itibaren kucağındaki çocuğu olan
kadına gözlerini dikmişti. En sonunda kadın Yoongi'ye sordu.

Eun Woo: Niye bana bakıyorsunuz beyfendi? Söylemesi ayıptır
ama sapık mısınız?

Yoongi: Hayır ! hayır! Sapık felan değilim!

Eun Woo: Aman Tanrım! Yoksa organ mafyası mısınız?
Çocuğuma mı göz diktin?

Yoongi: Hiçbiri değil! Sadece şu kucağındaki bebeğin
ne suçu vardı ki buraya girdiğini merak ettim.

Kadın rahatlamış bir biçimde Yoongi'ye gülümsedi.

Eun Woo: Niye bu kadar merak ettiğini bilemesemde
söyleyeyim fakatanormal bir durum değil. Sadece kalıcak
hiç kimsesi yok. Bütün ailemizi öldürdüler. Yanlız ben ve
çocuğum kaldık. Daha sonra hırsızlık yaptığım için buraya düştüm.

Yoongi: Peki. Sizi rahatsız etmiyeyim o zaman.

Yoongi buradaki insanlarla konuşurken, Jungkook
markettengeri dönmüş,elindeki poşetleri yere koymuştu.
Yoongi 'nin olmadığını anladığı zaman sinirlenmişti.

Jungkook: Hem benden markete gitmemi istiyor hemde
geldiğimde ortalıkta olmuyor. Askerin miyim ben senin!?

Jungkook sinirle evden çıktı. Yakındaki bazı komşulara
sormaya karar verdi. Hemen yakınlardan birini bulmayı başardı.

Jungkook: Abicim bir bana bakabilir misin?

Seslendiği andam mahalledeki her olaydan haberdar
olan , her zaman balkonuna çıkıp herkesi dikizlemeyi
kendine hobi yapmış olan biriydi.. Belkide bu yüzden
ona sormak aklına gelmişti.

Lee Sung : Sana baktım delikanlı , söyle!

Jungkook: Buralarda az önce garip olaylar oldu mu?
Benim oturduğum evden biri çıktı mı mesela?

Lee Sung bilge bilge baktıktan sonra elini kaldırıp
sakalına götürdü ve kaşımaya başladı.

Lee Sung: Az önce polisler geldi. Tamda seninevin
orada durdu. Sonrada nur topu gibi birini arabalarına
alıp götürdüler. O çocukta suçlu tipi gibi bir tip yoktu
ama!İçim sızladı gerçekten!

Jungkook adamı dinlerken Jimin Taehyung'un evinden
ayrılmak için hazırlanmıştı.

Jimin: Sana çok yük oldum Tae! Artık gitmeliyim!
Benle uğraşmaktan yorulmuşsundur zaten.Her gün
bir şeyleri kırıp döküyorum.Burada kalmama izin
verdiğin için de ayrı bir teşekkür ediyorum. Yolun
sonuna geldik artık!

Taehyung kulağında kulaklık olduğu için Jimin 'in
dediklerini duymamıştı. O yüzden ona kafasıyla
onay verdi. Jimin ise Taehyung'un karşı çıkmamasına
şaşırmıştı.

Jimin: Peki Taehyung! Ben gidince rahatça şarkı dinlersin!
Ne dinliyorsun balım?

Taehyung'un kulağından çıkardığı kulaklığı kendine takıp
dinlemeye başladı.

Jimin: BTS mi dinliyorsun? Bırak şunları! Onlar mı
sıktı şimdi canım!

Taehyung, Jimin'in elinden aldığı kulaklığı tekrar takması sonrasında
Jimin arkasına bakmadan kapıyı sertçe kapatıp gitti. Fakat bunu da
kulaklık yüzünden duyamadı. Jimin kendini sakinleştirmeye çalışırken
karşısına eski bir arkadaşı çıkmıştı. Adı Kwang'dı.Karşılaşmaları
gerçekten de acayip bir şeydi. Kwang'da onu ilk gördüğünde şaşırmıştı.

Kwang: Ooo! Bay Jimin burada mıymış? Nedense seni hep
gördüğumde yüzün asık oluyor. Ne oldu bakalım?

Jimin: Burada ayak üstü konuşmayalım. Gel şu banka oturalım.

Jimin ve Kwang banka oturdu. Jimin az önce olan her şeyi anlattı
Kwang'a.

Kwang: Tüh! Tüh! O da bir şey mi? Ben kendiminkini anlatayım da gör!

Kwang'da başından geçen olayı Jimin'e anlattı.

Jimin: O daha kötüymüş bak! Fakat bana bir "dur" bile demedi!
En azından onu söyleyebilirdi. Değil mi?

Onlar burada dertleşirken Hoseok öğretmenlik yaptığı okulda
öğrenciler teneffüs vakti birlikte konuşuyorlardı. Sınıfın akıl küpü
Min Sung herkesi susturduktan sonra konuşmaya başladı.

Min Sung: Arkadaşlar! Çözmemiz gereken bir sorun var. 3/A ve 3/B sınıfları
dostumuz mu? Oylama yapalım.

İlk önce herkes olayı garipsedi fakat sonra hemen oylamaya geçildi ;
çok büyük bir çoğunlukla 3/A ve 3/B sınıfları dost olduklarına karar verildi.
Yanlızca iki karşı oy çıkmıştı, onlar da Cheol ve Hyun Jun' du. Sonradan ,
Cheol'un hem evet, hemde hayır oyu kullanıldığı anlaşıldı. Aralarında
böyle gerekli gereksiz şeyler yapmayı seviyorlardı . Bu oylamadan
sonra zil çaldı ve herkes yerlerine oturdu.Biraz sonra da Hoseok
sınıfa girdi. İşte o anda bakışları cama çevrildi. Min Sung camdan
sarkarak etrafa bakıyordu.Hoseok bağırmaya başladı.

Hoseok: Hemen oradan aşağıya in Sung! Hemen dedim!

Min Sung ona aldırış etmiyordu. Bir arkadaşı onu indirmek
için onu tuttu fakat Sung'u yanlışlıkla itti ve camdan aşağıya
düşürdü. Hoseok olanlara ne yapacağını bilemedi. Sadece
sınıftaki öğrencilere sınıftan çıkmamalarını söyledi. Kendisi
hemen bahçeye indi. Hoseok aşağıda birini gördü. Bu güvenlikti.
Hemen oraya gitti.Güvenlik çocuğun yüzünü ceketiyle kapattı.
Hemen ambulansı aramasını söyledi. Hoseok ambulansı aradıktan
sonra Min Sung'un yüzünü araladıfakat görüntüyü gördükten
sonra hemen geri yüzünü örttü.

Ambulans gelip Min Sung'u götürürken yukarıdan arkadaşları
camdan bakıyorlardı. Hiç akıllanmışa benzemiyorlardı.

Hoseok: Kapatın lan şu camı! Ne bakıyorsunuz! Tanrım, bana
sabır, şu çocuklarada akıl ver!

Az sonra Müdür yardımcısı yanına gelmişti. Hoseok
telaşlanmaya başladı.Müdür yardımcısı Dong Suk
ona şaşkın bakışlarla o soruları sordu.

Dong Suk: Az önce burda ne oldu Hoseok hocam? Ambulans
niçin geldi? Siz burada olduğunuza göre elbette görmüş olmalısınız.

Hoseok ne diyeceğini bilemedi. Gerçeği söylerse kesinlikle
okuldan kovulurdu.
 

...

~Fatherfingo~

Ve hoseok kovulur..
Bunun olmasını ister misiniz?
Veya Jimin ve Taehyung'un ayrılmasını?

Three Two One Zero!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin