Çok sıradan bir hafta geçirdim. Sabah büyük bir gürültüyle uyandım, haftasonuydu ve öğlene kadar uyumayı planlıyordum. Sabahın 5 inde bir gürültüyle uyanmayı değil.
Aşağı indim ve acı bir görüntü, annem babam ve küçük kardeşim Tim yerde yatıyordu. "Lanet olsun!" buda neydi? ve bir kapı çarpmasıyla kendimi onların yanına attım, boyunları kesilmişti. Ağlarken başımı kaldırdım ve duvardaki yazıyı gördüm "ONLAR SENİN YÜZÜNDEN ÖLDÜ" peki bu neydi?
(5dk sonra)
Polis gelmiş etaraftaki kameralara bakmış ve işlerini yaptıktan sonra gitmişlerdi. Annemleri de otopsi içi götürmüşlerdi.
Cebimden elim titreye titreye telefonu çıkarmış ve Mia'yı aramıştım. Hala şoktaydım. Düz duygusuz bir senle "gelir misin?" dedim ve cevabını bile beklemeden telefonu kapattım.
Evi bizimkine çok yakındı, koşa koşa gelmiş benim güzeller güzeli Miacığım. Ona herşeyi anlattım ve eve gitmekt istemediğim için onlarda kalmak istediğimi söyledim o da yine melek gibi kabul etti.
Akşam yemeğinden sonra tabi hiçbirşey yiyemediğim bir akşam yemeğinden sonra hemen yatmıştım.
5Ay sonra
Burda hiç akrabamız olmadığı için hâlâ Mia'da kalıyordum. Bazen olanları hatırlayıp krize giriyor ve durmadan ağlıyordum. Bu krizlerde Mia hep yanımdaydı. Yine bir krizlerdeydim, Mia yanıma gelmiş ve bana sarılarak sakinleşmeme. yardım etmişti. Konuşuyorduk ki büyük bir şokla;
M:Gözlerin!!!
D:Ağlamaktan kızardı biliyorum biliyorum.
M:Hayır o değil, sakin ol.
dedi ve cebinden pembe boncuklu aynasını çıkardı ve ekledi "Sakin kal ve sakın bayılma" aynayı açtım baktım, gözlerim yeşildi evet ama benim gözlerim saçlarım gibi kahverengi ve birkaç saniye sonra mavi ve kırmızı oldu. Zaten ben kırmızı olduğunu görünce bir şokla önce aynayı elimden düşündüm ve maalesef Mia'nın söylediğinin aksine bayıldım ve son duyduğum "Diana" diye bağıran Mia'nın sesiydi. Gerisi büyük bir boşluk ve karanlık...
Uyandığımda Mia başucumda oturuyordu. Uyandığımı farkedince "sana bayılma demiştim" dediğinde sadece gülümsedim ve ;
D: ne oldu?
M: sende onlardanmışsın.
D: umarım düşündüğüm şey değildir söylediğin.
M:Maalesef, sen baygınken araştırma yaptım, sen... sen vampirsin.
Dedi ve içeri biri girdi, girer girmez refleks olarak doğruldum çünkü o beni büyük bir telaşla durdorup saati soran kişiydi. Yavaşça yüzünü incelediğimde mavi gözlü ve sarı saçlı olduğunu farkettim "sen" dediğimde gülümsedi ve "evet ben"dedi o anda araya Mia girdi ve "siz tanışıyorumusunuz? Ben onu bulnak için okadar uğraşıyorum ve siz birbirinizi tanıyorsunuz-" onu susturup "tanımıyoruz sadece o bana okuldan biara dönerken saat sormuştu ve çok telaslıydı " son cümlede yüzüne bakmıştım."adım Niall ve evet telaşlıydım" dedi ve ekledi "sizi alıp konseye götürmek için geldim ve nekadar erken gidersek okadar çabuk karar verilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜCE RUH
FanfictionEvet bu benim ilk hikayem. Daha önce bu hikayeyi "BEN NEYİM? " adıyla paylaşmaya başlamıştım ama çok fazla yazım hataı olduğu için sildim ve şimdide bu iaimle tekrar paylaşıyorum. Başta söylediğim gibi bu ilk hikayem olduğu için bazı yer hard saçma...