dört

240 12 8
                                    

                    (JP Saxe, Julia Michaels/ İf The World Was Ending)

                           (Şarkıyı ve bölümü  Emir'e ithaf ediyorum.)

                                                                ...

Mesaj sesiyle uyandım saate kaydı gözüm 11.48'idi . Neredeyse öğlen olmuştu. Telefonumu elime aldım Efe'den mesaj vardı. Hızlıca açtım.

Efe: Yarın oldu ama.

Efe: Bu arada günaydın Ay Hanım.

Gülümsedim. Efeyle konuşurken gülümsemem hiç eksik olmazdı.

Ay: Günaydın Efe Bey.

Efe: Yeni mi uyandın ?

Ay: Evet mesaj atmanla uyandım.

Efe: Şuan mesajımla uyandırıyorum. Yanında olunca öperek uyandıracağım :) .

Ay: Şey ben bir yüzümü falan yıkayayım.

Bahaneme bakın ya.

Efe: Kaç Ay Hanım kaç.

Söylediği şeye gülüp banyoya ilerledim.Yüzümü falan yıkadım. Mutfağa gittim.Kahvaltı masadaydı ama annemle babam yoktu. Odama gidip hızlıca telefonumu alıp annemi aradım.

"Alo."

"Kızım uyandın mı ?" yok anne hala uyuyorum ya sabır.

"Uyandım anne neredesiniz siz?"

"Biz babanla biraz dışarı çıktık.Bugün evlilik yıl dönümümüz malum."

Siktir unutmuştum.

"Bende tebrik edecektim sizi ama evde yoktunuz babama tebrik ettiğimi söylersin." Ne güzel yalan uyduruyorum ama on numara beş yıldız.

"Tamam kızım kahvaltı masada. Biz akşam geç geliriz. Kendine iyi bak görüşürüz."

"Görüşürüz anne."kapadım telefonumu hızlıca. Mutfağa yönelip masaya oturdum.

Efe: Ee ne yapıyorsun.

Ay: Kahvaltı yapıyorum sen.

Efe: Ay artık seni görmek istiyorum.

Ay: Görmek istiyorsun demek ki .

Efe: Evet fotoğraf atar mısın?

Ay: Belki atmama gerek yoktur açmana gerek yoktur.

Ay ne yapıyorsun sen onu görüntülü mü arayacaksın saçmalama.

Efe: Neyi açmama gerek vardır.

Ay: Bunu.

Elim birden görüntülü aramaya gitti. Bastım vallahi. Telefonu peçeteliğe sabitledim. O an ekrana bağlanıyor yazısı geldi. Ve Efe karşıma çıktı. Dağınık saçlarıyla yeşil gözleriyle yüzüne az güneş vuruyordu. Elinde de çatal vardı. Salak Ay çocuğu kahvaltı ederken arıyorsun. Birden konuşmaya başladı. 

"Bunu beklemiyordum." sesi o kadar etkileyiciydi ki .

"Neyi."

"Beni görüntülü aramanı."

"Cesaretim tuttu diyelim."

Bir an gözleriyle her zerreme baktı. Çirkinliğimi inceliyor tabi . Konuşmaya başladı.

"Ay sen.." ben?

"Sen çok güzelsin." güzel miyim ne bu çocuk kör mü yoksa asdfghjk . Konuşmaya devam etti.

GECENİN IŞIĞI | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin