B-2~ Adını Bilmediğim Duygular

3 1 0
                                    

Kahvemi bitirdikten sonra tepsiyi mutfağa götürüp kirli bardakları makineye koydum. Ardından saat geç olmaya başlayınca kalkıp bende odama geçtim.

Sabah yine 5'te kalkmıştım. İlk önce elimi yüzümü yıkayıp ardından eşofmanlarımı giydim. Kulaklıklarımı da taktıktan sonra koşmaya başlamıştım.

Melisa'nın ağzından...

Gözlerimi zoraki kapının sesiyle açmayı başarmıştım. Sabah'ın köründe kim gelmiş olabilirdi ki?

Gözlerimi ovuşturarak aşağı indim. Kapı ısrarla hala çalıyordu. Kapıyı açıp önümdeki sarışın çocukla göz göze gelince çocuk bir an afallamıştı.

İlk önce geri çekilip kapının numarasına baktı. "Poyraz Uygun'un evi değil mi burası?"

"Bilmiyorum" dedim.

"Evin sahibi nerede?" diye sorduğunda ilk önce bilmediğimi belirtircesine dudak büzecektim ki arkadan koşarak geleni görünce "Arkanda." dedim.

Arkasını dönüp adını yeni duyduğum Poyraz'la karşılaşınca "Ooo, kardeşim. Benden habersiz sevgili mi yaptın?" diyerek yanına ilerledi. Yüzümde kızarıklık oluşunca hemen içeri geçtim.

Poyraz'ın ağzından...

Sinirle kaşlarımı çatıp "Mal mısın oğlum sen? Ne sevgilisi saçmalama. Kızı da tedirgin ettin adam akıllı konuşsana!" diye patladım.

Yavuz gülerek "Lan Poyraz Uygun'sun sen. Senin evinde ilk defa bir kız görüyorum. Ne düşünebilirim başka?" dedi.

"Kanka kızı sevgilisi dövüyordu dün gece yolda. Ben de..."

"Sen de dayanamadın gittin oğlanı dövdün kızı da evine getirdin korumak için."

Elimle kafasını okşayıp "Aklın çalışmaya başladı şükür ama sonu tam öyle olmasa da öyle." dedim.
"Aman neyse ne hadi içeri girelim oğlum dondum soğukta." diyerek benden önce içeri girdi.

Gülümseyerek ben de içeri girip kapıyı kapattım.

Yavuz koşarak mutfağa geçmişti bile. Başkasının elinden daha doğrusu dışardaki mekanlar hariç başkasının elinden yemek yiyemediği için yemeği de kendisi hazırlıyordu.

Bu da tabi benim işime geliyordu. Mutfak kapısından Yavuz'a seslenip "Ben duşa giriyorum." diyip banyo kapısına ilerledim.

Kapıyı tam açmıştım ki içerden de biri kapıyı kendine çekip dengemi kaybetmeme neden oldu. Tam üzerine düşecektim ki dengemi sağlayıp kapıdan tutundum.

O da ona doğru geldiğim için eğilmişti ve yere düşmeden belinden tuttum. Aramızdaki birkaç santim nefes alışverişimi hızlandırınca hızla geri çekilip onu da kaldırdım.

"Özür dilerim ben burada olduğunu bilmiyordum."
Yüzü kıpkırmızı olmuştu onun da

"Yok sorun değil. Ben geçeyim." diyerek yanımdan geçmek için yaklaşınca ben de geri çekilip yol verdim.

Karnıma bir sancı girmişti bir anda. Sanırım acıkmıştım. Hızla umursamadan duşa girdim.

Duşumu alıp çıktıktan sonra banyodaki gardrobumdan siyah bir kazak ve siyah pantolon alıp giydim.

Banyodan çıktıktan sonra mutfaktan gelen sesler ile o tarafa yöneldim. Yavaş adımlarla ilerlerken sesleri dinliyordum.

"Poyraz, her zaman böyledir ya. Seninle ilgisi yok yani. Herkese karşı sert. Biraz tanıyınca anlarsın. Aslında içi pamuk gibi ama fazla cıvık olmayı sevmez. Biz tanıştığımızda o kadar uğraştım ki onunla yakın olmak için var ya çabalarımı görseydin. Uğraşma bu duvarla derdin. Ama onun diğer insanlardan hep farklı bir yanı var. Benim için çok farklı o."

Yaralı UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin