Hermione sabahın 7'sinde duyduğu sinir bozucu sesle yüzünü buruşturdu. Bugün Pazartesi'ydi, erken kalkmak zorundaydı. İstemeye istemeye kalkıp alarmını kapattı ve uykulu gözlerle lavaboya ilerledi. Yüzünü yıkayıp dişlerini fırçaladıktan sonra üniformalarını almak için dolaba ilerledi. Ginny hala uyanmamıştı. Tanrım, her gün alarmını kurmayı unutuyordu. "Ginny, uyan!"
"5 dakika daha"
Hermione uğraşamazdı. Tekrar uyandırmasa 5 dakika sürmeyeceğini biliyordu ama umursamadı. Artık alarmını kurmayı öğrenmeliydi. Uyuşuk bir şekilde üniformalarını giydi ve aynaya baktı. Saçı süpürgeye benziyordu, biraz uğraşınca düzeltti. Sırt çantasına birkaç kitap ve telefonunu atıp yatakhanenin kapısına yöneldi.
Bugün Malfoy'la buluşacaktı. Neden kabul etmişti ki? Boşuna gerilecekti. Sonra hızlıca tekrar aynaya baktı. Yüzü çok soluk duruyordu. Biraz renklendirmek için hafif bir ruj ve allık sürdü. Artık kendisini daha iyi hissediyordu. Sonunda çıkıyordu ki telefonuna gelen mesajla olduğu yerde durdu. Telefonunu çantasından çıkardı ve mesaja baktı. Malfoy'dandı. Kim bilir yine ne saçmalamıştı.
dmalfoy: granger geliyorsun değil mi
hermgranger: sana da günaydın malfoy
hermgranger: daha 3 saat var
dmalfoy: biliyorum
dmalfoy: sadece emin olmak istedim
hermgranger: tamam artık öğrendin
dmalfoy: sinir bozucusun derken ciddiydim granger
dmalfoy: biraz nazik olsana
hermgranger: bunu 3 yıl boyunca benimle bulanık diye dalga geçen biri mi söylüyor
dmalfoy: 4
dmalfoy: bu yılı unuttun
hermgranger: malfoy
dmalfoy: efendim
hermgranger: seni engellemeden sus
dmalfoy: eğleniyorduk işte granger
hermgranger: sus artık malfoy
hermgranger: yoksa kahvaltıyı kaçıracağım
dmalfoy: bu gidişle 70 kilo olacaksın
dmalfoy: sonra sana bakmayacağım
dmalfoy: yediklerine dikkat et malfoy
hermgranger: ne
dmalfoy: ne
hermgranger: malfoy u kastettim
hermgranger: bana malfoy dedin
hermgranger: malfoy
dmalfoy: ee ne var granger
dmalfoy: sana bulanık dememe bu kadar takılmıyorsun
hermgranger: malfoy
dmalfoy: evet
hermgranger: sus
dmalfoy: tamam
Görüldü
Hermione ortak salona indikten sonra etrafına bakındı. Yıllarca hoşlandığı çocuk orada Lavender Brown'la oturmuş sohbet ediyordu. Ron'dan vazgeçeli aylar olmuştu. Kendisinden hoşlanmıyordu, zamanını Lavender'la onu izleyip kendine işkence ederek geçirmeyecekti. Zaten eskisi kadar hoşlandığı da yoktu ondan. Sadece hala bu ona ağır geliyordu.
Dikkati omzuna dokunan elle dağıldı, gelen Harry'ydi. Ona döndüğünde suratı asıktı. Hermione'nin Ron'u izlediğini görmüş olmalıydı. "Ben iyiyim." dedi Hermione burukça gülümseyerek. Daha sonra önüne dönüp hızlı adımlarla ortak salondan çıktı. 'Daha fazla kendime işkence etmemin bir anlamı yok.' diye tekrarladı içinden. 'Ron Lavender'ı seviyordu ve biz sadece arkadaştık, sanırım hep de öyle olacaktık.'
**
dmalfoy: kahvaltıya gelmedin
hermgranger: aç değilim
dmalfoy: sabah kahvaltıyı kaçıracağından korkuyordun
hermgranger: sorgulama işte malfoy
dmalfoy: iyi olduğuna emin misin
hermgranger: değilim malfoy
hermgranger: peki yapabileceğin bir şey var mı
hermgranger: yok
hermgranger: o yüzden sormayı bırak
dmalfoy: kütüphanedesin değil mi
hermgranger: neden sordun
dmalfoy: kütüphanede misin değil misin söyle işte granger
hermgranger: değilim
dmalfoy: neredesin
hermgranger: seni ilgilendirmez
dmalfoy: ilgilendirir
hermgranger: iyi
hermgranger: gölün önündeyim
hermgranger: buraya gelme yalnız kalmak istiyorum
dmalfoy: çok geç
hermgranger: malfoy uzaktan bana bakmayı keser misin
hermgranger: yalnız kalmak istediğimi söyledim
dmalfoy: yalnızsın zaten
hermgranger: sen bana dik dik bakarken kendimi yalnız hissetmiyorum malfoy
hermgranger: git artık
hermgranger: ve her neyin peşindeysen beni bulaştırma
Görüldü
Hermione son mesajı da yazıp telefonunu sessize aldı ve kapattı. Yazıp yazmaması umurunda değildi. Şu an tek düşünebildiği şey çok aptal olduğuydu. Hatta o kadar aptaldı ki kendini burda yiyip bitiriyordu. Ron'a karşı eskisi gibi hissetmese bile insanı üzüyordu. Arkadaş olarak bile eskisi kadar vakit geçirmiyorlardı artık. Lavender bir saniye bile yalnız bırakmıyordu Ron'u.
Esen rüzgarla titrediğini hissetti. Gölün etrafı her zaman soğuk olmuştu. Ne kadar üşüse de ordan kalkmak istemiyordu. Burası onu rahatlatıyordu. Daha sonra sırtına bırakılan bir ceketle düşünceleri bölündü. Hermione sinirle iç çekti. Arkasını dönüp bakmasına bile gerek yoktu. Şüphesiz Malfoy'du. "Beni yalnız bırakmanı söylemiştim Malfoy." dedi aynı zamanda ceketi arkaya iterken. Ama Malfoy çabuk vazgeçmezdi. Hermione'nin yanına oturdu ve onun yaptığı gibi gölü izlemeye başladı.
"Evet söylemiştin ama hep senin sözünü dinleyen biri olmadım."Hermione iç çekti. "Aptal değilim Malfoy. Ne kadar farklı davrandığının da farkındayım. Birden ne değişti senin için? Artık safkan falan mıyım?" Malfoy bir süre bekledikten sonra dudaklarını araladı. "Farklı davranmıyorum sana öyle geliyordur." Göle bakmaya devam ediyordu. Hermione alayla güldü. "Neyin peşindesin Malfoy? Biriyle iddiaya falan mı girdin?" dedi Hermione.
Hermione bunu şakasına söylese de Draco'yu epey korkutmuştu söyledikleri. Gözleri kocaman açılırken genç kıza döndü. "İddia mı, iddia nerden çıktı?"
Hermione'nin kaşları çatıldı. Malfoy bir şeyler saklıyordu, korkusundan belliydi. Ama ne yapıyorsa onun oyununa düşmek istemiyordu. Karşısındaki Malfoy'du, gerçekten onunla flört eden sıradan biri değildi. Bir amacı vardı ve Hermione bunu öğrenmeden peşini asla bırakmayacaktı.
Evet merhaba yine ben
Yb yorumu almasam hikaye yazdığımı unutuyorum o yüzden gecikiyor bölümler. Ayrıca bölümleri kısa tutuyorum çünkü uzun olunca yazma hevesim kaçıyor çok uğraşıldığı için böyle daha bana göre. Her neyse uzatmayacağım oylamayı unutmayın hepinize iyi günler :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRAMIONE | TEXTING
FanfictionDraco arkadaşı Blaise'le Hermione Granger'ı baştan çıkarmak için iddiaya girerler.