"Bilmem öylesine söyledim."
Draco ani tepkisi yüzünden kızın şüphelendiğine emindi. Fazla belli etmişti, eğer anlarsa iddiayı direkt kaybederdi ve iksiri kötü olduğundan düşük not alırdı. Snape'in dersinden düşük not almak da istemiyordu o yüzden başaracaktı.
Hermione'nin arkasındaki ceketi alıp kızım omuzlarına tekrar geçirdi ve ellerini çekmedi. Hermione gittikçe sinirleniyordu ama ceketi çekmek istemedi, gerçekten üşümüştü. "Gerçekten üşüdüğüm için şanslısın Malfoy, yoksa çoktan laneti yemiştin." Draco sırıttı ve önüne döndü. Hermione ellerini çekmediğini fark edince Draco'nun ellerini sertçe tutup arkaya itti. Draco ellerinin düşmesiyle hızlıca dönüp kıza baksada tepki vermeyip önüne döndü.
"Neden sürekli buraya geliyorsun, Granger?"
Hermione bir süre bekledi. "Tek huzur bulabildiğim yer burasıydı çünkü." dedi gözlerini gölden ayırmadan sakince. Draco, Hermione'ye döndü. "Burasıydı ne demek."
"Sen gelmeden huzurluydu demek." Şimdi o da Draco'ya dönmüştü. Bir süre aralarında oluşan sessizlikte birbirlerine soğuk bakışlar attılar. En sonunda sessizliği bozan Draco oldu. Hızlıca ayaklandı ve Hermione'ye döndü. "Anlaşıldı, burada istenmiyorum." Arkasını dönüp gidiyordu ki tekrardan kıza döndü.
"Bu arada ceket sende kalabilir."
**
Ders bitkibilimdi. Derse girmeden önce seraların yanında buluşmak için Draco'ya söz vermişti ama göldeki konuşmalarından sonra gelmeyeceğine neredeyse emindi. Gidip boş boş beklemek de istemiyordu ama gitmezse çenesinden kurtulamayacağınu da biliyordu. En sonunda gitmeye karar verdi. En kötü ne olabilirdi zaten, gelmezse gittiğini de bilemez ve kendisiyle dalga geçmezdi.
Hermione yine de içinde oluşan kararsızlıkla seralara doğru yürüdü. Nerede olabilirdi? Mesaj atmak da istemiyordu ama Draco ortalarda görünmüyordu.
Genç kız kandırıldığı düşüncesiyle sinirlenerek hızlı adımlarla uzaklaşmaya başlamıştı ama bir kol onu bileğinden tutup boş bir seranın içine soktu.
"Selam Granger!"
**
Draco etrafta Hermione'yi arıyordu. Artık Blaise'le olan iddiadan vazgeçmesine az kalmıştı. Hermione ona hiçbir şekilde inanmıyordu. Artık sıkılmaya başlamıştı. Bir kere inatçılık yapmasa başarabilirdi ama sürekli yanından kovuyordu.
Hermione'yi dersin başlayacağı zamana kadar bekledi ama yoktu. Gelmeyecekti uğraşmanın anlamı yoktu. 'O bulanık beni ekti' diye sinirle yürüdü. Bu iddia'ya bugün son verip ondan bunun hesabını soracaktı. Hızla dersin olduğu seraya döndü.
**
Hermione, gördüğü kişiyle göz devirip arkasına döndü ama kolundan tutulan el yüzünden durmak zorunda kaldı.
Kolunu sertçe elinden kurtarıp iç çekti. "Ne istiyorsun McLaggen?"
"Hiç, sadece bir aralar takılalım diyecektim. Pazar günü Hogsmeade'e benimle gelmeye ne dersin?"
Hermione'nin aklına Draco'nun teklifi geldi. Ona hayır demişti ama kararsızdı. Cormac'la da gitmek istemiyordu. Cormac'a döndü. "Olmaz McLaggen. Başkasıyla gidiyorum."
"Kiminle?"
"Seni ilgilendirmez. Ayrıca derse geç kalıyorum gitmem gerek." hemen Cormac'dan kurtulup seradan çıktı. Derse gerçekten geç kalmıştı. Derse girmeden Draco buralarda mı diye etrafa göz gezdirdi ama yoktu. Cidden geleceğini mi sanmıştı, Malfoy'du bu, kendisiyle dalga geçmişti.
Çekinerek öğrencilerin doluştuğu seraya girince bütün gözler ona döndü. "Geç kaldığım için özür dilerim Profesör Sprout."
Sprout, Hermione'ye baş sallarken seraya bir başkası daha girdi ve Hermione'nin arkasında durdu. Onun kim olduğunu çok iyi biliyordu. Gryffindor ve Slytherin'lerin hepsinin önünde Cormac'la görülmüştü. Yanlış bir şey yapmış gibi kızarırken gözleri Draco'yu aradı. Oradaydı ve kendisine öfkeyle bakıyordu. Hermione de aynı bakışı kendisine atınca derin bir nefes alıp önüne döndü.
**
Sprout, bir şeyler anlatırken Draco Blaise'e döndü. "İddia'yı boşver, iksirimi ben yaparım, sen kazandın."
Blaise kaşlarını çatıp Draco'ya baktı ama nedenini sorgulamadı. "Sen nasıl istersen." dedi ve önüne döndü.
**
dmalfoy: granger büyük salondan çıkıp yakınlarda kimsenin görmediği bir yerde bekle beni
Görüldü
dmalfoy: şaka yapmıyorum granger
dmalfoy: ordan çık ve beni bekle
dmalfoy: bak olay lafı dolandırmak değil burda da herkesin içinde söylerim ama seninle görülmek istemiyorum
dmalfoy: bu sana son mesaj atışım olacak zaten sadece şu lanet salondan çık
Görüldü
Hermione, Malfoy'un son mesajlarını da okuyup telefonunu kapattı. Gerçekten önemli görünüyordu ve ne söyleyeceğini merak da ediyordu zaten ama artık onunla konuşmayacaktı, bu iş fazla uzamıştı. Başını kaldırıp bakışlarını, Slytherin masasında kendisine dik dik bakan Malfoy'a çevirdi. Daha fazla dayanamayıp gözlerini, kendisine öldürecekmiş gibi bakan grilerden kaçırıp yemeğiyle oynamaya başladı.
dmalfoy: sana bir şey söyledim granger
hermgranger: senden emir almıyorum
dmalfoy: almıyordun
dmalfoy: alacaksın
hermgranger: tek bir mesaj
hermgranger: sonra seni engelleyeceğim malfoy
dmalfoy: haklıymış gibi davranmana katlanamıyorum granger
dmalfoy: ne yani sen iyi kızsın ben kötü olanım
dmalfoy: kendini muhteşem sanıyorsun değil mi
dmalfoy: sonuçta bir malfoy peşinde köpek oldu
dmalfoy: her şey bir iddia içindi granger
dmalfoy: bütün çabalarım
dmalfoy: ama yine de bu beni ekebileceğin anlamına gelmiyor
hermgranger: beni eken sendin
hermgranger: nasıl bu kadar aptalca davranıp da niyetini anlamadığıma inanamıyorum
dmalfoy: saatinde oradaydım granger
dmalfoy: sense o sırada mclaggen la yiyişiyordun değil mi
hermgranger: iğrençsin
hermgranger: sen bu kadar yalan söylemişken benim tek yalanım neden sorun oldu
dmalfoy: aslında gerçekler gayet de açıktı granger
dmalfoy: zeki olabilirsin ama herkesi görmek istediğin gibi görüyorsun
dmalfoy: sosyal hayatında berbatsın
dmalfoy: bir malfoy a güvenebilecek kadar saf ve aptalsın
dmalfoy: eğer derslerdeki başarını bilmiyor olsaydım aptallığın için sana gülerdim
Görüldü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRAMIONE | TEXTING
FanfictionDraco arkadaşı Blaise'le Hermione Granger'ı baştan çıkarmak için iddiaya girerler.