4

1K 71 14
                                    

"Bilmem öylesine söyledim."

Draco ani tepkisi yüzünden kızın şüphelendiğine emindi. Fazla belli etmişti, eğer anlarsa iddiayı direkt kaybederdi ve iksiri kötü olduğundan düşük not alırdı. Snape'in dersinden düşük not almak da istemiyordu o yüzden başaracaktı.

Hermione'nin arkasındaki ceketi alıp kızım omuzlarına tekrar geçirdi ve ellerini çekmedi. Hermione gittikçe sinirleniyordu ama ceketi çekmek istemedi, gerçekten üşümüştü. "Gerçekten üşüdüğüm için şanslısın Malfoy, yoksa çoktan laneti yemiştin." Draco sırıttı ve önüne döndü. Hermione ellerini çekmediğini fark edince Draco'nun ellerini sertçe tutup arkaya itti. Draco ellerinin düşmesiyle hızlıca dönüp kıza baksada tepki vermeyip önüne döndü.

"Neden sürekli buraya geliyorsun, Granger?"

Hermione bir süre bekledi. "Tek huzur bulabildiğim yer burasıydı çünkü." dedi gözlerini gölden ayırmadan sakince. Draco, Hermione'ye döndü. "Burasıydı ne demek."

"Sen gelmeden huzurluydu demek." Şimdi o da Draco'ya dönmüştü. Bir süre aralarında oluşan sessizlikte birbirlerine soğuk bakışlar attılar. En sonunda sessizliği bozan Draco oldu. Hızlıca ayaklandı ve Hermione'ye döndü. "Anlaşıldı, burada istenmiyorum." Arkasını dönüp gidiyordu ki tekrardan kıza döndü.

"Bu arada ceket sende kalabilir."

**

Ders bitkibilimdi. Derse girmeden önce seraların yanında buluşmak için Draco'ya söz vermişti ama göldeki konuşmalarından sonra gelmeyeceğine neredeyse emindi. Gidip boş boş beklemek de istemiyordu ama gitmezse çenesinden kurtulamayacağınu da biliyordu. En sonunda gitmeye karar verdi. En kötü ne olabilirdi zaten, gelmezse gittiğini de bilemez ve kendisiyle dalga geçmezdi.

Hermione yine de içinde oluşan kararsızlıkla seralara doğru yürüdü. Nerede olabilirdi? Mesaj atmak da istemiyordu ama Draco ortalarda görünmüyordu.

Genç kız kandırıldığı düşüncesiyle sinirlenerek hızlı adımlarla uzaklaşmaya başlamıştı ama bir kol onu bileğinden tutup boş bir seranın içine soktu.

"Selam Granger!"

**

Draco etrafta Hermione'yi arıyordu. Artık Blaise'le olan iddiadan vazgeçmesine az kalmıştı. Hermione ona hiçbir şekilde inanmıyordu. Artık sıkılmaya başlamıştı. Bir kere inatçılık yapmasa başarabilirdi ama sürekli yanından kovuyordu.

Hermione'yi dersin başlayacağı zamana kadar bekledi ama yoktu. Gelmeyecekti uğraşmanın anlamı yoktu. 'O bulanık beni ekti' diye sinirle yürüdü. Bu iddia'ya bugün son verip ondan bunun hesabını soracaktı. Hızla dersin olduğu seraya döndü.

**

Hermione, gördüğü kişiyle göz devirip arkasına döndü ama kolundan tutulan el yüzünden durmak zorunda kaldı.

Kolunu sertçe elinden kurtarıp iç çekti. "Ne istiyorsun McLaggen?"

"Hiç, sadece bir aralar takılalım diyecektim. Pazar günü Hogsmeade'e benimle gelmeye ne dersin?"

Hermione'nin aklına Draco'nun teklifi geldi. Ona hayır demişti ama kararsızdı. Cormac'la da gitmek istemiyordu. Cormac'a döndü. "Olmaz McLaggen. Başkasıyla gidiyorum."

"Kiminle?"

"Seni ilgilendirmez. Ayrıca derse geç kalıyorum gitmem gerek." hemen Cormac'dan kurtulup seradan çıktı. Derse gerçekten geç kalmıştı. Derse girmeden Draco buralarda mı diye etrafa göz gezdirdi ama yoktu. Cidden geleceğini mi sanmıştı, Malfoy'du bu, kendisiyle dalga geçmişti.

Çekinerek öğrencilerin doluştuğu seraya girince bütün gözler ona döndü. "Geç kaldığım için özür dilerim Profesör Sprout."

Sprout, Hermione'ye baş sallarken seraya bir başkası daha girdi ve Hermione'nin arkasında durdu. Onun kim olduğunu çok iyi biliyordu. Gryffindor ve Slytherin'lerin hepsinin önünde Cormac'la görülmüştü. Yanlış bir şey yapmış gibi kızarırken gözleri Draco'yu aradı. Oradaydı ve kendisine öfkeyle bakıyordu. Hermione de aynı bakışı kendisine atınca derin bir nefes alıp önüne döndü.

**

Sprout, bir şeyler anlatırken Draco Blaise'e döndü. "İddia'yı boşver, iksirimi ben yaparım, sen kazandın."

Blaise kaşlarını çatıp Draco'ya baktı ama nedenini sorgulamadı. "Sen nasıl istersen." dedi ve önüne döndü.

**

dmalfoy: granger büyük salondan çıkıp yakınlarda kimsenin görmediği bir yerde bekle beni

Görüldü

dmalfoy: şaka yapmıyorum granger

dmalfoy: ordan çık ve beni bekle

dmalfoy: bak olay lafı dolandırmak değil burda da herkesin içinde söylerim ama seninle görülmek istemiyorum

dmalfoy: bu sana son mesaj atışım olacak zaten sadece şu lanet salondan çık

Görüldü

Hermione, Malfoy'un son mesajlarını da okuyup telefonunu kapattı. Gerçekten önemli görünüyordu ve ne söyleyeceğini merak da ediyordu zaten ama artık onunla konuşmayacaktı, bu iş fazla uzamıştı. Başını kaldırıp bakışlarını, Slytherin masasında kendisine dik dik bakan Malfoy'a çevirdi. Daha fazla dayanamayıp gözlerini, kendisine öldürecekmiş gibi bakan grilerden kaçırıp yemeğiyle oynamaya başladı.

dmalfoy: sana bir şey söyledim granger

hermgranger: senden emir almıyorum

dmalfoy: almıyordun

dmalfoy: alacaksın

hermgranger: tek bir mesaj

hermgranger: sonra seni engelleyeceğim malfoy

dmalfoy: haklıymış gibi davranmana katlanamıyorum granger

dmalfoy: ne yani sen iyi kızsın ben kötü olanım

dmalfoy: kendini muhteşem sanıyorsun değil mi

dmalfoy: sonuçta bir malfoy peşinde köpek oldu

dmalfoy: her şey bir iddia içindi granger

dmalfoy: bütün çabalarım

dmalfoy: ama yine de bu beni ekebileceğin anlamına gelmiyor

hermgranger: beni eken sendin

hermgranger: nasıl bu kadar aptalca davranıp da niyetini anlamadığıma inanamıyorum

dmalfoy: saatinde oradaydım granger

dmalfoy: sense o sırada mclaggen la yiyişiyordun değil mi

hermgranger: iğrençsin

hermgranger: sen bu kadar yalan söylemişken benim tek yalanım neden sorun oldu

dmalfoy: aslında gerçekler gayet de açıktı granger

dmalfoy: zeki olabilirsin ama herkesi görmek istediğin gibi görüyorsun

dmalfoy: sosyal hayatında berbatsın

dmalfoy: bir malfoy a güvenebilecek kadar saf ve aptalsın

dmalfoy: eğer derslerdeki başarını bilmiyor olsaydım aptallığın için sana gülerdim

Görüldü

DRAMIONE | TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin