Todoroki'den:
Midoriya ve Uraraka ile otururken gözüme dik dik buraya bakan sarı oğlan çarptı. Tam bakışlarını yemeğine çevirmişti ki... yanına 2 gencin geldiğini gördüğümde yemeğimi bırakıp oraya odaklandım. Ona bir şeyler söylediklerini gördüğümde içimde bir öfke alevlendi. O sırada sarı oğlanı dışarı sürüklediklerini gördüm, Midoriya'ya gitmem gerektiğini söyleyip aceleyle peşlerinden gittim...
Bakugou'dan:
Bu ikisi ne s*kim yaptıklarını sanıyorlardı?? Peki ben neden bu iki alfaya karşı gelemiyorum?? Neden kendimi bu kadar zayıf hissediyorum??
Yazar'dan:
İki alfa sarışını okulun kazan dairesine kadar sürüklediler. İkisi de aç birer hayvan gibi omegaya bakıyorlardı. Çok geçmeden omega ya kimin sahip olacağı konusunda kavga etmeye başladılar. Sarı omeganın yapabildiği tek şey ise onları izlemekti.
En sonunda içlerinden birisi galip geldi ve diğerini iterek omeganın üstüne yürümeye başladı. Adımlarını atarken "benimsin omega." diye mırıldandı.
Todoroki'den:
Aceleyle peslerinden gittiğim sırada olanları gördüğümde öfkeden kudurmuştum. İçlerinden birinin sarı'nın yanına "sen benimsin omega" diye ilerlediğini gördüğümde artık dayanamadım ve buzlarımı ikisinin boğazını saracak şekilde gönderdim. İki alfa da direk kaçmıştı. Hızla sarı'nın yanına gittiğimde ne diyeceğimi bilemiyordum ve aklıma ilk gelen şeyi söyledim - Ben Todoroki ya sen?..
Bakugou'dan:
Onlara saldıran kişinin kim olduğunu sesini duyana kadar anlayamamıştım. Tek yaptığım şey titremekti. En sonunda çatlak bir sesle de olsa -Bakugou... Katsuki Bakugou. diyebildim.
Todoroki'den:
Demek bu kadar sert birinin bile böyle bir yanı varmış. Hafifçe çömelerek Bakugo'nun yanına oturdum ve hafif gülümsemeyle ona sarıldım.
Bakugou'dan:
Bir süre ne yapacağımı bilemedim. Sarılmıştı bana... Önce bir irkildim ama beni saran sıcacık kolları da ittirmek istemedim. Garip bir şekilde kollarının arası tek sığınağımmış gibi hissediyordum. Hiç tereddüt etmeden ben de kollarımı onun boynuna sardım ve yüzümü boynuna sokup kokusunu içine çektim. O kadar güzel kokuyordu ki... Sadece alfa olarak saldığı rahatlatıcı koku değil. Cidden mükemmel kokuyordu. Kendimi sarhoş gibi hissediyordum. Mükemmel kokuyu bir daha ciğerlerime çektikten sonra kendimden bir hıçkırık, ardından da yanağıma düşen bir ıslaklık hissettim. Ağlıyor muydum...?
Çok geçmeden alfaya iyicene sokulmuştum ve hıçkırıklarım daha da şiddetlenmişti. Bildiğin ağlıyordum... Neden ağladığım hakkında da bir fikrim yoktu. Sadece kendimi daha önce hiç hissetmediğim şekilde korunmaya muhtaç hissediyordum.
Yazar'dan:
Todoroki kolları arasındaki omegayı sakinleştirmek amacı ile biraz daha sakinleştirici bir koku yaymaya başlar ve oğlanı kollarıyla daha sıkı sarar. Şu anda omeganın yaydığı aşırı dozda feromonlar yüzünden kendini tutan oğlan geriye oturup bağdaj kurar ve sarı'yı iyice kucağına çeker. Sarı omega bu hareketle alfaya iyice sokulur ve kedi gibi kıvrılıp hoş mırıltılar çıkarır.
Todoroki bu görüntüye gülümser ve kendisine sokulmuş olan omeganın saçlarını nazikçe okşamaya başlar. Kucağındaki sarışının uyuyakaldığını düzenli ve yavaş nefes alış verişlerinden anlar. Omeganın uyuyan masum yüzünü inceler ve içinden "dıştan bu kadar sert görünüyor, ama aslında aynı yavru bir kedi gibi" diye geçirir.
Yaklaşık yirmi dakika öyle kalırlar. Todoroki tüm süre boyunca büyülenmiş gibi oğlanın yüzünü incelemiştir. Öyle dalmıştır ki kucağındaki bedenin kıpraşmaya başladığını bile algılaması biraz zaman alır. Bakugou gözlerini araladığında bulundukları pozisyonu fark eder ve direk kalkar. Önce özür diler sonra da unuttuğu teşekkürünü edip koşarak uzaklaşır.
Todoroki'den:
Bakugou uyanır uyanmaz direk gitmişti. Nereye gittiğini merak ediyordum ama ilk önce o p*ç kurularını bulmalıydım ve olanlar hakkında düşünmeliydim... Yerde öylece kalakalmışken birden zilin çalmasıyla irkildim. Ne çabuk zaman geçmişti ayağa kalktığımda dizlerim titredi ve bir uyuşukluk hissi geldi, aldırmadan ilerledim. Bakugou'nun ne durumda olduğunu görmek istiyorum çünkü onunlayken içimde garip şeyler oluyor...
Bakugou'dan:
Todoroki'nin yanından hemen ayrılmıştım. Bildiğin çocuğun üstünde uyumuşum. Bir de bu yetmiyormuş gibi sokulup sıkıca sarılmışım. İlk defa bu kadar utanmıştım sanırım. Ama tabi utanmamın yanında ayrılmam için bir sebep daha vardı. Ve o sebep de kokusuydu. Eğer o kokuyu daha fazla içime çekseydim içimdeki omegayı tutamayacağıma çok emindim.
Kokusu beni baştan çıkarıyor. Gerçi buna varlığı bile yetiyor. Onu gördüğüm an saçmalamaya başlıyorum. Nabzım hızlanıyor ve kalbimde anlam veremediğim bir his oluşuyor. Sanki bir yer açılıyor kalbimde. Sadece ve özel olarak onun için bir yer.
Ne kadar yakınımda olursa o kadar güvende ve rahat hissediyorum. Sanırım ondan hoşlanıyorum. Yok hoşlanmayı geç. Shouto Todoroki'ye sırılsıklam aşığım.
Ama her ne kadar ona bu kadar aşık olsam da bu halimi kimsenin daha fazla görmesine izin veremem. Eski kendime dönmem lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TodoBaku /Omegaverse/
FanfictionOmegaverse TodoBaku kitabıdır. Homofobiklere yaklaşmamaları rica olur.