Bakugou'dan:
Aç ve tutkulu bir şekilde alfanın dudaklarını sömürmeye devam ettim. Neden bir anda bunu yaptığımı bilmiyorum. Sadece o an içimden gelmişti. Todoroki ne ittiriyordu ne de karşılık veriyordu.
Bir süre daha öptükten sonra geri çekildim. Yüzü kıpkırmızı olmuş olan oğlanın gözlerinin içine bakarak "Seni seviyorum. Seni istiyorum alfa." dedim. Ve utançla gözlerimi kaçırdım.
Dediklerime ben bile şaşırmıştım ama içimde açılmanın verdiği bir rahatlık da vardı.
Bir süre oğlanın yüzüne bakacak cesareti bulamadım. Sadece yere bakıyordum. Heyecandan koku falan yaymıyorumdur umarım derken yarım kafalı oğlanın aşağı bakan kafamı yukarı kaldırdığınıhissettim. Daha sonra hissettiğim şeyler ise belime sarılmış elleri ve dudaklarımdaki dudaklarıydı. Hass*ktir beni öpüyordu.
Şaşkınlığımı kenara atıp öpüşüne karşılık verdim.
Dudaklarını azıcık ayırdı ve "Ben de seni seviyorum... seni arzuluyorum omega." dedi ve dudaklarıma tekrar küçük bir öpücük kondurduktan sonra sınıfa doğru yürümeye başladı. Son kez arkasını dönüp "Çıkışta bize gel." dedi ve sınıfa girdi. Ben ise bir süre öylece arkasından bakakalmıştım. İçimde fırtınalar kopuyordu.
-Okul çıkışı-
Çantamı toparlayıp sınıftan ayrıldım. U.A'nin çıkışına doğru ilerlediğimde beni bekleyen Todoroki'yi fark ettim. Ne yani ciddi miydi? Ben yanlış duydum sanmıştım.
İki renkli oğlana doğru yürüdüm. Beni görünce gülümsedi ve selam verip koluma girdiği gibi yürümeye başladı. Yüzümün yandığını hissedebiliyordum. Bir süre sonra Todoroki'nin evine vardık. Kapıya geldiğimizde içimden'yuh aq çocuğun yaşadığı yere bak' diye geçirdim. Öküz gibi evi vardı ne yapayım.
İçeri girdik. Evde hiç ses yoktu, sanırım sadece ikimiz vardık. Elimi bırakmadan odasına çıkardı beni.
-Eheh smut warning-
Kapıyı kapattı ve beni yatağına yerleştirdikten sonra üstüme çıktı. "Seni istiyorum" dediği gibi dudaklarıma yapıştı. Ben de karşılık verdim. Tişörtümü çıkardı ve dudaklarını ayırıp vücuduma küçük ama bende büyük etki yaratan öpücükler kondurmaya başladı. Yumuşak dudaklarının vücuduma her dokunuşunda şekilden şekile giriyordum ve küçük iniltiler çıkarıyordum.
Vücudumu öpmeye devam ederek pantolonumu sıyırdı. Ardından da kendi kıyafetlerini çıkardı. Tanrım vücudu...
Elini boxerımın içine attığında irkildim. Alt kısmımla biraz oynadıktan sonra boxerımı tamamen çıkardı. Soğukluk hissi bir kez daha irkilmeme neden oldu.
Penisimi iki eliyle kavrayarak yukarı, aşağı doğru hareket ettirdi. Zevk inlemelerimiz odayı kaplıyordu. Orta parmağını ve yüzük parmağını girişime soktuğunda ve makas hareketi yaptığında iyice inlemeye başladım çünkü bu hem canımı yakıyor hem de çok zevk veriyordu.
Hâlâ parmakları deliğimdeyken diliyle yukarı doğru çıktı ve meme ucumu ısırarak emmeye başladı. Ah artık zevkten gözlerim yukarıya doğru kaymaya başlamıştı. İkimiz de fena inliyorduk.
En sonunda parmaklarını deliğimden çekti ve bir elini göğsüme koyarak penisini içeri soktu. Zevkten deliye dönmüştük. İçimdeki hareketlerini hızlandırarak eğildi ve sertçe boynumu emdi. Acı ve zevkle birlikte inledim.
En sonunda içime boşaldı ve yanıma uzanıp dudaklarıma narin bir öpücük kondurdu. Ben Alfa'mın göğsüne sokulurken o da kollarını bana sıkıca sardı. İkimiz de o şekilde uyuyakaldık.
-Smut bitti (evt kısa oldu biliyorum dsflkfldfks)-
Todoroki'den:
Sabah olmuştu. Dünden kalma görüntüler hala aklımdaydı. Kesinlikle hayatımda yaşadığım en güzel şeydi.
Hissettiğim kıpraşma ile kollarımda uyuyan omega'ma baktım. Bir süre gülümseyerek uyuyan güzel suratını inceledim. Alnına yumuşak bir öpücük kondurdum ve kalkıp üstümü giyinmeye başladım.
Bakugou'dan:
Yatakta biraz dönüp kıpraştım. Bel altım aşırı ağrıyordu ve boynum da inanılmaz yanıyordu. Dün olanlar aklıma gelince gözlerimi açtım. Pişman değildim ama bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum. İşaretlemişti beni...
Zar zor doğrulup gözlerimi etrafta gezdirdim. Sol tarafta giyinmeye çalışan çıplak bedeni görünce yüzümün kızardığını hissettim ve hızla arkamı dönüp "ÜSTÜNÜ HIZLI GİYİNSENE BE YARIM KAFALI ALFA BOZUNTUSU!" diye cırladım. Her halde kendi alfasından utanan tek gerizekalı bendim.
Todoroki'den:
Üstümü giyinirken omega'mın seslenişi duyup ona doğru döndüm ve yanına sokulup "-Dün gece hoşuna gitmedi mi yoksa" deyip kıkırdadım. Cevabını duymak ve görmek için yüzüne yaklaşıp ona hafifçe gülümseyerek baktım.
Ona yaklaşmamla Bakugou'nun yüzü kırmızının yepyeni bir tonuna büründü. Tekrar kıkırdadığımda gözlerini kaçırdı. Ah be omega'm... fazla güzelsin.
Bakugou'dan:
O gülüşü... kafayı yiyorum. Lan hayır yani bir insan nasıl oluyor da kendisinin yanındayken beni bu hale getirebiliyor? Normalde yanıma iki metre yanaşanın ağzını burnunu kıran birisiydim ben...
Gülüşüne odaklanmaktan sorusunu daha yeni fark etmiştim. Kaçırdığım gözlerimi tekrar ona çevirdim ve "öyle olmasa şu an yaşıyor olmazdın beyninde fil zıplattığım." dedim. Bu çıkışıma gülmüştü.
Gülmesene yahu. Amacın beni kalpten götürmek mi??
Evet bu bölümlük bu kadar. Okuduğunuz için teşekkür ederim. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TodoBaku /Omegaverse/
FanfictionOmegaverse TodoBaku kitabıdır. Homofobiklere yaklaşmamaları rica olur.