0.3

256 18 13
                                    

Keyifli okumalar. :)

ꩆꩆꩆ

Doğu Erez: Bedel?

Doğu Erez: Diyelim ki ortada ödenecek bir bedel var. Bunu bize sen mi ödeteceksin?

Doğu Erez: Kim olduğunu zannediyorsun?

"Haksız mı?" Ece'nin arkamdan gelen sesine doğru döndüm. Tek kaşı havaya kalkmış, yüzünde 'yedin mi naneyi? Bakalım bundan sonra ne yapacaksın?' temalı bir ifade vardı. Haksız değildi ama bunu itiraf etmeyecektim. "Sahiden kim olduğunu zannediyorsun?"

"Bana destek mi olacaksın? Yoksa köstek mi?" Sorusuna soruyla cevap vermeme güldü. Hatta karşıma geçti, yanlış yolda olduğumu anlamam için dik dik bana bakmaya devam etti. Devam etti diyordum çünkü ilk mesajı attığım andan itibaren o keskin bakışlarını üzerimden uzaklaştırmamıştı. "Hem ilk amacımın bedel olmadığını biliyorsun. Orada onu niye söylediğimi de."

"Sorun burada zaten, ilk amacını biliyorum." Bundan önce bin kere söylediği o lafı bin birinci kere tekrar etti. "Hata yaptın, kabul etmeyecektin."

"Hata yaptığım henüz kanıtlanmış bir gerçeklik değil."

"Her an kanıtlanabilecek bir gerçeklik."

"İhtimaller üzerine konuşmayacağım."

"Konuyu açan sendin."

Ece böyleydi: inandığı şeyi sonuna kadar savunur, kendini doğrulamak için elinden geleni ardına koymazdı. Her türlü laf cambazlığı yapar, sonunda onun laflarından bıktığın için cümlelerine kanardın. Konunun bir an önce kapanmasını isterdin çünkü için için onun haklı olduğunu bilirdin. Her insanoğlu gibi inkar ederdin. Onun bu halleri bana birisini hatırlatıyordu. İçimi büyük bir nefretle dolduran birisini.

+5533789: Hiç kimse.

Doğu Erez: Bir hiç kimse için fazla iddialısın.

+5533789: Sen de ortada hiçbir şey olmadığını söylüyorsun.

+5533789: Madem yok, niye bir hiç kimseyi bu kadar çok dinliyorsun?

ꩆꩆꩆ

Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Huzurlu günler dilerim. 🌊

Gökyüzünü Hayal Etmek -Yarı Text- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin