Öylece tavana bakıyordum. Her şey benim yüzümden olmuştu. Ben lanet olasıca ben eğer buraya gelmeseydim ne Flicka'm gidecekti ne de şu an Billy Amca bu lanet odada yatıyor olacaktı. Her şey benim suçumdu. Billy Amca benim sinir krizlerime dayanamamış kalp krizi geçirmişti. Şimdi ise onu bekliyorduk. Eğer o da beni bırakıp giderse....
"Şişşt. Ağlama artık Vic lütfen." Ros demese ağladığımın farkında değildim. Hırkamın kollarını çekerek gözlerimi sertçe sildim. O kadar çok bunu yapıyordum ki artık her dokunuşumda göz kapaklarım yanıyordu.
"O da giderse ben naparım..." Herkes susmuş, odanın sesini makine dolduruyordu. Bip bip bip..
Mike ayaklanarak "Hadi bakalım saçma saçma düşüncelere bir son verme vakti geldi. Seni eve götürüyorum. Düzgünce yatıp dinlenmen lazım."
"Aynen Vic, Mike haklı. Bende sizle geliyorum senin yanında kalırım." Angela çantası alıp, hırkasını giyerken onlara bakıyordum. Ang kafasıyla hadi işareti yaptığında dönüp amcama baktım.
"Merak etmeyin biz burdayız."
Koltuktan kalktığımda omuzlarım feci derecede ağrıyordu. Gerçi kalbim ağrıdığında omuzlarımı unuttum bile. Eve geldiğimizde banyoya gidip Advilleri ağzıma tıktım. Gerçi ne kadar içersem içeyim ağrımı azaltmıyorlardı. Ayakkabılarımı çıkartıp yatağa girdiğimde Angelada yanıma uzandı. Başımı dizlerine koydum. Oda saçlarımı okşamaya başladı. Titredim. Angela ne zaman saçımı okşasa aklıma hep o gelirdi.
Annem.
Kapa çeneni Victoria. Senin tek ailen vardı o da şu an hastane odasında can çekişiyor senin yüzünden. İç sesim haklıydı. Gözyaşlarım Ang'in pantolonunu ıslatıyordu ama hiç sesini çıkarmadı. Okşamaya devam etti.
"O kurtulcak dimi Ang?"
"Tabikide. O Billy Amca. Her şeyin üstesinden gelir o." Rahatlayarak gözlerimi kapattım..
***
Uyandığımda oda karanlıktı. Elimi yanıma doğru uzattığımda Angela'nın hala yanımda olduğunu hissettim. Saat gecenin 4ydü. Kaç saat uyumuştum acaba? Yavaşça yorganı üstümden çekip, terden yapış yapış olan saçlarımı gelişigüzel topladım. Telefonumu elime aldığımda Ros'dan mesaj vardı. Kalbim tekledi.
"Ne kadar meraklı olduğunu biliyorum aklının burda olduğunuda. Sakın tam dinlenip buraya dönme. Billy Amca hala aynı merak etme."
Eh en azından amcamın beni bırakmaya niyeti yoktu. Flickam... Benim güzel Flickam.. Kevin neyden zehirlenmiş olabilceğini araştırıyordu, ama Billy Amcamın yüzünden kitlenip kalmıştık. Her şey üst üste geliyordu. Odadan yavaşça çıkıp üst kata çıktım. Ne zaman moralim bozuk olsa hep buraya çıkardım. Kendimi ortadaki minderlere atıp gökyüzünü izlemeye başladım. Ben çocukken geceleri dışarı çıkar yıldızları izlerdim, çünkü o kadın bizi terketmeden önce "Yıldızları saymaya başla. Sen bitirdiğinde ben gelmiş olacağım." demişti. Bende saf gibi gece odadan kaçar onları sayardım. Bu yüzden Billy Amca çatı katının tavanını camdan yaptırtmıştı. Güldüm. Ne kadar salakmışım. Hiç yıldız mı sayılırmış? Aptaldım işte. Saftım. Açtım. Onun sevgisine açtım. Angela gibi saçlarımı okşayıp beni sevmesine açtım, ama o sadece aptal hırsları yüzünden bize arkasına dönüp gitmişti. Tabi o zamanlar 2 yaşındaydım. Neden gittiğini bilmiyordum. O gidince babam alkolik olmuştu. Eve uğramaz olmuştu. Yüzüme bile bakmıyordu. O yüzden bende onu çok hatırlamıyorum. Onu aramak adına dışarı çıkıp yürümeye başladığımda Billy Amcayla karşılaşmıştım. Beni kucağına alıp buraya, çiftliğe getirmişti. Babamda ne arayıp sormuştu ne bir şey. Geberip gitmiştir belki. Büyüdüğümde ise Mertle karşılaşmış onun aklına uyup Billy Amcayı karşıma almıştım. Kavgalı bir şekilde ayrılmıştık. Bana gitme demişti. Ben dinlememiştim tabikide.
Gökyüzü aydınlanmaya başlayınca gözlerimi silip yerimden kalktım. Aşağı odaya indiğimde Ang hala yatıyordu. Bende yanına tekrar kıvrılıp gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Dans Et
Romance"Izin ver kollarin benim olsun. Vucudun bana ait olsun. Sadece dans et benimle. Kucuk bir dans.." Aldatildiktan sonra kendini bambaska hayata adayan bir genc kizin hikayesi..