Rüya

66 1 0
                                    

Sabah 7de ayaktaydım. Gözaltlarım biraz daha normale dönmüÅŸtü, ama baktığınızda morlukları hala görebilirdiniz. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra Angela'yı uyandırmadan evden çıktım. Amcamı görmem gerekiyordu. Amcamın arabasına binip hastaneye gittim. Ezberlediğim merdivenleri ikişer ikişer çıktım. Tarif edemediğim bir duygu vardı içimde. Sanki acele etmem gerekiyormuş gibi. 

Odanın önüne geldiğimde içeride kimse yoktu-amcam dışında. Bu iyiydi. Amcamla dertleşmem lazımdı. Yatağın yanındaki koltuğa oturdum. 

"Biliyor musun Billy Amca? Babama o kadar çok teşekkür ediyorum ki... Annemede. Onlar gitmeseydi seninle tanışamayacaktım. Sen bana her şeyi öğrettin. Zorluklara karşı nasıl savaşmam gerektiğini de.. ama yapamıyorum işte amca yapamıyorum.. Çöktüm resmen. Boğazımda bir yumru var sanki. Biri kalbimi eline almış sıkıştırıyor. Sevdiklerim teker teker gidiyor amca.. Bari sen gitme... Lütfen.." 

"Merak etme Vic, o iyi olcak." Mike'ın sesini duyduğumda hırkamın kollarıyla gözyaşlarımı sildim hemen. 

"Umarım.." 

"Sen uyuduğundan emin misin?" Gözlerimi kaçırdım.  O kadar kötü mü duruyordum? 

"Uyudum tabiki..." İçeri hemşire girip seruma birkaç amcamı iyileştirecek şeyler ekledi. Kontrol edip, geri gitti.

"Ne zaman uyancak? Artık çok uzun sürdü bu bekleyiş."

"Endileşenme ya, Billy Amca çok güçlüdür. Sen kay bakıyım yanına geçiyim bende." Sıkışa sıkışa yanıma geldi. Ayaklarımızı uzattık, başımı omzuna dayadım.

"Sen hasta olduğun zamanlarda da Billy Amca hep başında beklerdi. Bizde öyle." 

"Ä°ntikam alıyor heralde." Güldük. 

**** 

"Uyandırmasana kızı." Bu Rosy'nin sesiydi. 

"Olur mu ya, çürüdü buralarda kız. Evine gitsin. Hey Vic!"

"Noldu, amcama bir şey mi oldu?!" Koltuktan hemen kalkıp monitöre baktım. Tuttuğum nefesimi verdim.

"Yok kızım ya, hadi eve gidiyoruz onu söylemeye geldim." 

"Yok siz gidin, ben gece burdayım." 

"Olmaz öyle şey! Bu gece ben kalıyorum burda, seninle Rosy gelcek bugün." 

"Angela gerçekten gerek yok, yoruluyorsunuz buralarda. Ben kalırım burada, siz gidin." 

"Israr istemiyorum. Mike al götür bunları." Kaçmama rağmen Mike hemen kucağına aldı beni. 

"Tamam tamam indir! Herkes bize bakıyor, indirsene!"

"Zorluk çıkartmasaydın." 

Eve geldiğimizde banyoya attım kendimi. Küveti doldurup içinde uzandım. Tavana baktığımda yaşlar yüzümden akmaya başlamıştı. Bu aralar kendime hiç laf yediremiyordum. Flicka'mı özlemiştim, amcamı özlemiştim, her şeyi özlemiştim... 

Kafamı suyun içine sokup akciğerlermi zorlayana kadar kaldım. Ölmek istiyordum, ama amcam bu haldeyken böyle bir salaklık yapamazdım. 

Hazırlanıp aşağı indiğimde masa hazırlanmıştı. 

"Rosy naptın sen ya? Dışarıdan söylerdik bir şeyler."

"Saçmalama kızım ya, azcık ev yemeği yiyelim." 

"Ellerine sağlık canım arkadaşım." Kapı açılıp içeri Mike girdi.

"Eeee ne yiyoruz?" Gelip hemen masaya oturdu. 

"Hayvanlaşma oğlum ya git elini yıka." 

"Ooo bakıyorum pasaklı Vic modundan çıkmışız."

"Şu çatalı saplarım! Koş ellerini yıka." Mike geri geldiğinde tabaklarımız hazırdı.

"Hadi amcam için dua edelim." 

"Yüce İsa. Bize verdiğin nimetler için şükürler olsun. Lütfen amcamı bize bağışla. Onun sağlığını geri getir. Flickamın ruhunu özgür kıl..."

"Amen."

****

"Amca?" Elimde oyuncak ayımla merdivenlerin başında durmuş amcamın kapıda durup naptığına bakıyordum. 10 yaşında olmalıydım.

"Nereye gidiyorsun?" Dönüp bana baktı. Neden konuşmuyordu? Beni niye yanına almıyordu? 

"Amca? Neden gidiyorsun? Nereye gidiyorsun? Amca niye konuşmuyorsun?" Kapıyı açıp gittiğinde peşinden koştum. Ama yoktu. gitmişti. 

"Amcaaa!" 


Uyandığımda saçlarım terden ıslanmıştı. Bu ne s*ktiğimin rüyasıydı şimdi? Saate baktığımda sabahın 8ydi. Hemen kalkıp yüzümü yıkadım. Dolaptan üstüme bir hırka geçirip evden dışarı çıktım. Amcamı görmem lazımdı. Yoldan geçen bir taksiye bindim. 

"California Hastanesine gidelim hemen lütfen." 

27 dk sonra geldiğimizde taksiye parayı ödeyip indim. Sağa sola bakmadan koşara karşıya geçtiğimde bir araba kornaya basarak ani fren yaptı. 

"Hanımefendi iyi misiniz?" Arabadan bir adam inip yanıma geldi. Yüzü tanıdık gelmişti, ama uğraşmadım.

"Evet evet iyiyim teşekkür ederim. Acelem var yalnız. Tekrar teşekkürler. Özür dilerim."

Koşarak hastaneden içeri girdim. Asansörü bekleyecek değildim. Merdivenleri ikişer ikişer çıkıp o tanıdık odanın önüne geldiğimde ellerimi dizlerime koyup soluklandım. İçimde değişik bir his vardı. 

Kapıyı açtığımda içeri bomboştu. 

**

Merhaba arkadaşlar! 

Hikayeyi yazıp yazmamak konusunda çok kararsızdım. Ama 240 kişinin okuduğunu gördüğümde yazmaya devam ettim. Finallerim olduğu için bir süre yazamamıştım, ama şimdi tatildeyim. Oh be! :) 

Eğer hikayemi okuyan arkadaşlar varsa, lütfen bir yorum bırakın ya :) Böyle kendi kendime yazıyormuşum gibi oluyor ve nasıl ilerleyeceğim konusunda çok zorlanıyorum. Sizin fikirleriniz benim için çok çok çok önemli. Lütfen, çok kısacık bir yorumcuk sadece :))))))))) 

Teşekkür ederim!:) 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 08, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benimle Dans EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin