0.5

1K 43 4
                                    

✨✨

~

Güneş ışıkları kapalı olan gözlerimi rahatsız etmeye başlamıştı. Yerimde kıpırdanarak yüz üstü kapandım yastığıma.

Bel çukurumun okşanması ile gözlerimi kırpıştırarak sağıma döndüm.

"Jungkookie?"

"Günaydın hyung."

"Günaydın." kolundan tutarak kendime çektim ve sarılarak uyumaya devam etmeye çalıştım.

"Hyung ben acıktım. Saat 12ye geliyor. Kalksak mı?"

"Hı-hı."

"Hyung uyuma. Hadi." Kolumdan tutarak zıpladı. "Ah-hmm!"

"İyi misin?" Usulca başını iki yana salladı.

"Hyung acıyor~" şakağını öperek onu üzerime yatırdım.

"Biraz masaj yapayım tamam mı?" başıyla onayladığında elimi deliğine götürüp yavaşça okşamaya başladım.

"Imhh."

"Birazcık şişmiş. İlk seferde normal. Bir süre dikkat edersin." diyerek yan taraftaki çekmeceden kas gevşetici kremi aldım ve parmağıma bolca sıkıp bölgesine uygulamaya başladım.

"Ahh! Soğuk." yanağını göğsüme yaslamıştı ve dudağını ısırıyordu. Hayır şimdi olmaz.. beni tahrik etmemelisin Kookie..

Parmağımı deliğinden içeri yollayarak başlangıcında soyulan derilere de kremi yedirmeye başladım.

"Imhh.. hyungie~" bana sürtündüğünde elimi çekerek bel çukuruna koydum.

"Jungkook lütfen kendini tut."

"Kendimi tutmak istemiyorum~" sertçe sürtündüğünde yutkundum.

"Jungkook-ssi!" Gözlerini kırpıştırarak bana döndüğünde onu üzerimden çekerek ayağa kalktım ve dolaptan birkaç parça kıyafet çıkarıp giyindim. Daha sonrasında Jungkook'u da giydirmeye başladım.

"Ama sertleştim! Hyung hani ne istersem yapacaktın? Neden sertleştiğim halde yardım etmiyorsun?!"

"Jungkook bana sesini yükseltme! Ayrıca şuan odada değil de konserde olabilirdik. O kadar insanın içinde pantalonunu çıkarıp kendini mi boşaltırsın yoksa kendine engel olmaya çalışıp bir şey olmamış gibi mi davranırsın?"

"Ama şimdi evdeyiz. Yardım etmelis-"

"Sus! Kendini kontrol etmen gerekiyor. Boşalmak için can atmak yerine dayanmalısın. Sürekli seni boşaltırsam konserde, buluşmalarda, programlarda ne yapacaksın? Ben söyleyeyim. Dayanamayacaksın! Artık daha fazla görüntünü çekmemeliler!"

"Canım yanıyor."

"Dayanmayı öğren. Şimdi içeri gidiyoruz."

"Ama hyung.."

"Düş önüme."

Sinirle yataktan kalkıp odadan çıktı ve kapıyı suratıma çarptı. Ardından çıkarak bağırdım.

"Saygılı ol Jungkook ben senin hyungunum!" Omuz silkerek mutfağa gittiğinde Jimin yanıma geldi.

"Sorun ne?"

"Bırak ya. İstediği şeker alınmadı diye annesine ağlayan çocuktan farkı yok!"

"Neler oluyor ne bu gürültü? Taehyung sesin stüdyoya kadar geliyor, kayıt alıyordum."

"Özür dilerim Yoongi hyung. Afedersin." diyerek mutfağa geçtim. Jungkook, Jin hyunga sarılmıştı ve Jin hyung onun saçlarını okşuyordu. Burnunu çekerek omzuna gömdü yüzünü.

Ineffable / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin