Woosan

571 38 17
                                    

Bütün üyeler san için endişeleniyordu.

Çünkü şuan sinirle volta atan Wooyoung Sanı parçalayacak gibi görünüyordu.

"Ya hala nasıl o kadının yanında olabilir!! Nasıl ya?"

Sinirle gidip geliyor, aynı şekilde sinirle söyleniyordu.

Yunho yavaşça Hongjoongun kulağına eğildi.
"San bitti."
Hongjoong da yavaşça kafasını salladı ve beraber Wooyoungu izlemeye devam ettiler.
Ta ki kapı açılıp içeri san giresiye kadar.

Herkes nefeslerini tutmuş onları izliyordu.

Wooyoung kapının açılma sesini duyduğu gibi oraya bakmış ve kendisine endişe ile bakan Sanı görmüştü.

"Bak Woo-"

Wooyoung bir anda onu duvarla arasına sıkıştırmış ve yakalarına yapışmıştı.

"Bana bak san, seni sikerim."

Herkes- san gibi - korkuyla Wooyounga bakıyordu.
Ne yapacağı belli olmazdı.

"Sen hala , Tanrım hala nasıl o kadının yanına gidebilirsin? San nasıl yaparsın!!?"

"Woo beni dinl-"

"Seni dinledim de ne oldu? Tanrı aşkına. San.... Beni aldattığına inanamıyorum..."
Sonlara doğru sesi kısılmış kendi inandığı doğruya göre hareket etmeye başlamıştı.

Bu, sanın kaldırabileceğinden fazlaydı.
Cidden hala yedirememiş miydi kendine? Gözlerini devirdi ve elini ona uzattı.

"Güzelim, bak o kadın bizim stil-"

"Ya sikerim stilistini!! O kadının sana nasıl baktığını bilmiyormuş gibi davranma!"

Ağlayarak söylediği cümleler ile San onun güçsüzlüğünü kullandı ve yüzünü kavradı.
"Wooyoung... Elimden bir şey gelmediğini biliyorsun. Kadını işinden edemem ya."
"Ama ona umut vermek zorunda değilsin! Resmen randevu teklifini kabul ettin san!"

San hafif sinirlenen bedenine karşı ellerini onun ellerine indirdi.
"Bunun bir randevu olmadığını biliyorsun! Kıyafet denemeye gittim."

"Ya banane!"
Tekrar büyük bir hıçkırık saldığında San onu kaslı bedenine çekti ve sarıldı. Bu kıskançlık bir gün başlarına bela olacaktı. Büyük bir bela.

O biraz koynunda ağlarken diğer üyeler sessizce onları izliyordu.
"Mısır olsa da yesek."
"Değil mi!! Jongho sende çekirdek vardır versene."
"Ya mingi Hyung ne saçmalıyorsun? Susun da izleyin en heyecanlı yerleri."

San onun kafasını boynundan kaldırdı ve sinirli aynı yaşlı gözlerine baktı.
"Özür dilerim. Onunla gitmemeliydim, haklısın. Onunla arama mesafe koyacağım tamam mı?"
Wooyoung usulca başını sallayıp dudaklarını büzdü. Özel günündeki kızlar gibi hissediyordu. O kadınla randevuya(!) çıktığını yarım saat önce öğrenmişti ve sanın bunu ona söylemeyişi de onu çıldırtmıştı.

San güldü ve diğerlerini umursamayarak onu öpmeye başladı.

"Oha, Hyung çek çek. Sonra da izleriz.'

Tatlı bir şekilde öpüşürlerken üyeler bunu çok fazla görmek istemediklerini farketmiş ve araya girmek istemişlerdi. Bir Yeosang-Jongho gerginliği yaşamak istemiyorlardı.

"Iıı.. çocuklar-"

"Karışmayın bize, biz size karışıyor muyuz?"
Wooyoung sinirle söylenmiş alınlarını birbirine yaslayan sevgilisine karşılık vermişti.
Bir anda böyle çıkışmasını sinirine bağladı üyeler.

O an Mingi patavatsızlığını konuşturmuş ve
"Karışacak ne var ki?"
demişti.

San sevgilisi ile dudaklarını ayırmış ve
"Hongjoong ile yunhonun köşelerde yiyiştiğini söylüyor muyuz?"
demişti.

"Hongjoong ile yunho köşelerde yiyişiyor mu?"

"Hongjoong ile köşelerde yiyişiyor yunho mu?"

"Yiyişiyor yunho mu köşelerde Hongjoong ile?"

"Hassiktir."

Herkes bir anda akışı bozan Yeosanga  baksa da onu göz ardı etmiş ve yunho ile hongjoonga bakmışlardı.

Hongjoong tedirgin bakışlarını yunhoya yolladığında Yunho da ona aynı şekilde bakıyordu. Kararsızlık.

İtiraz mı edelim, kabül mü?

"Ş-şey."
Diğerleri şaşkınlık ile onlara bakmaya başladı. Asla beklemedikleri iki kişiydi onlar!

"Hyung?"(Jongho)
"Yunho?"(Mingi)
"Hongjoong! Bana nasıl söylemezsin adi! Ben sevişmemizi bile anlatıyorum!" (Seonghwa)

Seonghwanın dediği ile Yeosang dehşetle ona döndü.
"Ne?! Ne yapıyorsun?!"
"Yok aşkım öyle değil şim-"

"Ya durun Hyung çıkıyor musunuz?!"(Jongho)

"Şimdi Yunho artık paylaşmam gereken biri mi? Banane ya kankamı paylaşmak istemiyorum."

"Dün onları öpüşürken gördük!"(San)
"Yunho çıplaktı!"(Wooyoung)

"Ne?! Merdiven de mi seviştiniz?! Tanrım ikinizden de soğudum!!" (Yeosang)

Her kafadan bir ses çıkarken Hongjoong sinirle bağırdı ve onları susturdu.

"Eh! Yeter susun! Dedikoducu karılar gibi oldunuz!'

Bağırdıktan sonra sinirle yerine oturdu ve ayağını sallayarak düşünmeye başladı.
Tamam cidden ne diyeceğini bilmiyordu. Göz ucu ile sevgilisine baktığında gözlerinde sadece  şefkat gördü.
Ufak bir gülüş de aldığında kendi tebessümünü engelleyemedi.

"Gördüyseniz, itiraz etmeye gerek yok sanırım. Evet çıkıyoruz-ama! Ne merdivende sevişiyoruz ne de köşelerde yiyişiyoruz. Bunun lafını yapan kimse görmeyeyim." Parmağını sallayarak konuştuğunda üyeler sessizce başını salladı. Liderleri sinirlensin istemiyorlardı elbet fakat gülüşlerinide engelleyemiyorlardı. Küçük sinirli bir mantardı o. Onlara ne zararı olabilirdi ki, yani maaşlarını kesmek dışında.

Hongjoong başını hafif eğdiğinde Yunhonun kıkırtısını duydu.  Sinirli gözlerini bu sefer ona çıkardı. Aslında sinirli değildi,utanıyordu. Ve ne hikmetse utandığı için ya da utancını saklamak için sinirleniyordu.

"Ne gülüyorsun? Zaten bir şeye yardım ettiğin yok her şeyi kendim söylüyorum. Anca Hongjoong su getir Hongjoong şuramı yala Hongjoong uzan seviş- ne var!"

Yunho gülerek parmağını dudaklarına götürdüğünde Hongjoong da gülmeye başladı.
"Tamam dur sinirim bozuldu-"
Tekrar kahkaha atmaya başladıklarında diğerleri de onları izliyordu gülerek. Gülüşleri üzerinden tekrar birleştirdi dudaklarını Yunho. Sevinç dolu bir öpüşme başladı aralarında. Arka fonda romantik müzik yerine dalga geçen sesler vardı.

"Hongjoong su getir.'
"Hongjoong şuramı yala."
"Hongjoong uzan sevişelim!"

Tekrar gülerek ayrıldı dudaklarından.

"E madem herkes bir şey itiraf ediyor. Ben de edeyim."

Jongho ciddiyetini toplayıp konuşmaya başladığında herkes onu dinlemeye başladı.
Küçük derin bir nefes aldı ve ellerini dizine sildi.

"Hamileyim."

"nE?"
"Ne!!?"

"Şaka lan salaklar inanmayın hemen."

Bitti ösnaçsş bir günde yazdım çok eğlenceliydi çsmsş karantina günlüklerinde bu kadar işte

Bir günde yazdım üç gün falan da düzenledim iyi okumalar-umarım düzenledikten sonra bir dhaa keyşfle okursunuz 🤲🏻🙏🏻
Sonunu falan bayaşı değiştirdim ama sorun yok bence ya

Yayından kaldırdım ve üç yıl sonra bi geri yükleyesim geldi, Naber?

Love Foolish [WOOSAN]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin