Jeon Jeongguk, onu küçük kardeşi gibi görmesinden nefret ediyordu. Kim Taehyung ise onu gördüğünde tekleyen kalbinden.
"Hatırladığım kadar tatlısın Gguk, şu koca yanaklarına bir baksana!"
"Sadece onların kocaman olduğunu düşünmüyorsun, değil mi hyun...
Tanrım, bu çocuk bir dehşetti! Küçükken daima uzun ve şekilsiz olan saçlarının yerini özenle kesilmiş, taranmış saçları uzaktan bakıldığında bile onların arasına parmaklarımı daldırıp okşamam için yalvarıyordu. Tombul yanakları artık o kadar belirgin olmasada gittiklerine pişman değildim. Çünkü keskin çene hattının boynumu kesebileceğine adım gibi emindim. Boyu ise epey uzamıştı. Benden küçük bir farkla kısa olan bu çocuğa artık bakmak için kafamı biraz da olsan kaldırmak zorunda kalıyordum. Ve vücudu... Hayır bundan konuşmaya başlarsam kasıklarımdaki sızı yüzünden hareket edemeyeceğime eminim. Kimi kandırıyorum! Görmezden gelinemeyecek kadar şekilli ve kaslı vücudu dövmelerle donatılmış, tapılası bir manzaradan başka bir şey olamazdı! Pürüzsüz, küçük eller yerini damarlı ve koca ellere bıraktığı bacaklarını sıkıca saran siyah kot pantolonundan bacak kaslarını net bir şekilde görebiliyordum. Tanrım, sanırım aklımı kaçırıyorum, ona hakim olmama yardım et.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşte o sırada koyu kahvelerine bakarken sesini duyduğumda, gözlerim bu sefer kiraz dudaklarında takılı kalmış, zihnim ise ağzından çıkan kelimelerde.
"Hyung, uzun zaman oldu. Sarılmayacak mısın?"
Dediklerinden bir kaç saniye sonra kendimi toparlamış, onun tepkilerime karşı yüzüne yerkeşen sırıtışına karşılık sıcak bir gülümse ile sıkı bir sarılma vermiştim ona. Kollarımı omuzlarına artık kolaylıkla erişemediğimden yapılı vücuduna rağmen ince olan beline, yanağımı ise 'ince belime kanma' diye haykıran sert göğsüne yaslamıştım. Onun kollarıda vücuduma sıkıca dolanmış, yanağını saçlarıma yaslamıştı. Lanet olsun, fazla erkeksi kokuyordu.
Bir süre daha sarılıp birbirimizden ayrılıktan sonra ben Jimin'in yanındaki sandalyeye, o ise karşımıza oturmuştu. Uzun bir süre o masadan kalkmamış, yemek yemiş, bolca sohbet etmiş, ayrıca Jeongguk'u yeni telefon numarasını ve bir kaç sosyal medya hesabını laf içinde öğrenmiştim. Çevresini merak ediyordum. Küçkken pek arkadaşı yoktu, ama şu an çevresin olmama ihtimali benim vücudumunda öyle olması ihtimalinden bile düşüktü. Yanımda oturan üçlü çoktan Jeongguk'un dövmeleriyle ilgili sohbete dalmışken cebimdeki telefonu çıkarmış, yaklaşık bir saattir aklımda olanı yapmıştım.
jjggukk 12.682 takipçi 26 takip
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
