☣5: Beraber uyuyalım

219 20 16
                                    

 SMUT

Flashback|Jeongguk

"Hyung şişeyi bitirmek zorunda değiliz, fazla içmesen daha iyi."

"Hayır Gguk, şişeyi kesinlikle bitirmeliyiz. Hem bu şeye ne kadar para verdiğinin farkında mısın aptal!"

"Kapağı kapatıp eve götürebiliriz. Hem haline bak, oturduğun yerde bile düz duramıyorsun."

Bir anda bana geri çıkışacakken sözlerini geri yutmuş, saniyeler sonra çatık kaşlarının yerini alan sırıtışıyla bana dönmüştü. Ben küçükken yanımdayken niye sarhoş olmamak için çabaladığını şimdi anlıyordum. Sadece iki bardağın tamamını içebilmiş, şu an dolu olan üçüncü bardağı ise sadece elinde sarsakça oraya buraya sallayabiliyordu. Yüzündeki sırıtış büyürken bir elini bacağıma yerleştirmiş, okşayarak yüzüme yaklaşıyordu. Gözleri asla gözlerime ilişmiyor, sadece dudaklarıma bakıyordu. Bunu normal zamanlarda da ara sıra yaptığının farkındaydım. Ama bu sefer, her zaman yaptığı gibi gözlerini oradan çekmek yerine o dudaklarını yalamış, hala gözleri dudaklarımdayken bacağımdaki elini kasıklarıma doğru yavaş yavaş çıkarmaya başlamıştı. Dehşet şekilde sesli olan barın içinde bile fısıltıya benzer çıkan sesini anlayabiliyordum.

"Gguk, aklımdan beler geçtiğine duysan inanmazsın."

"Neye inanıp, neye inanmayacağımı tahmin edebileceğini bile sanmıyorum."

"Dudaklarını parçalayıp, senin gibi bir afeti inletene kadar öpebilir miyim?

Hayır, yarın sabah seni gördüğünde utanıp pişman olacağı şeyler yapmasına izin veremeyecektim. Tam da bu yüzden tek elimle kasıklarımı okşayan elini çekmiş, diğer elimle ise omzundan iterek dikkatlice sırtını koltukla buluşturmuştum.

"Hayır, şu an kendinde bile değilsin."

"O halde en azından tuvalete kusmam için götür. Yoksa dudaklarımla iç içe girmiş dudaklarını hayal etmeyi bırakamayacağım Ggukie."

Dedikleriyle göz devirip tek kolunu omzumdan geçirmiştim. Tek kolumlada sıkıca belini kavradıktan sonra onun yüzünde geri 'sonu iyi değil' sırıtışlarından biri belirmişti. Düz yürüyebilmesi için vücudunu kendime yaslayıp ayağa kalkmıştım. Ben tuvalete doğru kalabalığın arasından onu geçirirken o etrafa laf atarak yanımdan kendince uyuşuk adımlar atıyordu. Tuvaletin kapısını açıp belindeki kolumu çekip ondan ayrıldığımda duvara yaslanmış onu bekliyordum. O ise sadece bir kaç saniye etrafa bakıp kimsenin olmadığına emin olduğunda üstümde tek olan ceketin ilikli olan tek düğmesinden parmağını geçirmesi, ve daha sonrasında çektiği gibi kabinin içine sokup klozetin üstüne oturtmasıyla neye uğradığımı şaşırmıştım. Evet, kesinlikle kendinde değildi. Kabinin kapısını kilitkedikten sonra gelip kucağıma yerleşmiş, kalçasını iyice kasıklarıma doğru kaydırmıştı. Elleri önce ilikli olan düğmeyi açıp ceketi kollarımdan aşağı sıyırmıştı.

"Hyung..."

Daha sonrasında kendini suçlu hissedeceğini bildiğimden çoktan çıplak göğsümde dolaşmaya başlayan ellerini çekmek için tutmuştum. Ancak aldığım karşılık kalçalarının altında belirginleşmeye başlayan şişliğe kalçalarını bastırması olmuştu. Dudaklarımdan kontrol dışında sıyrılan hafif inilti ile sırıtmış, gevşeyen ellerimi bileklerşnden ayırmıştı. Geri gözlerini dudaklarıma dikip iyice yaklaşırken sesin her yeri kasıp kavurdğu ortamdakinin aksine bu sefer, sessiz tuvalette bile zorla duyabildiğim bir tonla fısıldamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Miss Me? || TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin