jeonjk
Hey, selam!
yerimiese
Jungkook?
Selam!jeonjk
Dün için
teşekkür ederim.
Çok eğlenceliydi.yerimiese
Ben de teşekkür ederim.
Yakın zamanda
tekrarlamalıyız.
Gerçi, neredeyse her gün
orda olduğunu söylemiştin.
Her gün karşılaşacağız gibi :)jeonjk
Demek buralarda
takılmaya karar verdin.
Buna sevindim.
O zaman akşam görüşürüz (?)yerimiese
Tabii, görüşürüz.
Telefonum bir anda ellerimden fırlayıp sert bir şekilde yüzüme doğru gelirken son anda elimi telefona savurmamla telefon kafamın yanına düştü. Neler olduğunu anlamaya çalışırken dibime girmiş Jimin'i görmemle her şey daha anlaşılır bir hâl aldı.
"Salak mısın? Niye vuruyorsun telefona? Az daha yüzüme geliyordu aptal!" Telefonumun yüzüme düşmesi en korktuğum şeylerden birisiydi. Eğer yüzümde düşseydi ilk defa bu acıyı hissetmeyecektim çünkü. Birkaç kere telefonumun kenarının dudağıma gelmesi sonucu dudağımın patlaması, birkaç kere de burnumun üstüne düşmesi hiç mi hiç zevk vermiyordu gerçekten. Bilirsiniz o acıyı, yani biliyorsunuz değil mi? Bence herkes en az bir kere tatmıştır.
"Jungkook, mümkünse arkadaşlığımızı burada sonlandıralım lütfen."
Yine başlıyorduk. Derin bir nefes aldım. Ciddiyetle bana bakıyordu. Ah, hadi ama! Jimin bu ne kadar ciddi olabilir, değil mi? Bu yüzden aldığım nefesi uzunca geri verdim ve asla merak etmediğim hâlde yine de sormam gereken soruyu sordum.
"Niye?"
"Yine telefona bakarak sırıtıyorsun. Sevgili yapmadan hemen önceki sırıtışın bu!"
Hafifçe kafasının arkasına vurdum. Aynı zamanda koluna da bir tane geçirdim.
"Yuh ama! istersen gel birde koltuk fırlat ölmem böyle." Kolunu ovuştururken dudaklarını büzmüş ve kaşlarını çatmış bir şekilde homurdandı.
"Gereksiz ajitasyon yapma. Acıtmadığını biliyorum." anında kolunu bırakmış ve koltuğa yayılmıştı. Al işte. "Ayrıca sevgili yaptığım falan yok. Arkadaşımla konuşuyordum."
"Bizim oralarda ne derler bilirsin Kookie. At yalanı s-"
"Kes sesini. Ciddiyim, arkadaşımla konuşuyordum."
"Ya bi' git tanrı aşkına. O arkadaşlarının sonu nedense hep yatakta bitiyor." Birkaç saniye gözlerimi kısarak ona baktım ve uzandığım koltuktan yavaşça dikelip oturmaya başladım.
"Jimin seni var ya si-"
"Beni sevdiğini biliyorum, ben de seni seviyorum Kookie'm. O güzel ağızını bunları söylemek için yorma. Çokça hissediyorum ben zaten."